Bir dostum sosyal medya hesabına bu notu düşmüş. Siyasetin içinde olan bir dost. Benim için siyasetçi hiç değil, sadece dost.
Siyasette yarış her zaman güzeldir.
Ama hizmet etmek, en iyi seçim çalışmasını ben yaparım, en bilgili aday benim, en güzel geleceği ben planlarım diyerek girilen yarış.
Yoksa, satarım ama bir sor niye sattım?
Yatarım ama bir sor niye yattım?
O tarafa geçerim ama bir sor niye geçtim?
Seni tutmam onu yutarım ama sor niye yuttum?
Diyenlerin girdiği yarış her zaman mide bulandıran, omurgasız olarak kalan bir siyaset yarışıdır.
Siyaseti hakkı olan değil hak eden yaptığı sürece önce partisi kazanır, sonra ülkesi kazanır.
Bu yüzden bu tür siyasi satışlar hep parekende satışlara girir. Günü kurtarmak, psikoloji rahatlatmak, hak edenin hakkını küçümsemeye beyhude etmeye çalışmaktır.
Hatırlarsanız, dDaha önceki yazımda da bu küskünler adı altında biraraya gelenlerin yaptıklarını, yapamadıklarını, yapmaya çalıştıklarını geniş geniş yazmıştım.
Birisini satmaya, atmaya, yutmaya karar vermek kolay, hatta onun gereğini yapmak da çok kolay.
Önemli olan insan biriktirebilmek.
Siyaset insanla yapılır, insan için.
Zengin bir adam, sahilde saatlerce balık tutan genci uzun süre izlemiş. Onun her olta atışını, her misineyi toplayıp, balık var mı acaba diye bakmasını.
Denizin boş, gencin ise hayat dolu olduğunu görerek yanına yaklaşmış, sohbet etmek ve ona nasihatlar bulunmak için.
Adından başlamış, yaşından başlamış ve hangi düzeyde eğitim gördüğüne kadar getirmiş sohbeti.
Sonunda kendi hayatını örnek olarak anlatmış. Ne kadar okuduğunu, ne tür işler yaptığını, ne fabrikalar kurduğunu, ne kadar insanı yanında çalıştırdığını anlatıp, bu başarısını çalışmaktan değil, çok ama çok çalışmakla elde ettiğini nasihatının sonuna koymuş.
Genç, oltasıyla iglilenmeyi kesmeden zengin adamın anlattıklarını dinlemiş.
Sözün bittiği yerde, oltanın ucunda balık varmı diye bakmayı bırakarak adama dönmüş.
'Şimdi ne yapıyorsunuz? demiş.
Zengin adam, 'Yazlığımda oturuyorum, oltamı alıyorum, denizin kenarına balık tutuyorum, hayatın keyfini çıkarıyorum' demiş.
Genç gülerek adama cevabı hemen yapıştırmış.
'Siz geceli gündüz çalışarak milyonları kazandınız ve onca yıl sonra deniz kenarına gelip benim gibi hayatın tadını çıkarıyorsunuz.
Ben zaten hayatın tadını çıkarıyorum. Kim kazanmış, kim kaybetmiş sayılır sizce?
Zengin adam gibi birilerini satmak, atmak, yutmak için sinir harbine girmeyin.
Oltanızı alın, deniz kenarına gidin, hayatın keyfini çıkarın.
İnsan satmaktan iyidir!