Ancak, Avfest Dergisi'ni sektörel yayınlarımız arasına dahil etmemiz ile birlikte, sektörün sözde ileri gelen geri kafalı yayıncıları başladı köstebek gibi alttan alttan çalışmaya. Biri çıkan sayılarımızı gerek konu gerek içerik olarak taklit etti, diğeri firma firma gezip reklam verenlere geçmişe dayalı dostluğunu kullanarak restini çekti: "Onunla çalışırsan, benimle çalışamazsın ve dostluk hukukumuz biter! Bununla da yetinmediler; dergimizde yazan Oktay Ayçakmak, Talip Yılmaz, Metin Eryüksel, İlhan Aşçı, Ali Mustafayev, Tayyar Özkan gibi birbirinden değerli ve konusuna vakıf yazarımızı arayıp hatta bizzat ziyaret edip önce teklif yoluyla, başaramayınca tehdit yoluyla uzaklaştırma eğilimine girdiler. Komik ve basit bir hareket, ama yaptılar; ARAYIN SORUN!
Bardağı taşıran son damlayı ise en iyi meziyeti bel altı vuruşu ve kahpelik olan John Wayne kılıklı yaşlı hokkabaz tamamladı. Söylediklerine göre; bendeniz Abdullah Koçoğlu, Tuna Güzelyurt üzerinden prim yapmak için yola çıkmışım. Velhasıl kelam buraya yazamayacağım şahsıma ve Tuna hanıma yönelttikleri bir takım ağır ithamları da tarafıma, bir kısım firma patronu ve dostlarımız tarafından bizzat iletildi. İçlerinde Yaban TV'den tanıyacağınız Serpil Yıldırım kardeşim gibi yüzleşmeyi kabul edenler dahi oldu.
Bunların ahlakı bu, kırkından sonra değişmezler. Değiştiremiyorsak geliştirelim dedik, o da olmadı. Kafalar kayış, gelişemiyorlar da. Hal böyle olunca; sizlerin de bildiği gibi bu çirkeflerden daha akıllısı çıktı ve sağda solda ahkam kestikleri düdüklerini ellerinden aldı. Düdükleri alınınca onlar ne yaptı? Yine aynı metot; kapı kapı dolaşıp ağlanıyorlar. Lakin, takkeyi önlerine koyup kendilerine, "Neden bunları yaşıyoruz?" diye sormak akıllarına gelmiyor. Daha ileri giderlerse bu sorunun cevabını onlara, Ulusal Basın yoluyla kamuoyu önünde bizzat vereceğim; şimdilik, Zeo Jaweed'in "Bak Bunun Adı Nerden Nereye!" isimli parçasını hediye etmekle yetiniyorum. Ama ne yalan söyleyeyim, gönlümden geçen, Zeo Jaweed'in "Tamam Kesin Sesi" isimli parçasıydı.
Neyse... Aklı kendilerine denk olan çok küçük bir azınlık bunlara hak veriyor, gerçek hakkı bilen erdem sahibi kişiler de oturup düşünüyor ve doğruyu buluyor. Guinness Rekorum öncesinde yazdığım, "Farkındalık Ya Da Farkındanalık" isimli son felsefe kitabımda da belirttiğim gibi; farkına varmak yetmez, farkına varılanı hayata geçirmek önemlidir. Farkındalıklarınızı hayata geçirin. Allah, hak ve hukuk yolundan ayırmasın; esen kalın.