"Biz olmuyoruz, ne yaparsak yapalım iki yarım bir tam edemiyoruz."
Yıllarca bu cümleyi söylerdi bana. Ben ise duymamazlıktan gelirdim ve bu ağır cümlenin tek bir kelimesini dahi ciddiye almazdım. Ahhh nasıl bir ahmaklık, nasıl bir haksızlık yapmışım kendime...
İnsan sanıyor ki bir sabah uyandığında ;söylenilen, canını acıtan her şey hafızandan silinip gidecek. Hiçbir şey olmamış gibi kaldığın yerden devam edeceksin yaşamaya... Yaş aldıkça, olgunlaştıkça ve kaybetmeye başladığını görünce bunun böyle olmadığını anlıyorsun.
“Zararın neresinden dönersem kar. “ diyorsun, yoluna devam ediyorsun...
Peki ya sonra, aynı hataya bir daha düşer misin? Kalbinin sesini dinlemeye devam edersen maalesef cevap evet, aynı hataya bir daha düşersin. Kalkarsın, toparlanırsın ve bakmışsın ki bir daha düşmüşsün. Düşe kalka, düşe kalka ömrünü yarılamışsın...
Salonunun bir köşesinde sessiz sedasız tek başına kaldığında sana eşlik eden tek şey anıların olur. Zamanında göz ardı ettiğin ne varsa hepsi bir film perdesi gibi gözlerinin önünden geçer. Hayattan hırsını alırcasına dişlerimi sıkarsın, ağzına gelen tüm küfürleri kendine ederek avucunu sıkarsın, dört duvara boş boş bakarak zamanında gözüne toz pembe gelen hataları futbol topu atar gibi soğuk duvarlara fırlatmak istersin. O gece evden bir cenaze çıkarırsın. Ahlarınla selasını verirsin, göz yaşlarına yasını tutarsın, eskileri yad ederek duasını edersin ve bir başına tüm geçmişini toprağa gömersin.
Ne acı değil mi? Bir başın sağ olsun diyenin bile olmayacak...
Kapını çalanın, acını paylaşacak olan kimsen olmayacak...
Acımız ortak, birlikte ağlayalım diyenin olmayacak...
Çünkü, bu acı sadece senin!
Yaşadıklarından sana geriye kalan çerçeve içinde rengi solmuş bir fotoğraf, silik bir geçmiş ve adı hatırlanmaya bile değmeyecek biri...
Kimileri senin bu yaşadığına hayat tecrübesi diyor, kimileri ise alın yazısı diyerek sineye çekiyor.
Alın yazısına kurşun sıkmak her kulun harcı değildir. Sen alın yazına kurşun sıktın ve sana yaşatılan haksızlığa bir son verdin. Üzülme, şimdi sen bölünmüş parçalarından bir tam çıkardın.
Bu hayatın geri kalanı senin, şimdi geriye bakmadan önüne bak ve hak ettiğin gibi yaşa.