Hukuk sadece 'geçmiş olsun' demez!

Ali EYCE

İzmir’in gelişen ve geliştikçe de güzelleşen ilçesi Torbalı’da dün meydana gelen, 5 kişinin hayatını kaybettiği, 63 kişinin yaralandığı facia, tüm Türkiye’nin pazar tatilini zehir etti.

İçişleri Bakanlığı’nın güvenlik kamerasıyla tespit edilen patlama anıyla ilgili görüntüleri defalarca izledim.

Sakin bir pazar gününü yaşayan ilçenin merkezine havan füzesi düşmüş gibi patlama sesi ve bir caddeden, diğer caddeye kadar uzayan ateşin yakıcı gücü.

Benzerini, güneyimizde Filistin’de yaşanan soykırımda, benzerini kuzeyimizde yaşanan Rusya-Ukrayna savaşında görebiliriz ancak.

Saniyeler içinde savaş alanına dönen caddede insanların kaçışları, yaralananların çığlıkları, evlerinde panik içinde kalan insanların feryatları.

Olayla ilgili İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından geniş çaplı bir soruşturma başlatıldığı gibi, sorumlu olduğu düşünülen insanlar da hemen akabinde gözaltına alınmaya başlandı.

Ortada 5 insanın hayatını kaybettiği, 63 insanın yaralandığı bir facia varsa, hukuk için de sadece ‘Geçmiş olsun’ demek yeterli olmuyor, olamaz da.

Facianın olduğu anlardan sonra ilk dakikalarda gelen ve verilen haberlerde olayın bir doğalgaz patlaması olduğu belirtildi.

Torbalı’ya doğalgazın gittiği ve geniş çaplı olarak da vatandaşlar tarafından kullanımda tercih edildiği malum.

Doğalgazın var olduğunu bildiğiniz bir yerde de, hain bir terör saldırısına dair şüphe yoksa başka türlü bir patlama beklememeniz de gayet doğal.

Ancak gel görelim ki, olay yerinde ayrıntılı olarak yapılan ilk incelemeden hemen sonra yapılan açıklamada olayın doğalgaz patlaması değil, restorana ait sanayi tüpünün neden olduğu.

Patlayan tüp sanayi tüpü de, tüpün olduğu yer sanayi değil.

Tüpün olduğu yer çok katlı binaların olduğu, önündeki işlek cadde ise araçlı veya araçsız bütün Torbalı sakinlerinin kullandığı cadde.

O kadar katlı binaların her birinde doğal gaz varken, restorandın çevresindeki bütün işletmeler doğal gaz kullanıyorsa, doğalgazın boruları işyerinin kapısına kadar gelmişken, işletmenin doğalı tercih etmeyip sanayi tüpü kullanmayı tercih etmesi çok vahim bir olay.

İşletme dediğimiz yer; adı üstünde restoran!

Et pişirirsin, köfte pişirirsin, yemek pişirirsin.

Doğalgazı tercih etmek maddi olarak da manevi olarak da en mantıklı şey.

Restoranda kaynak yapılmadığına göre, demir dövülmediğine göre, imalat yapılmadığına göre sanayi tüpü kullanmaktaki tercih, böylesi bir felakete imkân tanımak değil de nedir?

Sorunun daha ağırı, sanayi tüpü tercihi yapan işletmede güvenlik tedbirlerini kim yaptı, ne aralıklarla yaptı, nasıl yaptı!

Hukuk sadece ‘Geçmiş olsun’ demez!

Vesselam!

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.