İnekler öksürürse nerelere bakalım? İnekler neden öksürür?
Buzağıların, besi danalarının çokça bilinen tipik solunum yolu enfeksiyonları ineklerde de görülebilir. Stres ile başlayan, virüsler ve bakterilerin sebep olduğu Zatürre (Pneumoni) ergin sığırların da sorunudur. Fakat ineklerin öksürmesine yol açan sebepler bununla sınırlı değildir.
Diğerlerini de sayalım; akciğer kıl kurtları (özellikle, Dictyocaulus), Chlamydia, Coxiella burnettii, Histophilus somni gibi bakteriler Coronavirus, mycoplasmalar (mikoplazmalar) öksürüğe sebep olurlar. İrin bakterisi Trueperella pyogenes ise birçok zatürre (pneumoni) vakasına eşlik eder.
Bir mikoplazma (Mycoplasma mycoides) enfeksiyonu olan bulaşıcı sığır pleurapnömonisi (contagious bovine pleuropneumonia = CBPP) önemli bir öksürük sebebidir. Ayrıca mantarların sporları da öksürüğe yol açar.
CSPD = Chronic Suppurative Pulmonary Disease olarak bilinen hastalık öksürük, boynun ileriye doğru uzatılması ve sırtın kambur durması gibi belirtilerle kendini gösterir. Sebebi BVD-MD virüsü olup, özellikle Persistan enfeksiyonlarda (PI = inatçı enfeksiyon) ortaya çıkan vakalardır. Pulmoner tromboembolizm (Vena Cava Trombozu) ise burun kanaması ve öksürükle karakterizedir.
Öksüren inekler ayrıntılı bir muayeneden geçirilerek doğru teşhis konulmalıdır. Görüldüğü gibi; parazitten virüslere, bakterilerden mantarlara kadar uzanan çeşitli etkenler öksürüğe yol açar. Tabii ki ilk yapılacak iş stetoskop ile dinlemektir (oskültasyon). Ancak; ayırıcı tanı için diğer belirtilerin de göz önünde bulundurulması şarttır.
Öksürüğe eşlik eden diğer belirtiler şunlar olabilir; süt veriminde düşme, ateş, durgunluk, iştahsızlık, sık ve yüzlek soluma, burun akıntısı, ineğin nefesinin kokması, ağzını açarak soluma, soluk alıp verirken zorlanma, boynun ileri uzatılması, sırtın kamburlaştırılması, göğüs bölgesine vurulduğunda (perküsyon) hayvanın ağrı duyması, karnını dövme (karnından sık soluma), hırıltılı soluma, dilin dışarıya çıkarılması, aşırı salya.
Bazen hastalıklarda öksürüğün yanı sıra diğer belirtilerin görülüp görülmediğine de dikkat etmek lazımdır. Örneğin; aşırı zayıflama, eklemlerde şişlik, topallık, ishal, arkadan akıntı gibi. Burun akıntısının yapısı ve rengi de bize fikir verebilir. Sulu, koyu kıvamlı, kanlı, sarı renkli vs.
İneklerin en önemli öksürük sebeplerini inceleyelim;
Çokça bilinen solunum yolu enfeksiyonları stres ile başlar. İneklerde en önemli stres sebebi doğumdur. Kalabalık, sıkışık, kapalı, havalandırması olmayan damlar, nakliye ve ani değişiklikler de stres sebepleri olarak bilinir. Stres vücudun savunma sistemini durdurur. Soluk borusundaki ‘’cilia’’ adı verilen, solunum yolunu temizleyen mikroskobik tüycükler hareketsiz hale gelirler ve hastalık yapıcı etkenlerin yukarıdan aşağıya inmesine engel kalmaz. Devreye IBR + PI3 + BRSV gibi virüsler girerler. Onların açtığı yoldan Mannheimia haemolytica, Pasteurella multocida, Histophilus somnus gibi mikroorganizmalar akciğer hava keselerine ulaşırlar. Zatürre (penumoni) başlar. Bu durum tipik solunum yolu hastalığıdır. Sonradan hastalık yapıcı etkenler arasına Trueperella pyogenes de katılır. Akciğerlere irin de dolar. Mannheimia haemolytica ile Chlamydia’ların çoğunlukla birlikte (sinerjik) çalışarak hastalığı şiddetlendirdiği de bilinmektedir.
Akciğer kıl kurtları sorun olabilir. BRSV’nin (Bovine Respiratory Syncytial virüsü) özellikle Dictyocaulus paraziti ile işbirliği yaptığını da biliyoruz.
Mantar hastalıkları akciğerde sorunlar oluşturabilirler. Aspergillus, Micropolyspora faeni, Thermoactinomyces vulgaris gibi mantarların sporları toz ile birlikte ineklerin akciğerlerine girerse önemli bir alerjik reaksiyon ve öksürük ortaya çıkar. Bu durum hayvan sahiplerinde de aynı şekilde hastalık oluşturur.
CBPP = Contagious Bovine Pleuropneumonia (bulaşıcı sığır pleuropneumonisi) önemli bir öksürük sebebi olup, ihbarı mecburi hastalıklar listesinde yer alır. Aynı zamanda Tarsim Sigortası Teminatı kapsamında bir hastalıktır.
Öksürüğün tam olarak teşhisinde klinik muayenelerin yanı sıra, tüm belirtileri göz önüne almak, gerekirse laboratuvar tahlillerinden yararlanmak yerinde olur.
Bu hastalıkların tedavileri denenebilir. Çoğunlukla tedavilerde antibiyotikler kullanılır. En az 5-7 gün antibiyotik tedavisi yapılmalıdır. Ancak tedavilerin başarısı sınırlıdır. Tedaviler çoğunlukla başarılı olmaz ya da tedavi edildiği sanılan hastalık nükseder. Masraflı ve uzun süren, sonu belirsiz tedavi denemelerine muhtaç kalmamak için koruyucu hekimliğe dikkat etmek gerekir.
İlk olarak stres önleyici önlemler akla gelmelidir. Doğumdan, nakliyeden sonra bir ‘’stres önleyici’’ destek programı uygulanması şarttır. Doğumu takip eden günlerde ‘’lohusa takip programı’’ uygulanmalıdır. Özellikle kuru dönemde ineklere, parazitlere karşı ilaçlama, virüslere ve pasteurellalara karşı aşılama yapılmalıdır. İlk kez aşılananlara rapelli (20 gün sonra tekrar edilerek) aşı yapılması gerekir. Daha önceden aşılı olanlara ise tek uygulama yeterlidir.
Hayvanların öksürmesine yol açabilecek hastalıklardan korunmak için sıkışık, kalabalık, nemli, kapalı, havalandırmasız barınaklardan kaçınılmalıdır. Samanların, otların küflü olmamasına dikkat edilmeli, küflü saman, yonca, ot vs. hayvanlara verilmemelidir. Küflü otların soluk yoluyla hayvan sahiplerinde de akciğerlere ulaşarak hastalık yapabileceği unutulmamalıdır.
Sığırlar, en küçüğünden en büyüğüne kadar tümü, akciğerlerinin yapısı dolayısıyla solunum yolu problemlerine karşı aşırı duyarlı hayvanlardır. Bir yazarın deyimiyle, ‘’solunum yolu sığırların Aşil Tendonu’dur’’.
Dolayısıyla koruma önlemlerinin tümünü eksiksiz yerine getirmek, sürü yönetimi ilkelerine uymak şarttır.