Ankara’nın Yenimahalle ilçesine bağlı Batıkent bölgesinde çok sayıda köpeğin zehirlenerek öldürüldü.
O köpekler, kendilerine soğuk hava şartlarında yiyecek getirdiğini düşündüğü insana sevgiyle, kuyruklarını sallayarak yaklaştılar.
Elinden attığı yiyecekleri, ‘İnsanoğlu, ne iyisin ki, benim açlığımı düşünebiliyorsun’ diyerek yemeye başladılar. Yiyen bir süre sonra can çekişmeye başladı. Kimisi hayatını kaybetti o son yediği yemekle, kimisi can çekişmeye başladı.
‘İnsanoğlu sen ne yaptın bize?’ dahi diyemediler. Acılar içinde çimenlerin üzerinde kıvrandılar ve gözlerinden ‘İnsana güven olmaz’ dercesine iki damla yaş düşürerek can verdiler.
Bir canlının hayatını ancak Allah alır.
Bir canlıya ancak Allah’ın hayat verdiği gibi.
Sen nasıl bir insansın ki, zekânı, becereni bir şeye can vermek yerine, bir şeyin canını almak için kullanabiliyorsun.
Ne yaptı o köpekler, doğanın ve yaşamın kendisine verdiği özgürce gezmek, özgürce havlamak ve özgürce yaşamaktan başka.
Hangisi senin bir parçanı kopardı ki, hepsinin canını alacak kadar içindeki insanlık duygusunu yitirip, vahşi bir yaratığa dönüştürdü.
Sana doktorlar ne yapsın ki? Sana psikologlar ne yapsın ki?
Seni bulamazlar belki, belki bu dünyada kendine yatacak bir yer, yaşayacak bir yer bulabilirsin ama ömür dünyada bu köpeklerin sana soracağı tek şey olacak?
‘Biz ne yaptık sana insanoğlu?’
O insanoğluna bu dünyada verilecek en büyük ceza, cezaevine atmak, para cezası vermek falan değil. Tıpkı ölümlerine neden olduğu köpekler gibi onu parkta yaşamaya zorlamak, önüne her gün değil ara bir tabak yemek, bir kemik atmak. Hatta onları verdiğimizde de, dikkat et bunlar zehirli de olabilir. İster ye, ister yemek demek.
Köpekler kadar saf, köpekler kadar zekâsı düşük olmadığı için çekeceği açlık ve açlığa bağla olarak yaşayacaklarını görmek lazım.
Sonra onun gözlerinden, ‘Ben size ne yaptım insanoğlu’ dercesine düşen iki damla gözyaşını beklemek lazım.
Onu yaptığını yapmadan, onu ölüme göndermeden, ‘Etme bulma dünyası bu’ hissini yaşatmak lazım.
Can veren, can çekişen köpekler adına, bu insanoğluna (?) hesap sormak lazım!