4 Ekim Dünya Hayvanları Koruma günü.
İki gün önceydi.
Gün tam da Pazar gününe denk gelmişti.
Sosyal medya patlaması oldu. Hem hayvanlar adına, hem de hayvanları sevdiğini göstermek isteyenler adını.
Elinde olan elindekiyle, elinde olmayan sokakta bulduğuyla bir araya geldi, en güzel fotoğrafı çekip, en güzel mesajı yazıp, 4 Ekim Dünya Hayvanları Korumu gününü kutladı.
Bütün hayvanlar adına, bütün insanlara teşekkürler.
Ama bu koruma bir günlük olmasın.
Bu şirinlik bir günlük olmasın.
Bu fotoğraflar bir günlük olmasın.
Onların bizlere bir gün değil, her gün, sıcakta, soğukta, açlıkta, toklukta ihtiyaçları var.
Dünyayı onlarla yaşıyoruz.
Dünyayı onlarla paylaşıyoruz.
Onlarsız dünyayı düşünün, sadece insanın olduğu, kedinin, köpeğin, kuşun, tavşanın, aslanın, kelebeğin, böceğin olmadığı dünyayı.
Ne kadar boş, ne kadar sıradan bir dünya olur öyle değil mi?
Hani bazen, küçük iğnesini soktuğu için kızdığımız sivrisineği dahi böyle bir dünyada aramaz mıyız?
Gelse de, uçsa da, vızıltı çıkarsa da, soksa da, hayatın devam ettiğini anlasak der gibi.
Sonuç: Hayvanları korumalıyız.
Günün de değil, dünya döndüğü sürece.
Onlar bizim can dostlarımız, hayat arkadaşlarımız, dünyadaşlarımız!