Son yıllarda önemli ticaret merkezlerinden biri haline gelen Dubai, bu yıl 7-9 Kasım tarihleri arasında 4 farklı fuara eş zamanlı olarak ev sahipliği yaptı. Dubai Ticaret Merkezi’nde düzenlenen ve İstanbul Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği’nin (İHBİR) 41 katılımcıyla yer aldığı ISM Middle East ile eş zamanlı olarak, Gulfood Manufacturing, The Speciality Food Festival ve Private Label Middle East fuarları düzenlendi.
Toplam 4 fuara katılan Türk şirketlerin sayısı ise 137 olarak açıklandı. İHBİR Başkanı Kazım Taycı, Türk şirketlerin fuardan memnun ayrıldığını belirterek, “Dünyanın çok sayıda ülkesinden ve farklı bölgelerden yoğun bir katılıma şahit olduk. Dubai bizim Orta Asya, Orta Doğu ve Uzak Doğu ile buluşma noktamız. Türk gıda ürünleri dünyanın her yerinde her geçen gün daha fazla ilgi görmeye devam ediyor.” dedi.
İhracatta büyümenin süreceğini kaydeden ve yılı yüzde 14’lük büyümeyle kapatmayı hedeflediklerini belirten Taycı, kur-enflasyon dengesini ve bu tablonun üretime etkisini şu sözlerle değerlendirdi: “Herhangi bir firmayla anlaşmamızda fiyatı maksimum bir aylık bir süreyle sabitleyebiliyoruz. Yurt dışında büyük bir firmayla 6 aylık anlaşma yaptığımızda, her ay başında fiyatı güncellemek zorunda kalıyoruz, döviz bazında fiyat veriyoruz. En büyük tedirginliğimiz kurun enflasyonla orantılı gitmiyor oluşu. Bir risk alıyoruz aslında ama bu riski almak zorundayız yoksa pazarımızı kaybedebiliriz.” Mevcut faiz oranlarıyla üreticinin yeni yatırım yapamayacağını da kaydeden Taycı, “Şu anda bu faiz oranlarıyla sektörün yatırım yapma şansı yok. Bugün döviz bazında baktığınız zaman piyasada uygulanmakta olan faiz oranları yüzde 11 ila 12 arasında. TL bazında baktığınız zaman da aşağı yukarı yüzde 55-60 bandında. Gıda sektörü bu marjları üretemez. Şirketlerin öz kaynakları uygun değilse, borçlanarak yatırım yapma ve büyümeye ortamı ne yazık ki yok.” yorumunu yaptı.
Sektörde yeni yatırımlar için büyük bir iştah olduğunu ancak uygun yatırım ortamının oluşmadığını ifade eden Taycı, “Şu anda gıda sektörüne yatırım yapabilecek ortam oluşturulursa önümüzdeki birkaç yıl içinde mevcuttaki ihracat rakamlarımızı çok daha büyüttüğümüzü hemen görebilirsiniz. Gerek Avrupalı gerek Arap Körfez ülkelerinden, üretiminin çoğunu ihracata yönlendiren firmalara ciddi ilgi var. Üretim tarafında son dönemde en büyük sorunlarımızdan biri, Türkiye’de artık işçiliğin ucuz olmaması. Genel giderler ve ücretler şu anda en önemli maliyetlerimiz içinde yer alıyor. Eskiden bize en fazla cazibeyi bu kalemler yaratırdı.” bilgisini verdi.
Toplam gıda ihracatının yaklaşık yüzde 14’lük kısmının Irak’a yapıldığı bilgisini veren Taycı, Irak’ın yeni bir yapılanma kararı aldığını belirterek, şunları söyledi ;“Irak, yanı başımızda komşu ülkemiz. İstanbul’dan Konya’ya bir aracı göndermek ne kadar kolay ise Konya'dan Irak'a bir aracı göndermek o kadar kolay. Irak ciddi bir yapılanma kararı aldı. Birtakım vergileri artırıyor, ithalatla ilgili yeni regülasyonlar getiriyor. Bazı üreticilerimiz çok ciddi kaygılar duysa da bu durumun bizim için bir fırsat olduğunu düşünüyorum. Her zaman kolay, hızlı ve yüksek oranda mal alan az gelişmiş ya da gelişmekte olan pazarlara dikkat etmemiz lazım. Gelişmiş pazarlarda bu sorunu yaşamıyoruz, yapısal değişimlerle sık sık karşılaşmıyoruz. Bu yüzden dünyanın her yerindeki fuarlara, sektörel ziyaretlere, satın alma organizasyonlarına elimizden geldiğince dahil olmaya çalışıyoruz. Irak’ın yarın durması durumunda bu kapasiteyi yönlendirebileceğimiz ülkeler var.”
Kazım Taycı, “Gıda sektörü her bölgeye farklı tat, ambalaj ve tasarımda üretim yapabiliyor ve oldukça rekabetçi. Bu anlamda Türkiye’nin sanayiciliği en iyi gıda sektöründen öğrendiğini düşünüyorum. Dünyanın her yerinde Türk ürünlerle karşılaşabiliyorsunuz. Gıda sektörü her bölgeye farklı tat, ambalaj ve tasarımda üretim yapabiliyor ve oldukça rekabetçi. Dünyada gıda ürününü satmanın en zor olduğu yer Japonya’dır. Japonya'da baktığımız zaman hemen hemen her yıl yüzde 16 ila yüzde 17'lik büyüme sergiliyoruz. Dünyanın her noktasına, her şeyi ihraç eden Çin, bizden ciddi manada gıda ürünü almaya başladı. Güney Kore'de de çok iyi durumdayız. Asya Pasifik ülkelerine baktığımız zaman da bu ülkelerde her geçen gün varlığımızı daha fazla hissettiriyoruz. Asıl gücümüz buradan geliyor.” değerlendirmesini yaptı.
İHBİR’in 170 ülkeye ihracat yaptığını ve 2023’ün ilk 10 ayında ihracatta yıllık yüzde 20’ye ulaşan artış kaydedildiğini belirten Taycı, “Yılın ilk 10 ayında ihracatımız 3 milyar dolara ulaştı. Sadece Ekim ayında yaptığımız ihracatta ise yüzde 25’lik artış kaydederek, 327,1 milyon dolara ulaştık. Türkiye geneli hububat sektöründe ise 2023 yılı ihracatı yüzde 11’lik artışla 10,1 milyar dolar; Ekim ayı ihracatı ise yüzde 16’lık artışla 1,2 milyar dolar oldu. İHBİR’ in 2023 yılında en çok ihracat yaptığı 5 ülke, ABD, Irak, Birleşik Krallık, Almanya ve Rusya oldu. 2023 yılında ABD’ye ihracatımız 2022’ye göre yüzde 7,66, Irak’a ihracatımız yüzde 2,36, Birleşik Krallık’a ihracatımız yüzde 54,44, Almanya’ya ihracatımız yüzde 27,02, Rusya’ya ihracatımız yüzde 74,72 oranında arttı. En çok ihracat yaptığımız 5 ürün grubunda ise pastacılık ürünleri, değirmencilik ürünleri, bitkisel yağlar, diğer gıda müstahzarları, şeker ve şeker mamulleri yer aldı.” dedi.