İstihdam Fuarı'nda mültecilere iş şansı

İzmir’de yaşayan Suriyeli mülteciler için düzenlenen İstihdam Fuarı kapsamında, eğitimlerini tamamlayan kursiyerler potansiyel işverenleriyle bir araya geldiler.

Mehmet ÖZDOĞRU

Avrupa Birliği (AB), Türkiye Cumhuriyeti ve Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği (UNHCR) ile Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) işbirliğiyle finanse edilen “Geçim Kaynaklarına Erişimin Güçlendirilmesi Amacıyla Mültecilerin ve Ev Sahibi Toplulukların Bilgilerinin Arttırılması” projesi kapsamında İzmir’de bir otelde istihdam fuarı düzenlendi. Fuara; BM Gıda ve Tarım Örgütü Orta Asya Bölge Koordinatörü ve Türkiye Temsilcisi Viorel Gutu, UNHCR Yetkinlik Programları Müdürü Damla Taşkın, Tarım ve Orman Bakanlığı Avrupa Birliği ve Dış İlişkiler Genel Müdür Yardımcısı Ahmet Volkan Güngören, AK Parti İzmir Milletvekili Ceyda Bölünmez Çankırı, İzmir Vali Yardımcısı Fatih Damatlar, tarım il müdürleri, İŞKUR müdürleri, işverenler ve kursiyer katıldı. Suriyeli mülteciler için düzenlenen İstihdam Fuarı’nda eğitimlerini tamamlayan kursiyerler potansiyel işverenleriyle bir araya geldi. Fuara katılan işverenler ise seminerlerde geçici koruma altındaki insanların çalışma izni kuralları, çalışma izni başvuru prosedürleri ve mevsimlik işçiler için sosyal güvenlik gereksinimlerine dair seminerler aldı. İzmir’de 150 kişiye verilen mesleki eğitimler de; gıda işleme, sert çekirdekli meyveler ve zeytin yetiştiriciliği, sığır bakımı ve sürü yönetimi konularında yoğunlaştı.

Projenin ikincisini uyguladıklarını belirterek, bugüne kadar projeden 865 kişinin faydalandığını aktaran BM Gıda ve Tarım Örgütü Orta Asya Bölge Koordinatörü ve Türkiye Temsilcisi Viorel Gutu, “Suriye’de krizin başlamasından bu yana Türkiye mülteciler konusunda çok büyük cömertlik göstermiştir. Ama 3 milyondan fazla mülteciye iş fırsatları sağlanması için uluslararası toplumun da sahip çıkması lazım. Bu bağlamda Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) çeşitli çalışmalar yapmaktadır. Tarımsal beceriler edinme ve uygulamalı deneyim imkanı sunmaktadır. Şu an projenin ikinci aşamasını uygulamaktayız. Bugüne kadar 865 faydalanıcı eğitim aldı. Hem kursiyerlerimizi vasıflı iş gücüne ihtiyaç duyan firmalarla buluşturduk.  Muhammet Ali, Şanlıurfa’da eğitim aldı ve istihdam imkanı buldu. Şu an zeytin üreticisi ile birlikte çalışıyor. Bundan sonra projenin üçüncü aşamasını uygulayacağız. 4 il daha sürece dahil olacak. Bize fon sağlayanlara teşekkür ediyorum. Burada ihtiyaç sahibi olan mültecilerin hayatını değiştirmek için bulunmaktayız. Projemizin kursiyerlerine başarılar diliyorum, bizler size ve başarılarınıza güveniyoruz” dedi.

Birleşmiş Milletler Yüksek Komiserliği Temsilci Yardımcısı Margarita Vargas da, “Türkiye geçici koruma yönetmeliği ile onların eğitim ve sağlık hizmetlerine ayrıca istihdama erişmesine yardımcı olmuştur. Çalışmaları ve kendi işlerini kurabilmeleri adına Türkiye güzel adımlar atmıştır. Bu tür adımlar onların verimli toplum bireyleri olmalarına yardımcı olmaktadır. Bu işbirliği 2019 yılında da devam edecektir. Sosyal uyumun teşvik edilmesini ve iki tarafın da gelirlerinin arttırılmasını amaçlıyoruz. Tarım sektöründeki geçim fırsatları çok büyük olanaklar sağlamaktadır. İki tarafa da bu fırsatları sağlamaktan memnuniyet duyuyoruz. Beraber öğrenmek ve çalışmak, iki topluluğu daha da güçlendirmiştir. Biz her zaman güçlerin birleştirilmesi gerektiğine inanıyoruz. Hep beraber mültecilerin hayatta kalmalarını destekleyeceğimize inanıyorum” diye konuştu.

