Medikal Estetik Hekimi Dr. Jale Şenyurt, “Kimyasal peeling, donuk ve cansız görünümlü cildi canlandırmak için cildin üst katmanlarının kontrollü ve yüzeysel bir şekilde soyulmasına dayalı bir yöntemdir. Cildin kalınlaşmış, lekelenmiş üst tabakasını soyarak alttan daha canlı, parlak ve sağlıklı cildin gelişine olanak sağlar. Deriyi canlandırmak, gençleştirmek, görünüşünü iyileştirmek, yüzeysel kırışıklıklarını azaltmak, akne ve izlerini gidermek için etkili bir tedavi olarak kullanılır. Cildin üst tabakalarını soyarak, lekeye neden olan melanini taşıyan hücrelerin dökülmesini sağlayarak cilde pürüzsüz bir görünüm kazandırır. Uygulama yüz dışında boyun, dekolte ve ellere de yapılabilir” dedi.
Peeling tedavisinde cilde, yüzeysel tabakanın soyulmasına neden olan bir solüsyon uygulandığını ifade eden Dr. Şenyurt, “Bu solüsyonlar arasında pratikte en çok kullanılanlar; meyvelerden elde edilen doğal asitler olan alfa hidroksi asitler (AHA, yüzeysel peeling) ve trikloroasetik asit (TCA, orta dereceli peeling)'dir. Kimyasal peeling uygulaması esnasında peeling solüsyonu cilde genelde homojen bir şekilde sürülür. İlaç bir süre ciltte bekletildikten sonra nötralizan ve iyileştirici kremler sürülerek tedavi tamamlanır. Kısa süren bu işlemin ardından cilde onarım mekanizmalarını harekete geçiren bir uyarı verilmiş olur. Kollajen ve elastin üretimi tetiklenir. Üst derinin soyulmasıyla daha pürüzsüz, canlı ve daha homojen görünen bir cilt oluşturulur. Kimyasal peeling uygulamasında ciltte bir miktar batma ve yanma hissedilebilir. Hafif peeling yöntemlerinde 1-2 gün, orta dereceli peelinglerde ise 3-7 gün kızarıklık ve soyulma görülür. Yüzeysel peelingler, 2 haftada bir uygulamak suretiyle 6-8 seans planlanabilir. TCA peelingler ise 3-4 hafta aralıklarla uygulanabilir” şekline konuştu.