“2003 yılında, Dünya Sağlık Örgütü fiziksel aktivitenin önemine dikkat çekmek amacı ile 10 Mayıs tarihini ‘Sağlık İçin Hareket Günü’ ilan etmiştir. Amaç, hareketsiz yaşamdan kaynaklanan hastalık ve fonksiyon bozukluklarının önüne geçmektir” açıklamasında bulunan Acıbadem Ankara Hastanesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Doç. Dr. Yeşim Çimen “Hareketsiz yaşam tarzı çağımızın en önemli halk sağlığı sorunu haline gelmiştir” dedi.
Dünya Sağlık Örgütü’nün raporuna göre hem gelişmiş hem de gelişmekte olan ülkelerdeki insanların yüzde 60 ila 85'inin hareketsiz yaşam tarzı sürdüklerini aktaran Doç. Dr. Yeşim Çimen “Pandeminin de etkisiyle çocukların yüzde 70 kadarının fiziksel açıdan yeterince aktif olmadığı ve bu durumun da gelecekteki sağlık durumları üzerinde ciddi etkileri olacağı tahmin edilmektedir. Hareketsiz yaşam tarzı kardiyovasküler hastalıklarla direkt ilişkili olup diyabet ve obezite riskini iki katına çıkarır ve bağırsak kanseri, yüksek tansiyon, osteoporoz, lipid metabolizması bozuklukları, depresyon ve anksiyete risklerini artırır” ifadelerini kullandı.
Günde 15 dakikanızı yürüyüşe ayırın!
Dünya Sağlık Örgütü’nün, sağlıklı yaşam için her gün 30 dakikalık orta düzeyde fiziksel aktivite, sigaranın bırakılması ve sağlıklı beslenmeyi önerdiğini ifade eden Yeşim Çimen “Bir fizik tedavi uzman hekimi olarak en az haftada 3 kez 45 dakika süre ile egzersiz önersem de iş yoğunluğuna bağlı olarak düzenli egzersize her dönem vakit bulamayabiliriz. Böyle durumlarda alışkanlıklarımızı gözden geçirmeliyiz. Hareket etmemizi engelleyen alışkanlıklarımızı bırakmaya çalışmalıyız. Örneğin arabamızı uzağa park edip sabahları işe en az 15-20 dakika yürümek, iş yerine mümkünse bisikletle gitmek, asansör yerine merdiven kullanmak, ofis koltuğundan yarım saatte bir kalkıp etrafı dolaşmak da hareketsizliği önleyerek sağlıklı yaşamamıza katkıda bulunacaktır” dedi.
Sağlık için atılan adımlar
Doç. Dr. Yeşim Çimen, fiziksel aktivitenin neden önemli olduğu sorusunu şöyle yanıtladı:
-Kas kuvvetini, esnekliğini, dayanıklılığını artırır.
-Kemiklerin güçlenmesini sağlar.
-Kalp ve solunum fonksiyonlarımızı düzenler.
-Kalp damar hastalığı, hipertansiyon, diyabet, solunum yolu hastalıkları ve kanser gibi birçok önlenebilir kronik hastalığa karşı korur.
-Endorfin salgılatarak kaygı ve depresyon duygularımızı azaltır.
-Uyku kalitemizi arttırır.
-Hafıza ve beyin fonksiyonlarımızı geliştirir.
-Ciddi bir küresel sağlık sorunu haline gelen obezite ve ilişkili olduğu hastalıkları önlemeye yardımcı olur.