İşte İrem Derici'nin o röportajı;
Geçen hafta iki şarkı yayımladı ama aynı akşam koronavirüse yakalandığını öğrendi. “Resmen paçavra gibi oldum. Ben kutlama kadınıyımdır. Sonuç gelince psikolojik olarak çöktüm” diyor. Neyse ki durumu şimdi daha iyi. Her zamanki kadar da dobra: “Benimki delilik değil, özgürlük.”
Hasta yatağında eşofmanlarıyla yatıyordu. Söyleşi için sözleştikten sonra kalktı, günler sonra bu röportaj için süslendi. Tat ve koku duyusunu yitirince test yaptırmış ve COVID-19 olduğunu öğrenmiş. Hâlâ tat alamıyor. Bu nedenle normalde tadını sevmediği kefirinden bir yudum alarak sohbete başlıyor. Müzik, aşk, hayat... Konu son klibindeki Brezilyalı modele geliyor, “İşte orada bulaşma söz konusu. Model oğlan nur topu gibi pozitif. Belki duygusal bir şey başlayacaktı... Aramıza korona girdi.”
Öncelikle geçmiş olsun...
Geçirenler sağ olsun!
Nasılsın?
Her an değişiyor. Bence koronavirüs İkizler burcu. Dakikası dakikasını tutmuyor. Resmen paçavra gibi oldum. Ben kutlama kadınıyımdır. Yeni maxi single’ım çıkmıştı, akşamına ‘pozitif’ sonucu gelince psikolojik olarak çöktüm.
Nasıl fark ettin?
İlk tat ve koku gitti. Çamaşır suyu kokusunu hemen alırım. Evde temizlik yapılıyordu. Yerler siliniyor, ben koku duymuyorum. Kafamı kovaya soktum, yok. Sonra saç telimden ayak tırnaklarıma kadar kemiklerimi bir acı sardı. Geberiyorum sandım. Bir tabur askerden dayak yemiş gibiydim. 13 Kasım’da gelip çubukları beynime kadar soktular. Gece rapor, sabah İlçe Sağlık’tan ilaçlar geldi. Dirayetliyimdir. Beni etkilemez sanıyordum ama öyle olmadı. Yine de geçmişte daha ağır gripler geçirmiştim, ben sanırım daha hafif yaşıyorum.
Hastalığın en kötü tarafı ne?
Koku ve tat alamamak. Rezalet bir duygu. Bugün uzun zaman sonra ilk kez koku aldım. Tabii beni ne kokusu bulur? Affedersin ama b.k kokusu. Tuvalette... Ama nasıl sevindim... Heyecanla annemi falan aradım. Hâlâ tat alamıyorum ama.
Nasıl bulaştı bu virüs sana?
‘Menajerimi Ara’ dizisinde konuk oyuncu olarak oynadım. Ardından klip çektik. Sonra bir perşembe yine dizi için sete çıkacaktık, “İki vaka bulundu, çekim iptal” dediler. Ama kimin kimden kaptığı belli değil. Çok güzel bölümdü. Bin kere olsa, o sete bin kere giderim.
Aileniz ne yaptı duyunca?
Anneme bile söylemeyecektim. Sağ olsun magazin patlattı. Annem şimdi kapının önüne sürekli yemekler yığıp gidiyor. Ballar, pekmezler, yoğurtlar... Koronayı atlatacağım ama düz duvara tırmanacağım.
Şarkının adı ‘Senin Hastan’ olunca bunun reklam olduğu iddia edildi...
Keşke şarkının adını ‘Senin milyarderin’, ‘Senin şehvet kölen’ falan yapsaydık. Belayı çektik üzerimize. Benim korona olduğuma inanmıyorlarsa geri zekâlılardır. Sosyal medya hesabımdan Sağlık Bakanlığı logosu olan bir rapor koydum. Hâlâ şüpheleri varsa açık adresimi söyleyeyim. Gelsinler, kendilerine bol sulu bir ‘French kiss’ vereyim.
Bu süreçte acayip şeyler yaşadığın oluyor mu?
