Doğru bilinen pek çok yanlış hakkında bilgi veren Dr. Yılmaz, anne-babaların çocuklarını sağlıklı büyütmek için kulaktan dolma bilgilerle değil hekimlerin tavsiyesine uymasına tavsiye etti.
Geçmişten günümüze aktarılan birçok bilgi, çevre yönlendirmelerinin genç anne babaları ve bebeği zor duruma düşürdüğünü belirten Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. Erdel Yılmaz “Bebek 40 günü doldurmadan da dışarı çıkarılır, sarı giydirmenin sarılığa karşı hiçbir etkisi yoktur. Şekerli su sarılığa iyi gelmez” dedi.
“Göbek düşene kadar banyo yapılmaz” inancı
Yenidoğan bebeğin göbeğinin 5 ile 10 gün arasında kendiliğinden düştüğünü göbek ıslak kalmaz ise kendiliğinden daha çabuk düştüğünü belirten Liva Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. Erdel Yılmaz ”Banyo esnasında göbeğin ıslatılması hem göbeğin düşmesini geciktirir hem de uygun olmayan koşullarda banyo yaptırılırsa mikrop kapabilir. Bu nedenle göbek düşene kadar banyo önerilmez. Ancak koşullar uygun ise yaptırılmasında sakınca yoktur. Banyo sonrası göbek steril gazlı bezle silinmeli ve açık bırakılarak kuru kalması sağlanmalıdır. Eğer yıkama konusunda çok kuşkuda kalınırsa silme tarzında banyo yaptırılabilir. Göbek çevresinde kızarıklık, akıntı, kötü koku veya kanama gözlenirse mutlaka doktorla görüşülmelidir” dedi..
“Bebek 40 günlük olana kadar dışarı çıkılmaz” inancı
Bebeğin ve annenin kırk gün dışarı çıkmamasının geleneksel bir uygulama olduğunu ve bu inanışın da yanlış olduğunu kaydeden Yılmaz“Çok eski çağlarda anne ve bebeğin en hassas olduğu dönemde muhtemelen hastalıklardan korumak için uygulanmış. Bebek ve anne kendini toparlayıp, emme aralıkları düzene girdikten sonra, dışarıya çıkabilirler. Öncelikle hava koşulları göz önüne alınarak giydirilmelidir. Açık havada gezinmek her zaman daha iyidir. Alışveriş merkezleri gibi kapalı, kalabalık ortamlardan kaçınılmalıdır. Rüzgarda kalmamalı, aşırı sıcak havada ise dışarıda kalma süresi kısaltılmalıdır. Güneşli havalarda 10-15 dakika ile başlanarak, süre artırılarak bir saate kadar çıkılabilir. Ancak yeni doğmuş bir bebeği uzun saatler dışarıda tutmak, kalabalık içinde uzun süreler bekletmek, diğer insanlarla yakın temasta bulunmak hasta edebilir. Çünkü yeni doğan bebekler oldukça hassastır. Bebeğin diğer insanlarla temas edeceği durumda bebeği kucağına alacak kişinin hasta olmaması, ellerini yıkaması, temiz olması gerekir” diye konuştu.
“Şekerli su sarılığa iyi gelir” inancı
Yıllar önce bebeklere şekerli su verildiğinde sarılığı olmayacağı veya sarılığın daha hafif geçeceği inancının yaygın olduğunu ancak daha sonra yapılan çalışmalarda hiçbir faydası olmadığı hatta zararlı olduğunun ortaya çıktığını ifade eden Dr. Erdel Yılmaz “Anne sütü ile beslenen bebeğe dışarıdan su verilmesi anne sütünün yararlılığını azaltır. Bu nedenle anne sütü alan bebeğe su bile verilmesi doğru değildir. Hele yetişkinler için zararlı olan bir maddenin bebeğe verilmesi hiç düşünülmemelidir” dedi.
“Sarı giydirirsen sarılık olmaz” inancı
Bebeklerle ilgili doğru bilinen bir yanlışın da ‘Sarı giydirilen bebeğin sarılık olmayacağı’ inanışı olduğunu ifade eden Yılmaz “Kandaki alyuvarların parçalanması ile oluşan sarılığa neden olan bilirubin maddesinin ortaya çıkmasına veya vücuttan atılmasına bebeklere giydirilen giysi veya üzerine, yüzüne örtülen sarı örtülerin hiçbir etkisi olamaz. Ancak, sarı örtü veya giysi bizim gözümüzü yanıltabilir. Bebeğin vücudu veya yüzü daha sarı görülür. Bunların dışında hıçkırık tutan bebeğe limonlu su verilmesi de yanlıştır. Hıçkırık, diyafram denilen, göğüs kafesiyle karnı ayıran zarın irritasyonuyla oluşur. Yenidoğan bebeklerin mide kapasitesi küçüktür. Emme sırasında mide dolup gerilmeye başlayınca diyafram uyarılır ve hıçkırık başlayabilir. Hıçkırık zararlı değildir, özellikle yeni doğanlarda normal bir durumdur. Tekrar emzirilmesi veya kaşıkla anne sütü verilmesi iyi gelir. Bir iki damla da olsa bebeği kusturabilir” dedi.