İş yerlerinde yaralanmalara sebep olabilecek birçok tehdit olabilir. Bunlardan bazıları ağır yaralanmalara yol açsa da iş sürekliliğini en çok etkileyen yaralanmaların başlıca sebepleri arasında düşmeye bağlı incinme ve burkulmalar yer alıyor. ABD Ulusal Güvenlik Konseyi’nin raporuna göre çalışanlar incinme ve burkulma gibi durumlar sonucu senede ortalama 13 gün iş yerinden uzak kalıyor. İşletmelerdeki iş sağlığı ve güvenliği koşullarını verimli şekilde yönetebilmeye dönük ürünler ve hizmetler sunan Ülke Endüstriyel’in Kurumsal Çözümler Direktörü Murat Şengül, bu tür yaralanmaların önüne geçebilecek ve iş yerlerindeki güvenliği sağlayabilecek adımları paylaşıyor.
1. İlk adım bir risk değerlendirme planı oluşturmaktır. Şirketlerde gerçekleşen düşme, kayma, takılma gibi kazaların olası nedenlerini belirlemek ve bu kazaların oluşma risklerini görebilmek adına bir risk değerlendirmesi yapılmalıdır. Bu doğrultuda, öncelikli olarak iş yerinin kapsamlı biçimde incelenmesi gerektiğini belirten Murat Şengül, kazalara sebep olan tehditleri bulmanın önemli bir ilk adım olduğunu vurguluyor. Şengül’e göre risk değerlendirmesi yılda en az bir kez olacak şekilde düzenli aralıklarla mutlaka yapılmalı, yeni faaliyetlerden önce de tekrar gözden geçirilmeli.
2. Merdiven basamakları kaymaz yüzeylerle kaplanmalı. İş yerinde gerçekleşen düşme, kayma vb. kazaların birçoğu, merdivenlerde meydana gelmektedir. Merdiven yüzeylerindeki sürtünmeyi artırmak için kaymaz zemin tercihleri yapılmalıdır. Örneğin dış mekanda yer alan merdivenler için kaydırmaz bant, elmas plaka, çubuk ızgara gibi zeminler kullanılabilir. Bu tür zeminler, çalışanların merdivenlerden kayıp düşme riskini azaltacak ve daha güvenli bir yürüme yüzeyi sağlayacaktır.
3. İş yeri ortamında temiz, kuru ve hasarsız bir zemin sağlanmalı. İç mekanlarda düzenli temizlik ve temizlik sonrası zeminin kuru bırakılması, kayıp düşmeleri engellemede oldukça önemli bir adımdır. Islak ya da aşırı toz bulunduran zemin, temiz ve kuru zeminlere kıyasla sürtünmeyi azaltacak ve kaymalara yol açacaktır. Bu sebeple dış mekanlarda da özellikle yağışlı havalardan sonra kontrol altında tutulmalıdır. Islak yapraklar, kar ve buz gibi tehdit oluşturabilecek unsurlar en kısa zamanda temizlenmeli ve sağlıklı bir zemin oluşturulmalıdır. Aynı zamanda özellikle dış mekanlarda engebeli ve hasarlı zeminler ile çukurlar mutlaka tamir edilmelidir.
4. Zemin işaretlerinden yararlanılabilir. Çalışanlar kimi zaman olası tehditlerin farkına varamadıkları için ihmalkar davranabiliyor. İş yerinde tehdit oluşturabilecek zeminlere karşı farkındalık ve dikkat oluşturması adına zemin işaretleri gibi uyarıcı niteliği taşıyan görsel bazı materyallerden yararlanılabilir. Geçmişte bu tür durumlar için zemin boyaları yaygın olarak kullanılırken, günümüzde özel kaplamalar, zemin bantları ve tabelaları kullanılıyor. Zemin işaretlerinin birden çok rengi ve özelliği bulunuyor. Düşük ışıklı alanlarda yansıtıcı ve kaymaz zemin bantları kullanılırken ıslak yüzeyler için ise sık rastlanan “DİKKAT KAYGAN YÜZEY!” tabelaları dikkat çekerek kaymalara engel oluyor.
5. Yol üzerindeki engeller kaldırılmalı. Ofis içinde genelde yerde bulunan elektrik kabloları, takılmalara sıkça sebep olabiliyor. Aynı zamanda çalışanların çantaları, kutular vb. eşyalar zemine bırakılırsa yol üzerinde engeller yaratabilir. Dolayısıyla yürüme yolu üzerindeki tüm engelleri ortadan kaldırmak, takılma sonucu oluşabilecek kazaları minimuma indirmek için kablolar mümkün olduğunca sabitlenmeli ve köşelerde bırakılmalı. Tüm ekipmanlar ve eşyalar yürüme zemininden uzak tutulmalıdır.
6. Aydınlatma yeterli olmalı. Çalışanların yürüdükleri yolu ya da gittikleri yeri göremedikleri, aydınlatmanın zayıf olduğu alanlarda kazalardan kaçınmaları zor olacaktır. Bu sebeple koridorlarda, merdivenlerde ve diğer tüm alanlarda aydınlatmanın yeterli olduğundan emin olunmalı. Çalışanlar da ışıklandırma olmayan bir alana girmekten mümkün olduğunca kaçınmalı, ışıkları açmanın ve ofis ampullerini zamanda değiştirmenin önemi konusunda bilgilendirilmeli.
7. Doğru ayakkabı seçimi konusunda çalışanlar bilgilendirilmeli. Özel ekipman ve kıyafet gerektiren çalışma koşullarına sahip iş yeri sahipleri, güvenlik prosedürlerinin bir gereği olarak kıyafet kurallarını mutlaka uygulamalı, bu kuralların ayakkabıları da kapsadığından emin olmalıdır. Ofis ortamlarında dahi kayma, düşme gibi kazaların önüne geçebilmek için kaygan tabanlı ayakkabılardan kaçınılmalıdır. Üretim gibi alanlarda görevli çalışanların bulunduğu şartlara uygun özelliklerde burun korumalı ve özel tabanlı iş güvenliği ayakkabıları tercih edilmelidir.
8. Uygun tırabzanlardan faydalanılmalı. İş yerlerinde bulunan balkonlarda, asma katlarda ve merdivenlerde uygun tırabzanlar yer almalıdır. Standarttan kısa yükseklikte olan korkuluklar özellikle balkonlardan düşmelerde ciddi risk unsuru olabilir. Merdivenlerde ise, çalışanlar herhangi bir şey taşıyor olsalar dahi mutlaka bir el ile korkuluktan tutunmaları konusunda teşvik edilmeli ve buna dönük yönlendiricilerden faydalanılmalıdır.