DÜNYANIN EN CÖMERT ÜLKESİ

Tarım ve Orman Bakanlığı Avrupa Birliği ve Dış İlişkiler Genel Müdürlüğü Genel Müdür Yardımcısı Ahmet Volkan Güngören ise, “Suriye’de başlayan iç savaşın ardından 500 binden fazla insan hayatını kaybetti. 3,6 milyon insan ülkemize sığınmacı olarak geldi. Türkiye olarak açık kapı politikası yönettik ve yardım ettik. 2018 yılında yayınlanan Küresel İnsani Yardım Raporu’nda 8,07 milyon dolarla dünyada en fazla küresel yardım yapan ülke konumundayız.  Türkiye, dünyanın en cömert ülkesi konumunda. Bugüne kadar mültecilere ayırdığımız bütçe toplamda 35 milyon dolar civarında. Bakanlık olarak çok farklı projelere imza atıyoruz. İnsanlar zor bir süreçten geçiyor, kolay değil yerinden yurdundan olmak. Sığınmacılara yardım konusunda ilk yıllarda çok yalnız kaldık ama son birkaç yıldır uluslararası kuruluşlarında desteğiyle onların yaralarına merhem olmaya çalışıyoruz” ifadelerini kullandı.

TOPRAKTAN TABAĞA PROJESİNİ ÖRNEK GÖSTERDİ

AK Parti İzmir Milletvekili Ceyda Bölünmez Çankırı ise şunları söyledi: “Uluslararası örgütler sadece savaşları önlemekle değil, insanların ortak sorunu olarak nitelendirilen tüm sorunlara çözüm bulma çalışmalarını yürütmektedir. Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) insanlığın ortak sorunu olan, insanların insanca yaşama hakkıyla birebir ilgili olarak açlık ve beslenme sorununu konu edinmiştir. BM Genel Kurulu’nun 2015 yılını Uluslararası Toprak Yılı ilan etmesinden dolayı Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) toprağa yönelik farkındalığı arttırmak ve kritik öneme sahip bu kaynağın sürdürülebilir kullanımını teşvik etmek için yıl boyunca çeşitli faaliyetler gerçekleştirmiştir. Bizler de hem bu ülkenin bir ferdi ve milletin vekili olarak Mardin’de ‘Topraktan Tabağa’ projemizi ürettik. FAO (Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü) projemizi destekleyerek bizleri gururlandırmıştır” dedi.

Bu proje ile en değerli sermaye olan bereketli ve zengin toprakları iyi kullanmayı, uygun tohumla buluşturarak, doğru şekilde işlemeyi, hem geçmişe vefa, hem de geleceğe karşı sorumluluğu yerine getirmeyi hedeflediklerini dile getiren Çankırı, şunları söyledi: “Toprak, cömerttir; bir verir, bin alırsın. Toprak, vatandır, medeniyettir. Toprak aynı zamanda suyun yatağıdır. Toprağını ve suyunu iyi kullanan ülkeler, geleceğin de sahibidir. Tüm dünyada aşı zehirle pişmiş nesiller yetişiyor. GDO’lu ürünler, tarım ilaçları nesilleri zehirliyor. Türkiye’nin ve özellikle coğrafyamızın zengin gen kaynaklarının korunması, sürdürülebilirliğinin sağlanması en temel sorumluluğumuzdur. Yerel tohum çeşitlerimizin kayıt altına alınması ancak bu şekilde mümkün olacaktır. Öte yandan, ata tohum bize birçok açıdan avantaj sağlar. Farklı iklim yapılarına dayanıklıdır. Değişen çevre şartlarına uyum yetenekleri fazladır. Lezzeti daha üstündür. Organik tarım üretiminde daha avantajlıdır. Tohumu kontrol eden, gıdayı kontrol eder. Ata tohumu, geleceğimizin teminatıdır. Bu fuarın bizim için çok kıymetli olduğunun altını çizmek istiyorum. İnşallah daha büyük fonlarla iyi işler yapacağız.”

KURS ÇOK FAYDALI OLDU

Fuarda söz alan kadın kursiyerlerden Ahlem, “Tarım alanında eğitim gördüm. Eğitim çok verimli ve faydalı oldu benim için. Tarımsal konularda iş bulmak için işe yarayacak eğitimler aldık. Çok iyi davrandılar hocalarımız. Katıldığım eğitim süresince en önemli faktörlerden birisi buluşma kardeşlik ve sevgidir. Bu projeye düzenledikleri ve destek sağladıkları için herkese teşekkür ediyorum. Suriye’ye yardım için bu tarz projelerin devam etmesini umuyorum. Türk hükümetine çok güzel şekilde bizleri ağırladıkları ve Suriye halkına destekleri için teşekkür ediyorum” şeklinde konuştu.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Gündem Haberleri