Kültür Bakanlığı da Türkiye’nin ilk özel fotoğraf evi müzesi olarak kabul edilmiştir.Geçtiğimiz günlerde müze anlamalı bir buluşmaya tanıklık etti. Hamza Rüstem’in ustası Rahmizade Behaattin Bediz’in torunu John Bediz yaşadığı Amerika’dan gelerek, Hamza Rüstem’ in torunu ve müzenin bağışçısı Mert Rüstem ile Karşıyaka Belediyesi Hamza Rüstem Fotoğraf Evi Müzesi’nde bir araya geldiler.
Girit’te Rahmizade Behaattin Bediz in yanında çırak olarak 1897 yılında fotoğrafa başlayan Hamza Rüstem 1925 yılında İzmir’e gelerek bir Türk’e ve Müslümana ait İzmir’de ilk fotoğrafhanesini açmıştır. Ustası Rahmizade Behaattin Bediz ise Osmanlı topraklarında ve Müslümanlar arasında bir Müslümana ait ilk fotoğrafhaneyi İstanbul’da Resne fotoğrafhanesi adıyla 1909 yılında açmıştır. Hem yeni bir iş kolunda istihdam yaratmak, hem de Türklerin bir sanatla ilgilenmesini sağlamaları açısından bu iki ustanın ülkemiz de önemi büyüktür.Yıllar önce ailesiyle birlikte Amerika Birleşik Devletleri’ne yerleşen Behaattin Bediz’in torunu Amerika Birleşik Devletleri’nde yaşayan John Bediz Karşıyaka’da bulunan Karşıyaka Belediyesi Hamza Rüstem Fotoğraf Evi Müzesini ziyaret etti.Her iki torun John Bediz ve Mert Rüstem, Karşıyaka Belediyesi Hamza Rüstem Fotoğraf Evi Müzesi’nde ilk defa bir araya geldi. Dedeleri Behattin Bediz ve Hamza Rüstem’in kendilerine anlattıkları anıları birbirleriyle paylaşarak duygusal ve bir o kadar da anlamlı anlar yaşandı. İki torun Müze’yi birlikte gezerken dedelerinin fotoğraflarını görünce John Bediz’in gözleri doldu ve çok duygulandı. Bu buluşmayla İlgili Mert Rüstem şunları söyledi; Gerçekten çok duygulandım, Dedemin ustasının torunu ile dedemin adını taşıyan bu müzede buluşmak beni çok mutlu etti. İlk defa karşılaştığım John Bediz Müze’yi gezerken kendilerinde bulunmayan dedesinin fotoğrafını görünce benden istedi. Çok güzel bir müze yapmışsınız sizleri tebrik ediyorum dedi. John Bediz’in müze hakkındaki düşünceleri beni çok memnun etti dedi.John Bediz şunları söyledi; Uzun uğraşlar sonunda sizleri bulmaktan çok memnunum. Böyle güzel bir müze yaptığı için başta Mert Rüstem olmak üzere emeği geçen herkese teşekkür ediyorum. Müzede dedemin fotoğraflarını görmek beni çok duygulandırdı ve onurlandırdı. Bundan sonra tabii ki daha sık görüşmeye çalışacağız dedi.