Yazmayı küçük yaşlarımda keşfettim. Çocuk olduğum için bana iyi gelen şeyin adını koyamıyordum. Sonralar anladım ki bunun adı 'iç dökmek' imiş.
İnsan zaman zaman birileri ile konuşmaya, bir şeyleri anlatmaya ihtiyaç duyar. Ben en güzel anlatma şeklini bulmuştum belki de istemsizce - yazmayı, yaza bilmeyi.
Birisine anlatmaktansa kağıda dökmeyi, içimi ona açmayı öğrenmiştim farkında olmadan. Sonra zaman ilerledikçe daha geniş yazmaya başladım. Beni rahatsız eden konuları, çevremde olup biten olayları kağıda döküyordum.
Bir kadın tanımıştım. Onun hayatı beni çok etkilemişti. Bir süre etkisinden çıkamamıştım hatta. Bir gün gece saatlerinde oturdum, önüme bir kağıt ve kalem koydum. O kadının anlattıklarını satırlara döktüm. Sonda baktım ki bu hikayeyi başkaları da okumalı. Örnek olacak ve başkalarını motive edecek çok şeyler vardı. Bu hikaye bende saklı kalmamalı idi. Bunu genişletmeye karar verdim. Ve bu yazıyı geniş alanlarda yayınladık.
O günden sonra ilgimi çeken hayat hikayelerini sürekli yazmaya başladım.
Şiirlerim hep başlıklardan doğardı. Bazıları şiiri yazar, sonra başlık çıkarır. Bende tam tersi idi. Ben, başlık aklıma geldikten sonra onu şiire dönüştürürdüm. Hâlâ öyledir. Başlıklar çok önemli benim için. Ana sütun başlıktır, gerisi oradan büyür gider.
Ve şiirlerim hep acılardan doğar. Mutlu iken şiir yazılmaz bana göre. Şiirin içinden bir acı geçmeli. Ve yaranan tüm şiirlerim için yaralarıma teşekkür ederim hep. Ben yaralarımı böyle iyileştiririm, kanayan yerlerini bu şekilde kapatırım.
Köşe yazarlığına geçiş yaptığımda tamamen toplumsal sorunlar üzerinde çalıştım. Önceliği kadın ve çocuk haklarına tanıdım. Bizim gibi mental düşüncelerle yönetilen ülkelerde kadın mevzusu çok sorunludur. Bu yüzden bir kadın olarak hemcinslerimin hakkını savunmayı, kalemimle adalet sağlamayı hedefledim. Bugün de kadın, çocuk hakları, istismarlar, erken evlilikler konusunu işlemeye devam ediyorum. Kalemim yazdığınca ve bu konu üzerinde adalet sağlanmadığı sürece ben devam edeceğim.
İyi ki kalem ve kağıt aşkı bende var olmuş. İyi ki böyle bir yeteneğe sahibim. Bir birey olarak toplumsal sorunlarla baş etme ve çözüm arama yolundan dönmeyeceğim.