İLETİŞİM GELİŞİYOR, İLETİŞİMCİLERİN SORUNLARI DA!

Ali EYCE

Hakkımız Hukukumuz televizyon programına konuk olarak Ege Üniversitesi İletişim Fakültesi önceki Dekanı, Radyo ve TV Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Dilek Takımcı hocamızı konu ettik.

Konumuz da değişen dünyada medya ve medya eğitimleriydi.

Ama konu dönüp dolaşıp, değişimden çok medyanın sorunlarına, medyanın içinde çalışan özelikle genç iletişimcilerin sorunlara geldi.

Takımcı da, iletişim mezunu gençlerin mesleklerinin formasyon olarak tanınmamasından dolayı medya piyasasında hem manevi, hem de maddi olarak olumsuz şartların oluştuğunu belirtti.

İletişim Fakültesi’nde bizim okuduğumuz döneme göre öğrencilerin daha donanımlı eğitim aldıklarını belirtiyor.

Gel gelelim ki, değişim medyanın değişen şartları, her gün daha dijitalleşme ve hızlı iletişim önceleri medya çalışanlarının sorunlarıydı, şimdilerde medya patronlarının sorunları olmaya başladı.

Medyanın tek geçim kaynağı olan reklam pastası her geçen gün büyüse de, reklam olaylarında yapan büyük firmaların tercihleri de oluşan değişik yollara göre değişiklikler göstermeye başladı.

Marka yaratmak ve tanınma için yapılan reklam çalışmalarında artık ya en üst sekmenden giriş yapacak, reklam ajanslarıyla çalışacaksınız ya da hiç yapmayacak, para harcamayacaksınız.

Bu durum özellikle yerel medyalara büyük zararlar veriyor.

Hatta zarar vermekle kalmıyor, birçok medya kuruluşunun işleyemez hale gelmesine neden oluyor.

Merkez medya kuruluşları, büyük şirketlerle yıllık anlaşmalar yaparak, istihdam düşüklüğüne giderek bir şekilde hayatını devam ettiriyor ama yerel medya kuruluşlarının hayatları devam ettirmesi tehlikeye girdiğinde tek yapması gereken kepenkleri kapatmak oluyor.

Yerelde medyayı destelemek sesisiniz duyulmasını, yaptıklarını anlatılması, sosyal bütünlüğün sağlanması ve hayatın normal şekilde akışı için şart.

Bunu en iyi anlama dönemi de seçim zamanları oluyor.

Merkez medyalara ulaşmayan, ulaşsa da oradan hedefine ulaşamayacağını bilen tüzel ve gerçek kişiler, yerel medyanın varlığının önemli olduğunu gösterircesine desteklerini arttırıyorlar.

Hani bir atasözüdür vardır, ‘Herkes kendi evinin önünü süpürse, mahalle temiz olur’. İşte aynen de öyle, herkes kendi şehrindeki yerel medya kuruluşlarını maddi ve manevi olarak desteklese, emin olun hayat o kadar yaşanabilir, iş o kadar yapılabilir, paylaşım ve başarı da o kadar kolay gelir.

Yerelde güçlüyseniz, genelde de güçlü olursunuz!

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.