'BAŞKAN ÖNAL BAYRAKLIDA KATLİAM VAR!' dediler, dedik, demiş olduk.
İzmir'in Bayraklı ilçesinde yaşanan hayvan katliamına karşı hayvanseverlerin tepkilerini ve hayvansever olarak kendi tepkimizi de doğal olarak verdik.
Peki Bayraklı Belediye Başkanı İrfan Önal'dan ses geldi mi?
Hayır!
Ne hayvanseverlere 'Siz hangi köpeklerden bahsediyorsunuz?' diyebildi.
Ne de biz hayvanseverlerin sesi olan gazetecilere 'Siz hangi köpekleri yazıyorsunuz?' diyebildi.
Başkan İrfan Önal, 20 minik hayvanın yok olmasına sessiz kaldı ama bu sessizliğini bastırabilmek için hafta sonu Güvercin Severlerle bir araya geldi.
'Güvercin Güzellik' yarışmasında!
Hayvansever olmak bütün hayvanları sevmek, sevebiliyor olmak anlamına gelmek tabi ki, ama hayvansever olmak hiç bir hayvana zarar vermemenin temeli üzerine kuruludur.
Başkan Önal, güvercinleri severken, yok edilen, öldürülen veya yerlerinden edilip, yok edilen minik köpeklerin hallerini de düşünmek zorunda.
Onu düşünüp hayvanseverlere cevap vermek zorunda.
O minik köpeklerin ne olduğunu açıklamadığı sürece elinde değil güvencin, kartal, şahin, baykuş tutup, 'Ben hayvanseverim' hikayesi anlatması koca bir masal olur.
Bayraklı Belediye Başkanı İrfan Önal'ı bu masaldan kurtaracak tek açıklama da, kimi hayvanseverlerin, binlerce TL verip edindikleri süslü, püslü hayvanlarla sergiledikleri hayvanseverliği anlatması olur.
Başkan Önal, 'Güvercin Güzellik' yarışması katıldığını, o güvercinleri aynı zamanda maddi değerleri olduğunu belirtirse, o zaman yok edilen o minik köpeklerin kendi gözündeki değerle, maddi olarak hiç bir değeri olmadığını da zaten net anlatmış olur.
Ama bu anladım onu hiç bir zaman 'Hayvansever' yapmaz.
Yapsa yapsa, 'Hayvaneder' yapar!
'Hayvaneder' kelimesin bir hakaret olarak algılanmasını ve davalık konu edilmesini önüne geçmek için de ayrıca açıklayayım.
Neticede kamu görevlisine 'Hayvaneder' diyoruz.
Hukuken haddimizi aşmamız lazım.
'Hayvaneder', hayvanlara verilen maddi değerlere göre 'Hayvansever' olanları tanımlar.
'Hayvansever' değildir!