İsmet İnönü Kültür Merkezi’nde 18 Ağustos 2016 tarihinde düzenlenen çalışmaya 700’e yakın avukat dinleyici olarak katıldı.
CMK Uygulaması Açısından İstinaf ve HMK Uygulaması Açısından İstinaf olmak üzere iki bölüm halinde gerçekleşen çalışmanın açılış konuşmalarını İzmir Barosu Başkanı Av. Aydın Özcan ve İzmir Cumhuriyet Başsavcısı Mustafa Doğru yaptı.
CMK Uygulaması Açısından İstinaf başlıklı oturuma; İstanbul Kültür Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Bahri Öztürk, MEF Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim üyesi Prof. Dr. Ali Rıza Çınar, İstanbul Kültür Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Durmuş Tezcan ve İzmir Bölge Adliye Mahkemeleri Başsavcısı Ayhan Aygün konuşmacı olarak katıldı.
Öğleden sonra gerçekleşen HMK Uygulaması Açısından İstinaf başlıklı oturuma Galatasaray Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hakan Pekcanıtez, Yaşar Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Meral Sungurtekin Özkan ve Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesi Başkanı İlker Koçyiğit katıldı.
Baro Başkanımız Av. Aydın Özcan yapmış olduğu açılış konuşmasında şunları söyledi:
Sayın Cumhuriyet Başsavcım, Sayın Bölge Adliye Mahkemeleri Başsavcım, İzmir Adliyesi Komisyon Başkanımız, saygıdeğer hocalarım ve çok değerli meslektaşlarım hepinizi saygıyla sevgiyle selamlıyorum, hoşgeldiniz.
İzmir Barosu olarak yeni kurulan Bölge Adliye Mahkemeleri (İstinaf) konusunda arka arkaya düzenlediğimiz panellerin bugün üçüncüsünü gerçekleştiriyoruz. Daha önce düzenlediğimiz iki çalışmaya meslektaşlarımız çok yoğun ilgi gösterince bu çalışma için bu salonu seçtik.
Bugün burada çok değerli hocalarımız, meslektaşlarımız 20 Temmuz sonrasında uygulamaya giren istinaf mahkemeleri konusunda sizlerin herhangi bir yanlışa düşmemesi için istinaf konusunda bilgi ve tecrübelerini paylaşacaklar.
Bölge Adliye Mahkemeleri kuruldukları iller için bir şans. Bu bağlamda güzel İzmirimiz için de bir şans olduğunu düşünüyorum. Yedi ayrı bölgeden bir tanesi İzmir ve sekiz il İzmir’e bağlanıyor. Yargıtay’ın ceza alanında %91’i hukukta ise %86’sı bölge adliye mahkemelerine bağlanıyor. Bu bizler için bir şans, İzmir için bir şans, İzmir Barosu üyesi meslektaşlarımız için bir şans. Bölge Adliye Mahkemelerinin İzmir’e ekonomik ve kültürel anlamda da çok büyük katkılar sunacağını düşünüyorum.
İzmir özelinde İzmir Cumhuriyet Başsavcımız başta olmak üzere İstinaf Mahkemesi Başkanımız, İstinaf Mahkemesi Başsavcımız, Komisyon Başkanlarımız başta olmak üzere İzmir Barosu olarak bu konuda koordineli bir şekilde çalışıyoruz.
Öyle inanıyorum ki birlikte yürüttüğümüz bu çalışmaların sonunda aynı zamanda vatandaşlarımızın da temel hak ve özgürlükleri çok hızlı bir şekilde elde etmelerinin yolunu açacağız. Bu konuda hep birlikte iyi niyetle çalışacağız ve başarıya ulaşacağız.
İZMİR BAROSU HER ZAMAN DEMOKRASİDEN YANA TAVIR ALMIŞTIR
İzmir Barosu olarak; her zaman temel hak ve özgürlüklerden, adli yargılanma hakkından, hukukun üstünlüğünden, yargı bağımsızlığından ve kuvvetler ayrılığından yana tavır alıyoruz ve bundan sonra da almaya devam edeceğiz. Aynı zamanda basın özgürlüğünü demokrasiyi sonuna kadar savunuyoruz, savunmaya da devam edeceğiz. 15 Temmuz’da maalesef ülkemizde bir kalkışma, bir darbe teşebbüsü gerçekleştirildi ve yüzlerce şehit verdik, yüzlerce vatandaşımız yaralandı. Bunların bir daha yaşanmaması için çok uyanık olmak zorundayız özellikle ülkemizi yönetenlerin, siyasi partilerin ve sivil toplum örgütlerinin son derece uyanık olması lazım. Görüyoruz ki her zaman için ülkemizin iyiliğini istemeyen içeride ve dışarıda güçler var. İşte bu güçlerin başarıya ulaşmaması için hep birlikte, birlik beraberlik içerisinde ve uyanık olarak hareket etmemiz lazım.
