HAYAT SENDEN NE BEKLER?

Nilgün Akyüz

Hayat senden ne bekler, bunu hiç düşündün mü? Bu hayat acaba bize niye verildi, diye sorsam ta ilk zamanlardan itibaren felsefecilerin söylediklerine kulak vermemiz gerekir. Epikletos’un hayat derslerini okursak hayattan da ne beklememiz gerektiğini anlattığını görürüz. Diyor ki Epikletos, ölümü unutma! Ne seversen sev ister eşya ister insan kendine onun bir ölümlü olduğunu hatırlat diyor. Çömleği çok seversen bir gün kırılabileceğini unutma, diye ekliyor. Bir insansa bağlı olduğun yine bizi bırakıp gitme potansiyeli olduğunu unutmayalım. O zaman elde edemediğimiz ne varsa hayatın içinde bunun da bizde geçici bir duygu yaratacağını düşünebiliriz. Çok sevgili yazarım Marquez, ne güzel anlatır bu durumu bir romanında. İnsanoğlu çok değerli bir varlığını kaybettiğinde hayatın ne kadar geçici olduğunun farkına varır, diyor. Ondan sonra da çok çok önemli olan bir mektubun bile açılmadıktan sonra zamanla değerini nasıl yitirdiğini anlatır.

‘’Anlamı sen yaratırsın.’’ diye devam ediyor Epikletos. İnsanlar şeylerden dolayı değil şeylerle alakalı oluşturdukları prensipler ve fikirler nedeniyle rahatsız olurlar. Birini çok sevdiğinizde ona öyle bir anlam yüklersiniz ki o, sizin için tek ve biriciktir. Bu duygunuzdan dolayı çok üzülür ya da çok sevinirsiniz. O kişinin bizde bağlamı değiştiğinde bir de bakarsınız ki eskiden yaptığında çok hoşunuza giden bir davranışı şimdi size hiç keyif vermiyor. İlk aldığınızda size güzel duygular yaratan bir eşyanız, zamanla sıradan hale gelip silikleşir gözünüzde. Burada değişen, onlara yüklediğimiz anlamlardır. Bakın bakalım hayatınızda zamanla hangi anlamlarınız değişti?

‘’ Olduğu gibi kabullen, olduğu kadarını kabullen. ‘’ Ne güzel demiş Epikletos. Bütün meselemiz bu değil mi zaten? Olduğu gibi kabullenmek yerine istediğimiz gibi olsun diye başlıyoruz yontmaya. Ortaya çıkan ise artık ne eskisi gibi ne de sizin istediğiniz gibi. Tabi olduğu kadarını kabullen derken sizi üzen, size kendinize değersiz hissettiren her şeyi de olduğu gibi kabul edin demiyorum. Özellikle ilişkilerimizde nasılsa değiştiririm kafasının çok işe yaramadığını söylüyorum. Bizi olduğu kadarıyla da mutlu eden, kabule geçebildiğimiz her şey gerçek doyum noktamızı oluşturacaktır.

‘’Üstünlük taslama!’’ işte bu sözünü de alıp duvara asmamız gerekir. Ben senden daha üstünüm cümlesini kolay kolay kimse kurmaz da bunu davranışlarıyla anlatmaya çalışan insanlarla dolu etrafımız. Aynı şartlarda doğmamış olabiliriz, hayat zarını iyi çevirememiş olabiliriz. Çok paralı olabiliriz ya da hiç paramız olmayabilir. Listeyi uzatabiliriz ama gerçek değişmez: kimse kimseden üstün değildir. Öyle olsaydı hepimiz aynı metre karenin içine sığmazdık giderken.

Bilmeden eleştirme, diye devam eder Epikletos. Gerçekten de kimin ne yaşadığını bilme şansımız yok ancak anlattığı kadarına yorum yapabiliriz. ve kurabildiğimiz empati kadardır hissettiklerimiz. Herkesin nedenleri vardır bu hayatta. Bizi şekillendiren yaşam şartları her ailede, her bireyde farklılık gösterdiğine göre bilme şansımızın ne kadar az olduğunu daha iyi anlayabiliriz diye düşünüyorum.

Geldik en çok kurduğumuz cümleye: Her şeyin bir bedeli var. Evet öyle. Gerçekten hayatımızı nasıl yaşayacağımıza sadece biz karar vermeliyiz. O yüzden de bedeller vardır. Rahatımızdan vazgeçip çok çalışmayı seçmek, konfor alanımızdan çıkıp bazı taraflarımızla yüzleşmek ilk sayacaklarımızdır. Her seçiş bir vazgeçiştir. Her zaman akıllıca seçimler yapamayabiliriz ancak seçimlerimizle yüzleşmek de bir bedeldir ve bu bedel bizim çok daha farklı bir insan olmamıza olanak sağlayabilir.

İşte hayat bizden ne bekler? Hayat bizden bir kere sunulmuş bir hayatı daha anlamlı yaşamamızı bekler. Yarattığımız anlamın içinde mutluluk ve huzur olmasını bekler. Ne yaptın, diye sorulduğunda vereceğimiz bir cevabımız olmasını bekler. Sadece yaşayıp gitmek değil de iyi ki yaşadı, iyi ki tanıdık dedirtmek ister. Peki siz ne için yaşıyorsunuz?

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.