Hukuk içinde Orman Kanunu!

Ali EYCE

Orman : Belirli yükseklikteki ve büyüklükteki çeşitli ağaçlar, çalılar, otsu bitkiler, mantarlar, mikroorganizmalar, böcekler ve hayvanlar bütününü içeren, topraklı alanda genellikle doğal yollardan oluşmuş bir kara ekosistemidir.

Bu ekosistemin hepimiz hayranıyız.

Aynı zamanda hepimiz bu ekosistem için en büyük tehlikeyiz.

Bilerek yaptıklarımızla, bilmeden yaptıklarımızla.

Sonuç olarak bilerek veya bilmeyerek onların hem hayranı, hem düşmanı olabilmek ise biz insanoğlu için ne garip bir çelişki.

Ormanlarımızı, kara ekosistemini korumak zorundayız.

Bunu vicdanen, ruhen, fikren olduğundan daha çok kanunen yapmak zorundayız.

Orda bir yer var uzakta, gitmesek de, gelmesek de o yer bizim yerimiz, bizim keyfimiz, bizim seyrimiz, bizim ormanımız, bizim yangınımız mantığı doğru değil.

Orman Bakanlığı bugün ilan etsin, kanunlaştırsın, ormanlık alanın başladığı yerde bırakın piknik yapmayı, seyir yapmayı, durmayı yasaklasın; her anlamda destekliyorum.

İlla gezeceğim, göreceğim, bakacağım, seyri sefa yapacağım diyene de sadece bakması, görmesi, keyif yapması şartıyla ormanlık alana giriş izni verilsin.

O gün ormana kim, ne sebeple girerse girsin, bütün yangın sorumluluğunu da taşısın.

Var mı öyle keyfin sonunda yangın, yangının sonunda felaket, felaketin sonunda yok olan çevreye hiç bir hukuki sorumluluk taşımadan, hiçbir tedbir alınmadan, hiç bir kanun maddesi olmadan sebep olmak.

Üç gündür yanan ormanlarla mücadelede insan emeğini bir kenara özenle koyuyorum, harcanan milyonlarca kaynak, yok olan binlerce ağaç, canlı ve kilometrelerce doğa var.

Bilmem kaç kişi gözaltına alınmış, bilmem kaç kişi tutuklanmış bunun hiç mi hiç anlamı yok.

Ormanlar ve doğa geleceğimiz diyorsak, önce onu koruyan ciddi kanun maddeleri çıkarmalı, yanmadan, kül olmadan önlemler almayız.

Sokak ağzıyla Orman Kanunu'nu ciddi şekilde yeniden düzenlemeli ve kişiselleştirerek, yasakları içine yerleştirerek koymalıyız.

Her yıl belirli zamanlarda ormanlar için, yeşil alanlar yaratabilmek için seferberlik ilan ediyoruz.

Oraya, buraya ağaçlar dikiyoruz ve geleceğimize ormanlık alanlar yaratmaya çalışıyoruz.

Sonra onları kaderine terk ediyoruz.

Olmaz bu şartlarda orman, kalmaz bu şartlarda orman.

Ormanların geleceğini zorlamadan, zorlamadan yapmalıyız yasaklar dolu kanun!

Kanunu savunup, kanunsuzluğun yarattığı olumsuzluklardan nemalanların 'Ormanlara Özgürlük' diyen seslerini şimdiden duyar gibiyim.

Vesselam!

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.