Oturum başkanlığını İzmir Barosu Çocuk Hakları Merkezi Sorumlu Yönetim Kurulu üyesi Av. İlke Erol’un yaptığı çalışmaya katılan Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Halis Dokgöz ve Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Özgür Can “Çocukların Cinsel İstismarına Adli Tıp Yaklaşımı” başlıklı sunumu, Dokuz Eylül Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç.Dr. Pınar Bacaksız “Ceza Hukuku Açısından Çocukların Cinsel İstismarı başlıklı sunumu ve Dokuz Eylül Üniversitesi İİBF Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Pelin Tuaç ise “Çocukların Ekonomik İstismarı ve Çocuk İşçiliği” başlıklı sunumu gerçekleştirdiler.
İzmir Barosu Başkanı Av. Aydın Özcan çalışmanın açılışında yaptığı konuşmada, ülkemizde çocuk istismarının cinsel taciz, tecavüz, şiddet, çocuk işçiler başta olmak üzere birçok boyutu olduğunu dile getirdi. Türkiye’nin son dönemde kadın hakları konusunda olduğu gibi çocuk haklarının korunup kollanması konusunda da geriye gittiğini dile getiren Av. Aydın Özcan, İzmir Barosu’nun bu kapsamda gerek Baro olarak gerekse belediyeler ve bu alanda çalışan sivil toplum kuruluşlarıyla birlikte çalışmalar yürüttüğünü belirtti. Av. Aydın Özcan, Karabağlar, Bornova ve Urla Belediyeleri ile ortak çalışmalar yapıldığını söyleyerek, önümüzdeki dönemde de Menemen Belediyesi’yle bu çalışmaların hayata geçirileceğini dile getirdi.
İZMİR BAROSU ÇOCUK HAKLARI MERKEZİ KISA SÜRE İÇİNDE ADLİYE İÇERİSİNDE VATANDAŞLARIMIZA HİZMET VERMEYE BAŞLAYACAK
İzmir Barosu Çocuk Hakları Merkezi’nin kısa süre içerisinde İzmir Adliyesi içerisinde vatandaşlarımıza hizmet vermeye başlayacağını belirten Av. Aydın Özcan bu birime ulaşan mağdurlara gönüllü avukatlarca anında hukuki yardım yapılacağını söyledi.
Av. Aydın Özcan sözlerini, “Çocuk Hakları Merkezi’nin sokaklarda dilendirilen çocuklarla ilgili, işçi çocuklarla ilgili, taciz ve tecavüz mağduru çocuklarımızla ilgili çok değerli çalışmaları var. Ben bu çalışmaları yürüten gönüllü meslektaşlarımıza ve çalışmalara destek veren herkese buradan bir kez daha teşekkür etmek istiyorum” diyerek bitirdi.
İSTİSMAR SANILDIĞI GİBİ UZAKTAN GELMİYOR
Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Halis Dokgöz yaptığı sunumda, çocukların istismarı hayal güçlerinden uydurduğu, istismarcıların genellikle yaşlı ve yabancı erkekler olduğu, istismarın ıssız sokaklarda olduğu şeklinde yaygın inanışlar olmasına rağmen gerçekte çocukların anlattığı istismar hikâyelerinin çoğunun doğru olduğu, istismarcıların tanıdık ve istismara uğranılan yerlerin ise çocuğun bildiği mekânlar olduğunu belirtti.
Doç. Dr. Özgür Can sunumunda çocuk istismarı, ihmalinde başvuru süreçlerine ilişkin İzmir deneyiminden bahsederken, Yrd. Doç. Dr. Pınar Bacaksız ise çocuk istismarına ilişkin yasal düzenlemelerden bahsederek, istismarın önüne geçebilmek için dini nikahın yeniden suç olarak düzenlenmesi ve Medeni Kanunda belirtilen evlenme yaşının istisnasız 18 olması gerektiğini dile getirdi. Dr. Pelin Tuaç ise yapmış olduğu sunumda Türkiye’de çocuk işçiliğe ilişkin tespitlerde bulunarak, kanunlar arasındaki farklılığın ortadan kaldırılması gerektiğini dile getirdi.