Sütçü sığır işletmelerinin başlıca dertlerinden biri meme yangılarıdır (mastitis).
Çok sayıda mastitis etkeni olmakla birlikte, en önemli etkenlerin başında E.coli gelmektedir.
Bazı E.coli mastitisleri ani gelişen (akut) şekilde, şiddetli ve öldürücü olabilmektedir.
E.coli laktozu (süt şekerini) parçalayan ve kendi üremesi için kullanan, gram negatif (-) bir bakteridir. Gram (-) olmasının öldürücü mastitis ile yakından ilgisi vardır. Çünkü gram (-) bakteriler Lipopolisakkarit (LPS) yani endotoksin salgılarlar.
İneğin durumuna ve E.coli bakterisinin patogenitesine (hastalık yapma gücüne) göre bazen enfeksiyon öldürücü olabilmektedir.
E.coli çevresel (ortam kaynaklı) mastitis etkenidir.
Pis ve ıslak ortamlar E.coli bakterisinin bulaşma ihtimalini arttırır, mastitise yatkınlık sağlar.
Böylece ineğin yatkınlığı, bakterinin hastalık yapma gücü ile birlikte, ortamın “temiz ve kuru” olmaması öldürücü koli mastitisi için uygun bir zemin oluşturur.
İnekten kaynaklanan yatkınlık faktörlerini listelersek; ineğin yaşı, süt verimi, süt verim dönemi, ineğin meme yapısı, besleme düzeyi, ineğin bulunduğu ortam ve metabolik durumunu sayabiliriz.
İneğin yaşı genellikle 5 doğum üzerinde olduğunda yani 7 yaşındakilerde ve üzerindekilerde bu tip mastitise yatkınlık yaratmaktadır.
Süt verimi yüksek inekler, özellikle en çok süt veren inek ırkı olduğu için Holstein inekler daha yatkındır.
Laktasyonun evresi bu tip mastitis için önem taşımaktadır.
Çoğunlukla süt veriminin başlangıcına rasgelen günlerde, bazen de laktasyonun sonlarına yakın günlerde şiddetli, ani gelişen, öldürücü koli mastitisleri çok görülür.
Meme yapısındaki (morfolojik) bozukluklar her türlü mastitise olduğu gibi bu tip mastitislere de yatkınlık oluşturur. Sarkık memeler, uzun meme başı ve diğer morfolojik hatalar mastitis için gayet uygundur. Böyle memeleri olan ineklerde mastitis daha çok görülür.
İneklerin, özellikle doğumu takip eden günlerdeki, enerji kıtlığı (yetersizliği), vitamin mineral eksiklikleri, metabolik sorunları mastitise yatkınlık sağlayan durumlardır.
Doğum sonrası çokça görülen hipokalsemi ve ketosis ile ilgili durumlar, çinko, selenyum, vit A, vit E eksiklikleri sorun oluşturur.
Ortamla ilgili olarak kötü altlıklar, kalabalık barınaklar, kuru ve temiz kuralını ihlal eden pis ve ıslak barınaklar, sağım öncesi hazırlıkların doğru yapılmaması mastitis için hazırlayıcı sebeplerdir.
Bilim insanları mastitisi “memede süt yapan dokuların yıkımlanması” olarak tanımlarlar. Ancak yukarıdaki sorunlarla bakterinin hastalık yapma gücü birleşince sorun memeyi aşarak sistemik (genel) hale gelir. Meme dokusundan kaynaklanan toksinler (LPS) ve bakteriler kana karışır.
Halsizlik, durgunluk, sık soluma, ayakta durma güçlüğü (distazi), bazen ishal, kulak uçlarının soğuması gibi genel sorunlar ortaya çıkar. Başlangıçta ani bir ateş yükselmesi görülse bile, hayvanın direncinin kırılması ile birlikte vücut ısısı normalin altına düşer.
Bu arada memede şişlik ve diğer yangı belirtileri gözlenir. Süt sulu bir hal almıştır.
Böyle bir mastitiste prognoz (hastalığın sonu) kötüdür. İnek ya ölür, ya da mecburi kesime gider. İlaçların etkisi hastalığın hızlı seyrinin yanında geç kalır.
Endotoksinlerin etkisiyle damar için kan pıhtılaşması gerçekleştiği için genel olarak ineğin sağlık durumu hızla bozulur.
Hastalık tedaviye olumlu cevap vermez. Tedavide damar içi sıvılar, yangı giderici (antiinflamatuar) ilaçlar, sefalosporin veya fluorokinolon grubu antibiyotikler kullanılsa bile, sonuç olumsuzdur.
Bazen ineğin hayatı kurtulabilir. Ama gebelerde yavru atma, yeni tohumlananlarda erken embriyonik ölüm gerçekleşir.
Koruyucu hekimlik
İneklerin bulundukları ortamın kuru ve temiz olması başta gelen önlemdir. Kuru dönemden başlamak üzere doğru besleme doğum sonrası yaşanacak olan enerji, vitamin ve mineral eksikliklerini önleyecek ve ineğin hastalıklarla mücadele gücünü arttıracaktır.
Sağım öncesi doğru hazırlık, hijyen önlemleri, ön daldırma ve kuru sağım memeye sağım esnasında olabilecek bulaşmaları önlemek bakımından dikkat edilmesi gereken hususlardır.
Yemlere çinko, selenyum, iyot ve diğer izminerallerin katılması büyük yararlar sağlar.
Aşılamalardan her zaman önemli ölçüde yarar umulmaktadır. Sistemli aşılama yapılması önerilir.
Meme yapısını (morfoloji) düzeltmek boğanın işidir. Meme yapısını düzeltebilecek olan spermaların seçilmesi ileriki nesillerde düzgün meme yapısına sahip ineklerin elde edilmesini sağlayacaktır.
İneklerin altlık materyalinin seçiminde dikkatli olunmalıdır. Özellikle talaşın altlık materyali olarak kullanılmaması, ineklerin altlıklarının organik materyallerden değil, inorganik materyallerden seçilmesi başta gelen koruyucu hekimlik önerileridir.