Turizm sektörünün umudunun bu yıl iç pazarda olduğunu belirten Türkiye Otelciler Federasyonu (TÜROFED) Başkan Yardımcısı Mehmet İşler, iç turizmi hareketlendirecek değerlerin öne çıkarılması gerektiğini söyledi. İşler, “İzmir’in öne çıkarılabilecek pek çok değeri var. Alaçatı Ot Festivali gibi markalaşmış etkinliklere, başarılı festivallere ve organizasyonlara ihtiyacımız var” dedi.
Gözde turizm beldesi Çeşme’de bu yıl sekizinci kez düzenlenen ve büyük ilgi gören Alaçatı Ot Festivali kent turizmini hareketlendirdi. Turizm acenteleri festivali de içine alan konaklamalı turlar düzenlerken Türkiye'nin dört bir yanından 2 bine yakın tur otobüsüyle Çeşme ve Alaçatı'ya akın etti. Çeşme Belediyesi’nce 6 - 9 Nisan 2017 tarihleri arasında düzenlenen festival dört günde 200 bine yakın ziyaretçiyi ağırladı. Ziyaretçiler, yalnızca Çeşme bölgesindeki otel ve pansiyonları değil, Seferihisar, Urla, Kuşadası ve İzmir'deki otelleri de doldurdu.
TÜROFED Başkan Yardımcısı ve Ege Turistik İşletmeler ve Konaklamalar Birliği (ETİK) Başkanı Mehmet İşler, Alaçatı Ot Festivali’nin yaz sezonu başlamadan önce yöreye ciddi bir hareketlilik getirdiğini söyledi. Festivalin düzenlendiği günlerde sağladığı hareketlilikle başta turizm olmak üzere ilgili tüm sektörlere soluk aldırdığını anlatan İşler, “Alaçatı Ot Festivali tanıtım ve pazarlamayla değerlerin nasıl ekonomiye döndüğünün bir ispatıdır” dedi. İzmir’in öne çıkarılacak pek çok değeri bulunduğunu belirten İşler, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Alaçatı Ot Festivali için iç ve dış pazarda yapılan başarılı tanıtım ve pazarlamaları örnek alınmalıdır. İzmir’in Bergama ve Efes gibi UNESCO Dünya Miras Listesi’ne girmiş iki değeri var. Yine Birgi ve Şirince mutlaka öne çıkarılması gereken değerlerden. Bayındır’daki çiçek ve Tire’deki süt ve süt ürünleri üreticileri için de festival yapılabilir. Kemalpaşa’nın Kiraz festivali Alaçatı Ot Festivali gibi ele alınabilir. Kuzey Ege’nin demlenerek içilen şifalı otların festivali düzenlenebilir.”
Ot festivalinin yanı sıra diğer ilçelerdeki zenginliklerin öne çıkarılmasının büyük yararı olacağını söyleyen Mehmet İşler, şu görüşleri dile getirdi:
“Özellikle Çeşme ve Seferihisar belediyeleri, ilçelerini tanıtma konusunda çok planlı ve düzenli hareket ediyor. Hem Çeşme Belediyesi’ni hem de CittaSlow hareketine öncülük eden Seferihisar Belediyesi’ne sektör olarak teşekkür ediyoruz. İzmir’in öne çıkarılabilecek değerlerinin ekonomiye ne kadar katkı sağladığını görmeliyiz. Deniz kenti İzmir’e yapılacak marinanın bu kentin deniz ticaretinden önemli ölçüde pay almasını sağlayacağı da unutulmamalıdır.”
2016 yılında ülke turizminin 10 milyon, İzmir turizminin yaklaşık 530 bin turist kaybettiğini hatırlatan TÜROFED Başkan Yardımcısı ve ETİK Başkanı Mehmet İşler, “Turizm sezonunu açarken ümidimiz yurt içi pazarda. Alaçatı Ot Festivali gibi markalaşmış etkinliklere, başarılı festivallere ve organizasyonlara ihtiyacımız var” dedi. Yurt dışında ülkemize ilişkin olumsuz imajı, algıyı kırabilecek çalışmalar yapılırken yurt içinde de hareketliliği sağlayacak etkinliklere ağırlık verilmesi gerektiğini söyleyen İşler, sözlerini şöyle sürdürdü:
“İzmir'in sahip olduğu tüm değerleri, doğasını, iklimini, mutfağını, kültürünü, özellikle özgür ve modern yaşam tarzını öne çıkartmalıyız. Gastronomisini anlatmalı, festivallerini işlemeli, tarihi ve kültürel değerlerini öne çıkartacak çalışmalar yapmalıyız. İstanbul - İzmir otoyolu tamamlandığında bu yönde bir hareketlilik bekliyoruz. Bu hareketliliğin altyapısını şimdiden oluşturmalıyız.”