“İşletmede yaratıcılığı teşvik etmek”

Serap AKYOL AKSÜYEK

Günümüzde, gerek firma sahibi olsun, gerek çalışan, her kademede herkes tarafından son derece iyi anlaşılan ve kabul edilen bir gerçek var o da;  “Ar-Ge ve inovasyon” çalışmaları yapmayan, ürün ve/ veya hizmetinde yenilik yaratmayan firmaların ayakta kalma şanslarının olmadığı olgusu…

Herhangi bir mal ya da hizmete ulaşmada, tüm sınırların ortadan kalktığı yenidünya düzeninde firmaların var olma savaşında kullandıkları en büyük silah “yaratıcılık”… Benzer ürün ve hizmetler arasından,  fark yaratarak tercih edilirlilik oranını arttırmak ve en az bir adım öne çıkmak, sonrasında da farklılaşmanın devamlılığını sağlamak, başarıyı hedefleyen tüm firmaların ortak vizyonu.  Bu gerçeğin farkında olan ülkelerde Ar-Ge ve inovasyon çalışmalarını özendirecek etkili teşvik mekanizmaları da devrede. Japonya ve İsrail, GSMH’ lerinin yüzde 3.5 – 4.5’ ini Ar-Ge yatırımlarına ayırırken bu oran Türkiye’ de ise 0.85 düzeylerinde.

Ar-Ge ve İnovasyon çalışmalarının Türkiye için önemi ve bu alanda firmalar ile devletin sorumlulukları üstüne fikir önderleri birçok platformda görüşlerini kamuoyu ile paylaştılar. Bu konuda toplumda yüksek oranda bir bilinç yaratılmış durumda. Benim üzerinde durmak istediğim konu ise; vizyonunda yeni ürün- hizmet- Ar-ge ve İnovasyon hedefi olan firmaların süreç yönetimi… Diğer bir ifadeyle yaratıcılığı teşvik edecek ortam için gerekli unsurlar ve uygulamalar.

Teknolojinin yakından takip edilmesi, sektöre ilişkin yeniliklerin sisteme entegrasyonu, sektörel fuarlara katılım ve eğitimli insan kaynağı istihdamının yanı sıra, Ar-Ge ve İnovasyon çalışmalarının firma içinde teşvik edilmesini sağlayan unsurlar nelerdir?

Yaratıcılık en basit şekli ile “herkesin aynı şeyi gördüğü bir noktada farklı bir şey görebilmek” olarak tanımlanabilir.  1977 yılında Hargraves tarafından yapılan bir araştırma, yüksek zeka ile yaratıcılık arasında bir bağlantı olmadığını ortaya koymuştur. Normal zeka seviyesine sahip insanların da önemli çalışma ve buluşlara imza atabileceği gerçeği, yaratıcılığı motive eden unsurlar üzerinde daha fazla durulması konusunu gündeme getirmiştir.

Herkesin potansiyel bir yaratıcı olarak doğduğu, uygun bir ortam ve gerekli motivasyon sağlandığında yaratıcılık vasıflarını işine aktaracağı varsayımından hareket etmek, kısa ve orta vadede büyük ve önemli sonuçlar getirmese de, uzun vadede firmaya katkısı büyük olacaktır. Bu süreç içinde, önemli sonuçlar elde edilmese de, Ar-Ge ve inovasyon için gerekli insan kaynağını motive edecek ortam sağlanmış ve bu bakış açısına sahip yöneticiler yetişmiş olacaktır. Bu kazanım dahi, firmanın uzun vadede ürün veya hizmette farklılaşacağının önemli göstergesidir.

Yaratıcılıkta en önemli nokta, yeniliğin kesinlikle belirsiz olduğu,  başarıyla eşit oranda başarısızlık riski içerdiği ve defalarca denemeye ihtiyaç duyulacağı gerçeğidir. Bu nedenle sistem, olumsuz sonuçlarda ortaya çıkacak maddi ve manevi kayıplar konusunda esnek olmalıdır.

Karşılıklı fikir alışverişinin yapıldığı, bireylerin kendi düşüncelerini özgürce ifade edebildikleri, görüş ayrılıklarına saygı duyulduğu, dahası bu farklılıkların bir zenginlik olarak görüldüğü ortamlar yaratıcı fikirlerin doğmasında büyük etkendir.

Bireylerin düşüncelerinin sınırlanmadığı, aksine hayal güçlerini daha fazla kullanmalarının teşvik edildiği ‘beyin fırtınası’ toplantıları, son derece önemli fikirlerin ortaya çıkmasına katkı sağlamaktadır. Bu toplantılarda bir kişi tarafından ortaya atılan fikrin, diğer kişiler tarafından geliştirilmesi ile tüm çalışanların katkı sağladığı ortak bir proje üretimi, uygulama aşamasında da ekip ruhunu ateşleyecektir. Bundan dolayı, çalışanların fikirlerinin alındığı beyin fırtınası toplantılarının düzenli bir şekilde yapılması son derece önemlidir. Bu etkinlik aynı zamanda bir beyin jimnastiği olarak, yaratıcı düşünceyi de desteklemektedir.

Yaratıcılık konusunda şüphesiz en önemli görev Liderlere düşmektedir. Liderin yönetim becerileri, firma içinde Ar-Ge ve İnovasyon çalışmalarının yapılması, yönetilmesi ve yönlendirilmesi konularındaki etkinliği, sürecin en hassas noktasıdır.  Yaratıcılık konusunda net hedef koyan, önce kendisi inanarak ekibinin bu hedefe odaklanmasını sağlayan, yöntemler konusunda alternatif sunan ve herkesi verimli çalışmaya teşvik eden Liderler, yenilik çalışmalarını önemli şekilde teşvik etmiş olurlar.

Yapılan yenilik çalışmalarının doğru bir yöntemle ödüllendirilmesi ise hem yenilik projelerinin devamlılığının sağlanması, hem de her kademede özendirilerek teşvik edilmesi açısından son derece önemlidir. Ödüllendirme, yapılan çalışmanın niteliği ve sağladığı katkıya göre maddi bir ödül olabileceği gibi, takdir, teşekkür, terfi gibi farklı argümanlar kullanılarak da gerçekleştirilebilir.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.