Hareketin hangi yaşta olursa olsun sağlığa faydalı olduğunu belirten Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Dr. Ali Şahabettinoğlu, fizikî faaliyetin kötü alışkanlıklardan da kurtulmada ve korunmada önemli rol oynadığına dikkat çekti. Hipokrat’ın M.Ö. 5. yüzyılda ‘Vücudun bütün kısımları ölçülü bir şekilde ve alışkın olduğu işlerde çalıştırılırsa, sağlıklı, iyi gelişmiş ve yavaş yaşlanır hale gelir. Ancak kullanılmazlar ve hareketsiz bırakılırlarsa, hastalıklara yatkın, gelişimi yetersiz ve hızlı yaşlanır hale gelir’ sözünü hatırlatan Dr. Ali Şahabettinoğlu, “Son yıllarda yapılan bir incelemede de, düzenli egzersiz ve hareketin 35 kronik hastalığı önlemede ve sağlık durumunun iyileşmesinde etkili olduğu ispatlanmıştır. Oysa günümüzde obezite, az hareketli hayat, stres, yanlış duruş pozisyonlarında sabit uzun süre kalma, cep telefonu ve bilgisayar başında uzun vakit geçirme sebebiyle ev ve iş hayatında omurga doğru kullanılmamakta, vücut dengesi bozulmaktadır. Bunlar kaslarda gerilme, yorgunluk ve spazmlara yol açarak kişilerde sırt, bel ve boyun ağrılarına sebep olmaktadır. Toplumun yüzde 80’i yaşamlarının bir döneminde kas - iskelet sistemi rahatsızlığı ile karşılaşıyor. Bunun ise başlıca sebebi, maalesef fiziki aktivite konusunda bilginin yetersiz olması, hareketin sağlık için öneminin yeterince anlaşılmaması ve giderek daha hareketsiz bir hayat tarzının benimsenmesidir. Bu sebeple obezite, kalp-damar hastalıkları, hipertansiyon, diyabet ve osteoporoz gibi kronik hastalıklar da oldukça fazla görülmektedir” şeklinde konuştu.
Sağlık Bakanlığı’nın yaptığı araştırmaya göre Türk insanının yüzde72‘sinin hiç egzersiz yapmadığının tespit edildiğine değinen Şahabettinoğlu, “Hem mesleğim, hem de özel ilgi alanım olarak ilgilendiğim spor ve medikal egzersiz konusunda yıllardır 'hekimler sadece ilaç değil, egzersiz reçetesi de yazmalı' diyorum. Fiziki aktivite programlarının kişiye özel olması gerekmektedir. Yürüyüş bile bazen göründüğü kadar masum olmaz. Ayak bileği, diz, kalça ve omurgada sıkıntılara yol açabilir. Medikal egzersiz, kişinin fonksiyonel kapasitesine göre doktor tarafından belirlenmelidir. Fonksiyonel kapasite yeterince arttıkça egzersiz programı da değiştirilmelidir. Medikal egzersiz reçetesi standart değil, kişilere özel olmalıdır. Yani her yüksek tansiyon hastasına ya da her şeker hastasına aynı ilaç aynı dozda verilmediği gibi egzersiz reçeteleri de farklılık gösterecektir. Ayrıca bu reçeteleri uygulatacak medikal egzersiz uzmanı kişiler de hastalıkların patolojilerine hakim olmalı ve hekimle iş birliği yaparak egzersiz programını eksiksiz uygulatabilmelidir” dedi.