Geçen yemek siparişi verdim. ‘Kapıya bırak’ seçeneğini işaretledim, kapıya yemeği getiren “Abla biliyorum koronasın ama aç kapıyı da bir fotoğraf çektirelim” diyor. İnsanlar çok garip!
Bir erkek arkadaşın falan var mıydı? Birine bulaştırdın mı?
Klibi izledin diye düşünüyorum? İşte orada bulaşma söz konusu. Bütün set ekibi negatif çıktı. Ama model oğlan nur topu gibi pozitif. Neyse ki semptomu yok. O da karantinada. Belki duygusal bir şey başlayacaktı, aramıza korona girdi.
Model Diogo Fedrizzi... Brezilyalı değil mi?
Evet ama burada yaşıyor. Nasıl bir aile, nasıl bir tohumsa artık bunlar, bir gör. Abisi de Hadise’nin klibinde oynamış. Ona da bulaştı. Yazışıyoruz. Dün ona da ilaçlar falan götürmüşler.
Klip sırasında gerçekten yakınlaştınız o halde...
O kadar ağız ağıza rol yaparken insanın kalbi atmıyor değil. Yemin ediyorum bu çekimler sırasında setlerde başlayan aşkları anladım. Bu çocukla 4-5 bölüm dizi çeksem kapısında çiçeklerle otururdum (gülüyor). Salgın bitsin bakalım ne olacak!
Küfürlü konuşmayı seviyor musun?
Seviyorum. Ama her şeyin yeri var. Neyi nerede söyleyeceğimi biliyorum. Kimsenin şahsına da küfretmiyorum. Benimkiler bir nida gibi...
Yıllardır sana ‘sektörün delisi’ diyorlar. Bu senin çizdiğin bir portre mi?
Ben ilkokulda da böyleydim. Şu an hayatımın en sakin dönemindeyim. Benimki delilik değil, özgürlük.
Nasıl bir özgürlükten bahsediyorsun?
Elâlem ne der korkusu yaşamadan istediğim şeyi söylüyorum. Haftada üç kere linç edilsem de değişmiyorum. Benim “popo, pipi demek ayıp” gibi kavramlarım yok. Herkesin salonun içinde konuştuğu şeyleri biraz törpüleyerek insan içinde konuşuyorum diye deli mi oluyorum? Hayır.
Ne oluyorsun?
Herkesin kıskandığı özgür bir kız...
Hak ettiğin yerde misin?
Şu an değilim. Evde olmak yerine klipteki Brezilyalı modelle yemekte olmalıydım (gülüyor). Ben koronayı hak etmedim ya!
Çapkın mısın?
Çok. Bütün erkek arkadaşlarım “İyi ki erkek değilsin, aç kalırdık” der.
Tavlar mısın tavlanır mısın?
Her zaman tavlarım. Hiçbir zaman biri beni tavlamadı. Flört beni besliyor. Allah yaratmış, ben de bakacağım, gidip konuşacağım tabii. Pas verirse ne âlâ, pas vermezse Mualla.
Şarkıda “Gözün arkada kaldıysa önünü göremezsin” diyorsun. Senin gözün hiç arkada kaldı mı?
Kaldı. Ama geçmişte yaşamak içten içe insanı yiyen bir hastalıkmış, onu anladım.
Nasıl birini dilersin?
Suç ortağı istiyorum kendime. İlişkide faydacılık istiyorum. Valla şansım olsa kendimi klonlatırım, takarım bir penis, onunla yaşarım. Koşa koşa gider evlenirim kendimle. O kadar seviyorum ki kendimi...
Son kliplerinde seni çok cesur bulanlar var...
Bu, unuttuğunu söylese de aslında adamın şehvetinden, aşkından geberdiğini anlatan bir kadının şarkısı. Ben de klipte adamı kendime çekip kokluyorum diye tu kaka mı oluyorum? Her gün sevişiyorsunuz. Bunda ne var? Mis gibi klip oldu valla.
Kliplerdeki gibi daha seksi hissettiğin bir dönem mi?
Züğürdün çenesine vururmuş, bilmiyorum.
Cinsel hayatını bir şarkıyla nasıl anlatırsın?
Hiçbir şeyde gözüm yok. Sen yanımda ol yeter!
