Ramazan Bayramı, derken geçen 2 ay 10 sonra gelen Kurban Bayramımız mübarek olsun.
Bayramda bayram dışında yazmak her zaman zor gelmiştir bir köşe yazarına.
Ne yazarsa yazsın, yazısının başına, ortasına veya sonuna bayramla ilgili bir şeyler yazmayan yazar, ister istemez gündemden, günden düşmüş olur okuyucunun gözünde.
Bayramın üç günü hem hareket hem misafir yoğunluğunun içinde bugüne geldim ve bayram yazdım.
Siyasi yazı yazmayı artık sevdim.
Geniş bir okyunus gibi siyaset gündemi.
Her an bir şeylerle ilgili yazmak, yazmazsan dedikodu yapmak, dedikodu yapmazsan tahminlerde bulunmak ve biraz fazla yazıp kendine güvendiğin de sallamak gibi geniş bir okyanus.
Bayram sonrası Türkiye’nin siyasi hayatının oldukça hareketli geçeceğini en kötü siyaset bilimci dahi biliyor.
Bir tarafta kendini yenileyeceğini söyleyen iktidar partisi,
Bir tarafta kendi içindeki lider arayışlarına giren anamuhalefet,
Bir tarafta kendi içindeki temizliği doğallığına bırakan, ‘giden gitsin, kalan temizler bize yeter’ diyen muhalefet,
Bir taraflar da ise ‘Ben de varım. Çok varım. Sağda varım. Solda varım. Ortaya Çıkarım.’ diyerek siyasete tabandan değil tavandan girmeye çalışanlar.
Benim gibi siyaset okyanusunda bayram yazısı yazan bir köşe yazarı arkadaş, ‘Bayram sonrası şok istifalar gelecek’ diyerek bir tahmin hakkını kullandı.
Siyasetin içinde olup yaşanacak siyasi hareketlerden sonra siyasetin önemli taşları olacak olan kişilere şimdiden başarılar diliyorum.
Siyasetin içinde olup yaşanacak siyasi hareketlerden sonra siyasetin görünmez kişileri olacaklara da şimdiden geçmiş olsun diyorum.
Hep kazanan Türkiye olsun.