Etkinliğin açılışında konuşan İzmir Ticaret Borsası Meclis Başkanı Barış Kocagöz, katılımcıların Akdeniz coğrafyasından olmasının ürün çeşitliği ve bilinirliği açısından bir avantaj olduğuna değinerek, sektöre ilişkin sorunların çözümünün ve mevcut üretimin tekstil sektörüne uygun olarak geliştirilmesinin mümkün olduğunu söyledi.
Gerek pamuk üretimi açısından, gerekse tekstil ürünlerinin üretim koşullarının ve pazarının geliştirilmesi açısından iki ülke arasında işbirliği yapmanın ve ticaret hacmini geliştirmenin öncelikli amaç olması gerektiğini belirten Barış Kocagöz, “İki yıl önce çok güzel başlayıp, geçen yıl İzmir’de devam eden olumlu birlikteliğin uzun seneler Akdeniz havzasında sürmesi ve diğer ülkelere de yayılması en büyük dileğimiz.” diye konuştu.
Yunan Pamuk Birliği (HCA) Başkanı Vasileios Markou ise iki ülkenin tarımsal, kültürel ve ekonomik alanda pek çok ortak noktası bulunduğunu, özellikle benzer iklim ve yetiştirme koşulları dolayısıyla pamuğun tarım ve tekstil sanayiinde ortak stratejik öneme sahip olduğunu belirterek, iki ülke arasında bu alanda yapılacak ortak çalışmaların sektörün gelişimi açısından önemine değindi. Markou, “İzmir Ticaret Borsası’nın işbirliğiyle düzenlediğimiz Akdeniz Pamuk Yolu etkinliği kapsamında pamuk üretimi ve tekstil sanayii alanında sektörün ileri gelenleri bir araya gelerek bizlere sektör açısından oldukça önemli bilgiler aktardılar. Toplantının sektörün gelişimi açısından çok güzel sonuçlara ve yeni işbirliklerine vesile olacağına inanıyorum.” dedi.
İzmir Ticaret Borsası Genel Sekreteri Dr. Erçin Güdücü de “GMO Free Türk Pamuğu Projesinde Son Gelişmeler” konusunda bir sunum gerçekleştirdi. GDO’suz Türk pamuğunun dünya genelinde tanınmasını ve bu bağlamda GDO’suz pamuk üretiminin küresel nihai tüketiciler nezdinde fark edilmesini sağlamak adına Borsa ve Ulusal Pamuk Konseyi tarafından “GMO FREE TURKISH COTTON” projesinin hayata geçirildiğini belirten Erçin Güdücü, “Bir süre önce ‘GMO FREE TURKISH COTTON’ ibaresini ve GDO’suz Türk pamuğunu resmi bir marka haline dönüştürmek için İzmir Ticaret Borsası ve Ulusal Pamuk Konseyi olarak Türk Patent ve Marka Kurumu’na ‘Garanti Markası’ tescil başvurusunda bulunduk. Başvurumuz ile projenin kurumsallaşmasına ve ülkemizde üretilen GDO’suz pamukların ve bu pamuklardan üretilen tekstil ve konfeksiyon ürünlerinin uluslararası piyasada markalaşmasına çalışmalarına katkı sağlayacağımıza inanıyoruz.” dedi.
Bu amaçla; pamuk asıl ve yan ürünlerinin işlendiği tüm sanayi süreçlerinde GDO’suz pamuk asıl ve yan ürünlerinin satın alımının, işlenmesinin ve kullanımının izlenmesi, üretici kriterlerinin belirlenmesi ve belgelendirilmesi için düzenlemiş oldukları standartların koşullara göre güncellendiğini ve logoların daha çağdaş bir halde tekrar tasarlandığını ifade eden Güdücü, bu etiketleri kullanmak isteyen pamuk, tekstil ve konfeksiyon sürecindeki tüm firmaların yetkilendirilmiş sertifikasyon firmaları tarafından, tıpkı organik belgelendirmede olduğu gibi denetimden geçeceğini belirterek, “Unutulmamalı ki bu olanak yalnız Türkiye için değil, pamuk üreticisi olan diğer iki Avrupa ülkesi için de önemli bir fırsattır. Önümüzdeki süreçte projemizin etkinliğinin arttırılmasıyla hem Türk pamukçuluğu, hem de dünya pamuk piyasası adına izlenebilir ve sürdürülebilir pamuk üretimi için bizleri güzel günlerin bekleyeceğine inanıyorum.” diye konuştu.
Tüm gün süren etkinlikte dünyanın farklı yerlerinden sektör temsilcileri tarafından “Uluslararası Pamuk Piyasasındaki Zorluklar ve Piyasalara Genel Bakış”, “Türk İplik Sanayii ve Akdeniz Havzasındaki Rolü”, “Mısır İplik ve Pamuk Sanayiinin Mevcut Durumu ve Geleceği”, “Yunan Pamuğu ve Mısır'daki Etkileri”, “Çırçırcılar ve İplikçiler için Piyasa Risklerinin Hedge Edilmesine İlişkin Stratejiler” gibi konularda sunumlar gerçekleştirildi.
Sunumların ardından İzmir Ticaret Borsası Meclis Başkanı Barış Kocagöz ve Yunan Pamuk Birliği (HCA) Başkanı Vasileios Markou karşılıklı anı takdiminde bulundu.