Bir kere evlendin, bir daha evlenir misin?
Büyük konuşmayayım. Bugün ‘evlenmem’ der, yarın Brezilya’da düğün yaparım.
Üç sene önce yoğun bakıma girdin. Ölümden döndün. Neydi seni o noktaya taşıyan, şöhret mi?
Anoreksiya olmuştum. Bunun şöhretle alakası yok. Ben zaten hayatı boyunca her şeye sahip olmuş bir insanım. O bir hastalıktı, yaşadım, bitti.
Çok kilo verdin...
Şu an etime dolgunum, keyifliyim. Kilo mevzusunun büyütülecek bir şey olmadığını gördüm.
Ama ilk çıktığın yıllarda fiziksel özelliklerinle çok dalga geçer, kendini beğenmezdin...
Birincisi, hoşlanmadığım yerlerimi Türk doktorlarına emanet edip düzelttirdim. Bir de kendi üstüme çok gittiğimi fark ettim. Yıllar içinde toparlanıp kendimle barıştım.
Operasyonlar dedin. Mesela göğüslerine silikon taktırdın değil mi?
İyi b.k yedim.
Neden?
45 kiloyken taktırdım. Şimdi 20 kilo fazlayım. Ne oldu o memeler biliyor musun? Belim ağrıyor. Bol giyinmem gerekiyor. Dar giyinirsem göğüslerim salona önden giriyor.
Başka neler yaptırdın?
Burnumu herkes biliyor. Bol bol botoksum var. Arada çeneme dolgu koyduruyorum. Dudağımda bir şey yok. Sülalece ağzımız zaten iki oda bir salon...
Bu değişimler cinsel hayata nasıl yansıdı?
Cinsel hayatına yaptırdığın meme ya da burun değil, karşındakiyle ten uyumun, onu ne kadar istediğin yansıyor.
Son dönemde neleri dert ediyorsun?
Para ve sağlık.
Çok sahne yapan isimlerdensin. Hâlâ para korkun mu var?
Aç değilim, açıkta değilim ama hayatımı küçülttüm.
Nasıl?
İnsanlar ‘fakir edebiyatı’ diye kızıyor, haklılar. Ama ben tek değilim ki, bir ekibimiz var. Ve önümü göremiyorum. Seninle pandeminin başında yaptığımız video röportaj sırasında Maslak’ta hayvan gibi terası olan dubleks bir dairede yaşıyordum. Baktım aidat, kira... E kazanmıyorum. Fulya’da küçük bir eve taşındım.
Pop müzikte neden eskisi gibi hit yok?
Tükettik. Besteciler de söz yazarları da tükendi. Bir de yeni trendler var. Müziği sosyal medya kullanıcıları yönlendiriyor. Şarkılar ‘TikTok’ta patlıyorsa patlıyor. Genç nüfus orada. Ha biz popçular da güzel şarkılar mı çıkarıyoruz? Hayır. Rezalet. Benim de rezalet şarkılarım oldu ama bu son şarkılarım öyle değil.
Yeni şarkıların; ‘Senin Hastan’ ve ‘Güz Dönümü’nün farkları ne?
‘Güz Dönümü’ beni kariyerimde en etkileyen şarkı. ‘Senin Hastan’ da A’dan Z’ye kalite. Bir de artık “Bunda ekmek var. Bu şarkı tutar” demeyi bıraktım. Beni mutlu etmeyecek şarkıyı artık yapmam.
Bazı şarkıcıları herkes sever. Seni bazıları çok seviyor, bazıları da senden nefret ediyor. Bunu neye bağlıyorsun?
“Severiz onu” denilenlerden star oluyor mu? Dünyanın, Türkiye’nin starlarına bak. Mesela Hülya Avşar. Kıskananı çok. Michael Jackson, Madonna... Kulp bulmak isteyen herkese bulur. Bunlar star. Ama etliye sütlüye dokunmayan, aynı ses rengindeki popçular star değil maalesef.
Sen star mısın?
Hayır, değilim. Ben bir karakterim, bir tane de benim gibi lazım (“Canım İrem” diyerek kendini öpüyor).