Kış aylarında yaşadığımız salgın hastalıklar bağışıklığımızı düşürebilir. Kış aylarında zamanımızın büyük kısmını kapalı alanlarda geçirmemiz, güneş ışığından daha az yararlanmamız enfeksiyonlara yakalanmamızı daha da kolaylaştırır. Kapalı ortamların yanı sıra yoğun stres düzeyi, obezite, uykusuzluk, beslenme gibi birçok faktörün bağışıklığımızı etkilediğini belirten DoktorTakvimi.com uzmanlarından Dyt. Merve Ölmez, tüm bu olumsuz etkenlere karşı kalkanımızın güçlü bir bağışıklık olduğunun altını çiziyor.
Dyt. Merve Ölmez, güçlü bir bağışıklık için altın kuralları şöyle sıralıyor:
- Masanız rengarenk ve çeşitli olsun. Süt grubu, et grubu, ekmek grubu, sebze ve meyve grubu gibi besinlerin her birinden yeterli ve dengeli almak sağlıklı bir vücut için önemlidir.
- Baharatlardan yararlanın. Zencefil, kırmızı biber, zerdeçal, köri, yenibahar, karabiber gibi besinler hem yemeklerinize lezzet hem de size sağlık katacaktır. Yoğurtlarda, çorbalarda, salatalarda da kullanabilirsiniz.
- Soğan ve sarımsak tüketin. Asırlardır faydaları saymakla bitmeyen soğan ve sarımsak çiğ ya da pişmiş olarak tüketildiğinde doğal antibiyotik görevi görmektedir. Bu yüzden soğan ve sarımsağı sofranızdan eksik etmeyin.
- Su tüketimine özen gösterin. Kışın su tüketimi azalsa da vücuda alınması gereken su miktarı azaltılmamalıdır. En az 2-2,5 L su tüketimi sağlanmalıdır. Su tüketimini kolaylaştırmak ve aynı zamanda C vitamini almak için suyunuza bir dilim limon ekleyebilirsiniz.
- Yeterli düzeyde C vitamini alın. Portakal, greyfurt, mandalina gibi meyveler C vitamini denilince akla ilk gelenler arasında olmaktadır. Bu turunçgillerin yanı sıra yeşil biber, kivi, maydanoz, roka da C vitamini açısından yüksek besinlerdir.
- Günlük D vitamini değerinizi karşılayın. D vitamininin esas kaynağı Güneş’ten kış aylarında yararlanamadığımız için D vitamini değerimiz düşmekte bu yüzden bağışıklığımızda zayıflamaktadır. D vitamininin besinsel kaynaklarını (balık yağı, ciğer, yumurta sarısı, peynir, patates gibi)tüketmeye özen gösterelim. Yeterli gelmediği durumda uzman kontrolünde takviye alınmalıdır.
- Egzersiz yapmaya özen gösterin. Düzenli yapılan egzersizler uyku kalitesini iyileştirirken, bağışıklık fonksiyonlarımızı da artırır. Son araştırmalar uzun süreli orta şiddetli egzersiz programının menopoz sonrasında kadınlarda grip ve soğuk algınlığı riskini azaltabileceğini göstermektedir.
- İdeal kilonuzu koruyun. Son yapılan çalışmalar fazla yağ dokusunun bağışıklık sistemi üzerine olumsuz etkilerinden bahsetmektedir.
- Yeterli ve kaliteli uyuyun. Yatmadan önce alkol ve kafeinden uzak durmak ve uygun oda ısısı sizi dinlendirir.
- Probiyotik ve prebiyotik kaynaklara öncelik verin. Yoğurt, kefir, ayran gibi probiyotiklere ve probiyotiklerin gücünü artıran besinlere (ev yapımı turşu, mayalı yiyecekler, boza gibi)öncelik vererek bağırsaklarımızdaki yararlı bakteri sayısını artırıp bağışıklığımızı güçlendirebiliriz.
- Ara öğünlerde kuruyemiş gibi sağlıklı yağlar tüketin. Ceviz, badem, fındık, kabak çekirdeği hem mineral açısından hem de sağlıklı yağ asidi bakımından yarar sağlar.
- Tütün ve alkol, beyaz un, beyaz şeker, asitli içecek tüketiminden uzak durun. Vücut direncinizi düşürerek bağışıklık sisteminizi zayıflatır.
- Omega-3 yağ asitlerinden zengin yağlı balıklar, avokado, keten tohumunu beslenmenize ekleyin.
- Bağışıklığımızı güçlendirmek için kullanılan D vitamini, çinko, C vitamini, omega-3, alfa lipoik asit, beta glukan, kara mürver ve propolis takviyelerini bir uzmana danışarak kullanın.
- Ihlamur, adaçayı, karahindiba, papatya, ekinezya, zencefil, hibiskus ve kuşburnu çayı tüketin. Bu çaylar hem metabolizmanızı hızlandırır hem de üst solunum yolu enfeksiyonlarına karşı bağışıklık sisteminizi güçlendirir.