Aralarında Memur-Sen İzmir İl Temsilcilliği, İzmir Sivil Toplum Kuruluşları Platformu (İSTOK), İHH İnsani Yardım Derneği, Anadolu Gençlik Derneği ve Ensar Vakfı İzmir Şubesinin de bulunduğu birçok sivil toplum kuruluşu, Esed rejiminin Suriye'nin İdlib şehrindeki kimyasal silah saldırısını düzenledikleri ortak basın açıklamasıyla kınadı.
İHH İnsani Yardım Derneği İzmir Şubesindeki basın açıklamasında, Suriye'de Mart 2011'de hükümet karşıtı gösterilerle başlayan iç çatışmalarda bugüne kadar 300 binden fazla insanın can verdiğine dikkat çekildi. Açıklamada, "Tüm savaş kurallarını hiçe sayan Esed, başta ABD olmak üzere dünyanın kabul ettiği 'Kırmızı Çizgileri' süslü sarayında paspas ederken, dün yine aşağılıkça düzenlediği kimyasal saldırı sonucu 11'i çocuk 58 sivili şehit etti. Zalimleri lanetliyoruz, soruna acil çözüm istiyoruz" ifadelerinde bulunuldu.
Açıklamada şunlar kaydedildi;
"Milyonlarca Suriyeli'nin vatanından yurdundan edildiği Suriye'de hayatını kaybeden 300 binden fazla Müslüman için kılını kıpırdatmayan Batı dünyası, Esed'in ve IŞİD'in kimsayal saldırılarına daha ne kadar seyirci kalacak.
Şam'ın Doğu Guta bölgesinde 21 Ağustos 2013 tarihinde zehirli gaz saldırısı düzenlemesi ile tek seferde bin 400'den fazla kişi hayatını kaybederken, Birleşmiş Milletler (BM) heyeti Suriye'de kimyasal silah kullanıldığı tespitinde bulunmuştu.
ABD yönetimi ve uluslararası kamuoyu büyük ölçüde bu saldırıdan Esed rejimini sorumlu tutarken, ABD Başkanı Barack Obama daha önce de beyan ettikleri kırmızı çizgilerin ihlal edildiği gerekçesiyle Suriye rejimine yönelik askeri müdahalede bulunacağını açıklamıştı.
İnsanlık suçu işleniyor
Suriye rejiminin bunun ardından sözde ülkedeki tüm kimyasal silahları, Kimyasal Silahların Yasaklanması Örgütü'ne teslim ederek yok edilmesini kabul etmesi ile rejim kendini bir kez daha güvenceye alarak işlediği insanlık suçundan ceza almadan kurtulmayı başarmıştır.
Ne yazık ki rejim her ne kadar da kimyasal silahlarını teslim ettiği yalanını sürdürse de yine Kimyasal Silahların Yasaklanması Örgütü verilerine göre İdlib ve Hama vilayetlerinde 2015 yılı nisan ve ağustos ayları arasında gerçekleştirilen kimyasal saldırılarda 13 kişi klorin gazı nedeniyle hayatını kaybetti. 350 ila 500 arasında kişi de saldırılardan etkilenmiştir.
Yaptığı tüm insanlık ve savaş suçlarına rağmen hiçbir şekilde cezalandırılamayan Esed, BM uzmanlarının geçen Mart ayında yaptıkları açıklamada Halep ve başka yerlerde klor gazı kullanmakla suçlanmasına hiç aldırış etmeden dün yine Klor gazı ile İdlib'e saldırmıştır. Yaşanan saldırıda 11'i çocuk 58 kişi hayatını kaybederken yaklaşık 500 kişi de gazdan etkilenmiştir.
Batı kendi raporlarını görmezden geliyor...
Yaşanan bu mezalim karşısında yüreklerimiz kan ağlarken duyduğumuz büyük keder Müslüman dünyayı da derinden etkilerken, yaşananlar ise sadece 'Kırmızı Çizgileri' ve tüm sözleri Esed'in ayakları altında ezilen Batı dünyası ve kendi raporlarını görmezden gelen BM etkilenmemektedir.
İSTOK ve bugün burada toplanan tüm sivil toplum kuruluşları olarak buradan, BM, Kimyasal Silahların Yasaklanması Örgütü, Lahey Uluslararası Savaş Suçluları Mahkemesi başta olmak üzere tüm dünya siyasetçilerinden bu soruna acilen bir çözüm bulmalarını istediğimizi bir kez daha tekrarlıyor, Zalim Esed ve zihniyetini şiddetle kınadığımızı belirtmek istiyor ve İbrahim Suresi 42'nci ayeti kerimesi ile KORK ve TİTRE EY Esed diyoruz."