Geçtiğimiz ay Türkiye olarak bir seçimi geride bıraktık.
Kazananın olduğu, kaybedenin olduğu ve Türkiye’nin yüzde 80’lerin üzerinde oy kullandığı, demokrasi şenliği gibi geçen bir seçim.
Seçimler, insanları, ülkeleri ve ekonomileri yorarak biter.
Sonunda demokrasinin gereği rahatlama olur ama bu yorgunluk olmadan, o rahatlama olmaz.
Genel seçimleri bitirdiğimizde bundan önceki seçimlerden farklı bir Türkiye’ye geçtiğimiz gerçeği ise, beklenti içinde olan seçmenleri hala yormaya devam ediyor.
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin, ülkemize neler kazandıracağı konusunda herkesin bir beklentisi var.
Daha iyi olacağı, daha iyi yönetileceği, daha hızlı kararlar verileceği, daha çok büyüme, gelişme olacağına dair seçim döneminde verilen mesajlar var.
Bu mesajların sonuçlarını görmek için de zamana ihtiyacımız var.
Bazıları bu zamanı beklemek yerine genel seçim bitti, şimdi yerel seçimler zamanı diye söylemlerde bulunuyor.
Seçimin her türlü yorucu olduğunu onlarda ne az siyaset uzmanları kadar bildikleri halde.
2019’de yapılması düşünülen yerel seçimleri sonbahar ayında yapalım, o da aradan çıksın diyenleri anlamakta güçlük çekiyorum.
Neyi aradan çıkarmaya çalışıyoruz ?
Seçim, seçmek ve seçilmek aradan çıkarılacak kadar basit bir şey mi?
Üstelik böylesine Türkiye’yi değiştiren, kısa zamanlı, yoğun çalışmalı seçimin sonrası.
Demokrasinin iki kalesi vardır.
Birinci kalesi seçmen, ikinci kalesi zaman.
Seçimleri zamanında yapmak demokrasinin en doğru çalışmasının göstergesidir.
Eğer olağanüstü bir durum söz konusu değilse.
Genel seçimleri Türkiye olarak alnımızın akıyla yaptığımız bugünlerde, olağanüstü bir durumdan bahsetmek bence çok yersiz.
O zaman şimdiki zaman, demokrasimizin yerinde ve saatinde çalıştığını göstermek zorunda olduğumuz zamandır.
Birilerinin hesap işlerine, birilerinin seçilme işlerine, birilerini seçimde yaşamaktan kaynaklı geçim işlerine bağlı yerel seçimleri hemen yapalım söylemi, Türkiye’nin demokrasisinin saat gibi çalıştığını gösteren yerinde ve zamanında seçim yapılmasından daha önemli olmadığını düşünüyorum.
‘Her dua nasibine, her nasip vaktine esirdir!