Tıpta 'inkontinans' adı verilen idrar kaçırma rahatsızlığının, temelde kadınları etkileyen bir sorun olduğunu ifade eden Medicana Samsun Hastanesi Üroloji Uzmanı Opr. Dr Ahmet Gençbay, "İdrar kaçırmanın belli bir miktar ölçümü yoktur; damlama şeklinde ve seyrek idrar kaçırmalarını bile büyük bir sorun olarak gören kadınlar da vardır. Kırsal kesimde sorun yaşlanmaya bağlı doğal bir problem gibi görülerek doktora başvurulmazken, kentlerde ve özellikle çalışan kadınlarda idrar kaçırma depresyon ve sosyal ilişkilerde kısıtlanmaya (idrar kokusu, ıslaklık hissi yüzünden) yol açarak daha erken dönemlerde tedavi için doktora başvurmaya neden oluyor" dedi.
"Her beş kadından birini etkiliyor"
İdrar kaçırma probleminin genel inanışın aksine sadece yaşlanma ile ortaya çıkan bir durum olmadığını belirten Opr. Dr. Ahmet Gençbay, "Menopoz sonrası dönemde olan ve zor doğum yapmış kadınlarda görülebilen bu durum, bazen daha erken yaşlarda da ortaya çıkabiliyor. Otuz beş yaşın üzerindeki her beş kadından biri, idrar kaçırma problemi ile karşı karşıya kalıyor. Altmış beş yaşından sonra ise neredeyse her üç kadından birinde bu problem görülüyor. Yapılan araştırmalarda kadınların yüzde 25'inin hayatlarının herhangi bir döneminde idrar kaçırma sorunu yaşadığı, ancak oldukça küçük bir kısmının doktora başvurduğu görülüyor. Kadın tarafından saklanan idrar kaçırma hakkında yapılan bir başka araştırmada ise kadınların doktora başvurana kadar bu şikayetle ortalama dokuz yıl geçirdikleri ortaya konuyor" diye konuştu.
İdrar kaçırma tipleri
İdrar kaçırmanın; öksürme, hapşırma veya gülme gibi karın içi basıncın arttığı durumlarda ortaya çıkabileceği gibi, yürümek, yataktan kalkmak gibi durumlarda da meydana gelebildiğini söyleyen Gençbay, "Öksürme ve benzeri eylemlerle ortaya çıkan idrar kaçırmaya zorlanma tipi idrar kaçırma adı verilmektedir. Zorlanma ile idrar kaçırma genellikle normal doğum yapmış kadınlarda görülür. Kasık adalelerinin veya sinirlerinin doğum sırasında zedelenmesi sonucu mesane boynu artan basınçla hastanın idrar kaçırmasına neden olur. Bazı hastalarda ise idrar kaçırma, kişinin ani olarak idrara çıkma ve sıkışma hissi ile beraberdir. Bu türe ise sıkışma tipi idrar kaçırma denir. Bu hastalar dışarı çıkmaya çekinirler; çünkü bu durumun aniden ortaya çıkacağını ve tuvalete yetişemeyeceklerini düşünürler. Sıkışma tipi idrar kaçırma genellikle daha ileri yaşlarda görülmesine rağmen, iltihap veya taş ile mesanenin tahriş olduğu durumlarda da ortaya çıkabilir. Bazı kişilerde ise her iki tür idrar kaçırmanın da birlikte görüldüğü durumlar mevcuttur. Bu tip idrar kaçırmaya da karışık tip idrar kaçırma adı verilir" şeklinde bilgi verdi.
"İdrar kaçırma tedavi edilebilir"
İdrar kaçırma tiplerine göre farklı tedavilerle bu rahatsızlığın çözüldüğünü ifade eden Gençbay şunları söyledi:
“Zorlanma tipi idrar kaçırmalarda tedavi genellikle cerrahidir. Kasık adalelerinin güçlendirilmesi, elektrikle uyarma gibi fizik tedavi yöntemleri, menopozdaki kadınlarda ayrıca hormon tedavisi de uygulanabilir. Sıkışma tipi idrar kaçırmada ise cerrahiden önce mesane eğitimi, idrara çıkma alışkanlığının düzeltilmesi, elektrikle uyarma ve ilaç tedavisi gibi tedaviler uygulanır. Konservatif, medikal ve cerrahi olmak üzere 3 farklı yöntemle tedaviler sunuluyor. Tedavide ilk aşamada konservatif tedavi dediğimiz kegel egzersizleri, mesane eğitimi, biofeedback terapi ve manyetik innervasyondur. Bu özellikle sıkışma tipi kaçırmalarda önemlidir. İdrar kaçıran bir kimse zannedilenin tersine gece haricinde bol sıvı almalıdır. Kola, kahve, çay, çikolata ve alkol idrar yapma ihtiyacını arttırabilir, sıkışmaya sebep olabilir, diyetten çıkarılmalıdır. Orta ve ileri düzeyde idrar kaçırması olan ve medikal tedaviden fayda görmeyenlerde operasyona gerek duyulur. Hekim gerekli incelemelerden sonra hangi tip operasyonu yapacağına karar verir. Günümüzde yeni tekniklerin uygulanması ile zorlanma tipi idrar kaçırmalarda yüzde 90'a yakın başarılı olunmaktadır. Karından veya hazneden uygulanabilen bu operasyonlarda rahim ve idrar kesesi sarkmaları da varsa hepsi bir arada düzeltilir. İlaç tedavisinde en sıklıkla östrojenler ve antikolinerjik olarak isimlendirilen ilaçlar kullanılır. Östrojenler menopoz sonrası kadınlarda faydalıdır. Antikolinerjikler idrar torbasının kapasitesini ve genişleme yeteneğini arttırarak idrar torbasının istemsiz kasılmalarını engellerler."