Rize’de bitkilerin özünü emerek zarar verdiği için vampir kelebek olarak adlandırılan Ricania Simulans bu kez evleri istila etmeye başladı.
Doğu Karadeniz Bölgesi’nde özellikle sahil kesimlerde geçtiğimiz yıllarda türeyen Ricania Simulans bu kez rakımı yükseltti ve yüksek bölgelerde de etkili olmaya başladı. Yeşil bitkilerin tümüne konarak özünü emen ve bitkiyi kurutan 'Ricania Simulans' isimli kelebek türüne Rize halkı bitkinin özünü emdiği için 'Vampir Kelebek' ismini vermişti. Bu kelebekler artık bitkilerin yanı sıra insanların yaşam olanı olan evlere dahi girmeye başladı. Havanın kararıp evin ışıklarının yanmasıyla evleri istila eden kelebekler zıpladığında çarptığı insanın ise canını da yakıyor. Giderek güçlendiği görülen vampir kelebekler ev hanımlarının da korkulu rüyası olmaya başladı. Hemen her evde kendisine yer bulan kelebekler evde yaşayanlar tarafından ölü vaziyette yerlerden günde birkaç kez süpürülmek zorunda kalıyor.
"Her türlü sebze ve meyveye hatta çaya da zarar veriyor"
Doğu Karadeniz Bölgesi'nin bu illetten kurtulması için acilen bir proje hazırlanıp eyleme geçilmesi gerektiğini dile getiren Fındıklı Organik Meyve Üreticileri Derneği Başkanı Mehmet Gürkan, bitkilerin kurumasına sebep olan 'Ricania Simulans' isimli kelebeğin bir canavar olduğunu ve her bitkiye zarar verdiğini ifade etti. Gürkan “Gerçekten bir canavar bu vampir kelebek. Şu anlık sadece belli bitki türlerine gelmiyor. Onların dışında bütün sebzelere, bütün otlara, üzümünden tutun, dutuna kadar her türlü meyveye hatta çaya dadandı. Bizim buradan yetkililere çağrımız, Türkiye’de ki bütün bilim insanları, yada dünyada varsa bu iş ile uğraşan Karadeniz Bölgesi’ni kurtarma projesi yapılmalı. Yani bu şekilde organik çay yapmamızın da bir anlamı yok. Çünkü öz suyunu içince bitkinin kurumasına sebep olan bir canlı bu. Kimyasal ilaçların kullanılmasını kimseye önermiyoruz” dedi.
"Vampir kelebekle mücadele etme yolunu bulduk ama pahalı bir yöntem"
Kendilerinin bir çalışması olduğunu, bu konu üzerine titizlikle gittiklerini dile getiren Gürkan “Bizim bir çalışmamız var, thiobacillus adı verilen sıvılaştırılmış bakteriyi bitkinin alt üst yapraklarına ve gövdesine vurduğunuzda bitkinin bünyesine giriyor. Kelebek gelip oraya konduğunda 2-3 gün içerisinde kelebeğin öldüğünü görüyoruz. Ama 10 günlük bir süresi var bunun tekrar ilaçlama yapmamız gerekiyor. Yani biz üreticiler için pahalı bir yöntem bu. 250 miligramı 25 lira civarında satılıyor. Kelebekler 3 ay yaşıyor, 10 gün aralıklarla vurmaya kalktığımızda çok maliyetli oluyor. 250 miligramı yarım dönümlük bir araziye uygulanabiliyor” ifadelerini kullandı.
Tarlada meyve adına hiçbir verim alamadıklarını, tarlarında onları bezdiren kelebeklerin evlerine kadar girdiğini dile getiren Fatma Gürkan ise “Hiçbir şeyimiz kalmadı. Fasulyeyi yedi, biberi yedi, mısırı yedi. Bir bakın bahçelerde hiçbir şey kalmadı, bu yıl 1 tane fasulye alamadık. Bu yıl evlere uçtu, ama nerden girdi bizde anlayamadık. Şeytan mıdır nedir, nereden giriyor eve anlamadık. Geliyoruz siliyoruz yine aynı, siliyoruz yine aynı. 10 gün önce gelmiş olsaydınız buradan yukarıya çıkamazdınız, her yer doluydu. Arı peteğe nasıl uçarsa bunlarda eve öyle uçuyor. İnsanı ısırmıyor ama vuruyor, öyle bir vuruyor ki vurduğu yeri de acıtıyor. Kaşıntı yapıyor, kaşına kaşına yara oluyoruz. Ya dünyanın sonudur, ya bu kelebek bizi yiyecek” dedi.