Bebeğin bedensel ve ruhsal gelişiminde en önemli besinin anne sütü olduğunu söyleyen Medicana Konya Hastanesi Çocuk Hastalıkları Yrd. Doç. Zeynel Abidin Taşbaş, “Bu açıdan bakıldığı zaman doğduğu andan itibaren annelerin bebeklerine verebilecekleri en değerli besinin anne sütü olduğunu belirten ilk emzirme anne ve bebek arasında özel bağ oluşturur. Bebeğin en kısa sürede anne ile buluşmasını sağlayarak doğru emzirme biçimi ile ilk emzirme gerçekleşmelidir.
Emzirme ilk zamanlarda bebeğin istediği zamanlarda her memede en az 15-20 dakika kalacak şekilde emzirilmesi en uygun olandır. Genellikle bir ay sonunda emzirme aralıkları ve süresi dengeye oturur. Ağlayarak da emmek isteğini belli edebilir ancak başka sebeplerden de ağlayabileceğini unutmamak gerekir. İlk emzirme ile bebek ve anne arasında kalıcı ve özel bir bağ oluşmaya başlar, ayrıca ten teması bebeğin kendisini rahat ve güvende hissetmesini sağlar” ifadelerini kullandı.
“Altıncı aydan sonra anne sütü ile birlikte ek gıdalar başlanmalı”
Yrd. Doç. Zeynel Abidin Taşbaş, 2 yaşına kadar anne sütü verilmesi gerektiğini belirterek, “Altıncı aydan sonra anne sütü ile birlikte ek gıdalar başlanmalı, mümkünse iki yaşına kadar anne sütü verilmelidir. Bilimsel çalışmalara göre önerilen beslenme şekli, doğumdan sonra ilk altı ay su bile verilmeden yalnız anne sütüyle bebeği beslemektir. Su bebeğin doymasına yol açarak anne sütü almasını engeller ve anne sütünün yararlarını olumsuz etkiler. Dolayısıyla bebeğin doğal yolla beslenmesi ileriki yaşamında da ona yararlı olacaktır” şeklinde konuştu.
“Anne sütü ile beslenen çocukların bağışıklık sistemi güçlü olur”
Anne sütünün her bebeğin kendisi için özel olarak üretilen, bebek büyüdükçe yalnız onun ihtiyaçlarına uygun olarak yapısı değişen tek besin olduğuna dikkat çeken Taşbaş, “Anne sütündeki besinler formül sütlere ya da mamaya göre daha kolay emilmekte bağırsak ve gaz problemleri çok daha az olmaktadır. Ayrıca bebeğin aldığı besinden maksimum yararı sağlamaktadır. Dahası bebek anne sütü ile içinde bulunan koruyucu maddeler ve vitaminler ile bağışıklık sistemi güçlenmekte, pek çok hastalıklardan korunmaktadır. Anne sütünde bebeğin beyin, göz ve sinir sisteminin gelişimi için yaşamsal önem taşıyan maddelerin yanı sıra büyüme faktörleri ve hormonlar da bulunur. Günde 5-6 kez bezini ıslatan, doğumdan sonra ilk hafta sonunda doğum kilosuna ulaşan, ilk altı ayda 20-30 gram/kilo alan bir bebek yeterli miktarda anne sütü alıyor demektir. Genel olarak, emziren anneler, emzirmeyen annelere kıyasla daha hızlı kilo vermekte ve kaloriyi yakarak hamilelik kilolarından daha rahat kurtulmaktadır” dedi.
Anne sütü ile beslenmenin 12 altın faydası şu şekilde sıralandı:
"Anne sütüyle beslenen bebekler daha iyi bilişsel ve sosyal gelişim gösterir. Kolay hazmedilir ve alerjik değildir. Anne sütü mekonyumun (bebeğin ilk kakası) daha kolay çıkarılmasına yardımcı olur. Anne sütünde bulunan maddeler bebeğin enfeksiyonlara karşı daha etkili korunmasına yardımcı olur. Solunum yolu ve gastrointestinal sistem hastalıklarına karşı koruyucudur. Kulak enfeksiyonları daha az yaşanır. Gaz ve beslenme sonrası kusma sorunu daha az yaşanır. Anne sütüyle beslenen bebeklerde diş çürükleri daha azdır. Anne sütü alan bebeklerde pişik, karın ağrısı ve kabızlık da daha az görülür. Emzirme anne ile bebek arasındaki bağı güçlendirir, yeni oluşacak gebeliğin gecikmesini sağlar. Annenin sağlığını korur, emziren annelerin meme kanserine yakalanma riski daha düşüktür. Anne sütü kullanıma hazır, yapay beslenmeden daha ucuz ve her zaman sterildir ve en uygun sıcaklıktadır. Biberonla beslemekten daha kolaydır."