Bu darbe girişiminin başarıya ulaştığını ya da üç dört gün sürdüğünü düşünün. Allah korusun bu ülke bir iç savaşı yaşıyor olacaktı. Darbe gerçekleşmiş olsaydı da hukuk devletini arayacaktık. Ancak bugün itibariyle de ülkemizde hukukun tam olarak uygulandığını söylememiz de mümkün değil. Bunu göreve geldiğimiz andan itibaren İzmir Barosu olarak dile getirdik. Türkiye Adaletini Arıyor mitingini halkımızla birlikte İzmir Barosu öncülüğünde ve 79 baronun katılımıyla 2015 Nisan’ında gerçekleştirdik. Ve oradan yetkililerimize hukukun üstünlüğü ve yargı bağımsızlığının sağlanmasını, adalet istediğimizi yüksek sesle dile getirdik. Bu taleplerimize yine devam etmeliyiz.
AVUKATLAR YARGININ KURUCU UNSURUDUR
Şimdi biliyorsunuz bir OHAL var. OHAL’in bir yasal mevzuatı var. Çok değerli meslektaşlarım adli tatilde bulunmamıza rağmen sürekli Baro’ya yazılı veya sözlü talepte bulunuyorlar. Biliyorsunuz mesleğimizi Avukatlık Kanunu ve Avukatlık Meslek Kuralları çerçevesinde yürütüyoruz. Yasal dayanağımız Avukatlık Kanunu ama bu OHAL yasalarıyla Avukatlık Kanunumuz ve bizim özgürlüğümüz, bağımsızlığımız sınırlandırılıyor. Bu geçici bir durum diyebiliriz ama bunu asla kabul etmiyoruz. Maalesef devletin güvenlik güçlerince meslektaşlarımız itilip kakılıyor, kötü muameleye tabi tutuluyor. Bunu kabul etmemiz mümkün değil. Biz yargının kurucu unsurlarıyız ve yargının kurucu unsurlarıysak aynen hakim, savcı gibi aynı saygıyı görmek durumundayız. Biz İzmir Barosu olarak, İzmir Barosu avukatları olarak bu sürecin sıkıntıya, kesintiye uğramaması için elimizden gelen her türlü özveriyi yaptık. CMK sistemimizdeki bütün meslektaşlarımızın süreci aksatmaması için her türlü özveriyi ortaya koymaları konusunda gerekli katkıları sunduk. İzmir özelinde siz değerli meslektaşlarımızın da katkılarıyla bu süreçte herhangi bir hukuksuzluğun meydana gelmemesi için büyük çaba sarf ettik ve özellikle de şüphelilerin adil yargılanma hakkı başta olmak üzere, hukukun üstünlüğü çerçevesinde, yargı bağımsızlığı çerçevesinde bu süreci aşmalarını sağlamaya çalışıyoruz. Aynı zamanda kurunun yanında yaşın yanmaması konusunda da her türlü tedbiri alıyoruz almaya da devam edeceğiz.
Huzurlarınızda bu duyarlılıkla çalışmalarımıza destek verdikleri için başta İzmir Cumhuriyet Başsavcımız Sayın Mustafa Doğru’ya, Komisyon Başkanımıza, Bölge Adliye Mahkememizin Başsavcısına ve şu an ki İstinaf Mahkemesi başkanına teşekkür ediyorum. Hepinize saygılar sevgiler sunuyorum.
İzmir Cumhuriyet Başsavcısı Mustafa Doğru ise, “hukuk hayatımıza yeni girmiş olan Bölge Adliye Mahkemelerine yönelik çalışmanın üçüncüsünü düzenleyen İzmir Barosu’na çok teşekkür ediyorum diyerek” başladığı konuşmasında hukuk hayatına yeni giren bir sistemin, bir mahkemenin, bir kurumun yerleşmesinin zaman alacağını, içtihatlarla zaman içinde oturacağını dile getirerek, “bizlere düşen bu müesseseye olabildiğince destek vermek, katkı sunmak, tecrübelerimizi göreceklerimiz karşısında uygulamaya çalışmak” dedi. Bu panel belki diğer baroların ve diğer müesseselerin çok önünde bir çalışmayı gösteriyor diyen Mustafa Doğru “bu çalışmalar olmazsa, bu müessese eksik bir şekilde başlayacaktı” dedi