21 Ekim Küresel İyot Yetersizliği Günü dolayısıyla bir açıklama yapan Dr. Suat Günsel Girne Üniversitesi Hastanesi İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Engin Sennaroğlu, iyotun tiroid hormonlarının üretimi için gerekli olan bir eleman olduğunu kaydetti. İyotun hemen hemen tümünün vücudumuza oral yoldan alındığını belirten Dr. Sennaroğlu, gebe olmayan ve süt vermeyen yetişkinlerin günde 150 mikrogram kadar iyot alması gerektiğine dikkat çekerek bu miktarın gebelerde ve süt veren annelerde 250 mikrogram olduğunu söyledi.
Bu miktarlarda iyot alınmadığında bireylerin, özellikle de fetüs, yenidoğan ve çocukların iyot eksikliği hastalıkları açısından risk altında oldukları uyarısında bulunan İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Engin Sennaroğlu, bu riskleri şöyle sıraladı: Fetüsde düşük, ölü doğum, nörolojik kretinizm, miksödem kretinizm, psikomotor defektler, yenidoğanda Neonatal hipotiroidizm, çocuklarda mental ve fiziksel gelişme geriliği tüm yaşlarda guatr, hipotiroidizm, bozulmuş mental fonksiyonlar olabilir“dedi.
Dr. Sennaroğlu, bu tablodan da görüleceği gibi iyot eksikliğinin sadece guatr ile kısıtlı olmadığını, çok çeşitli ve birtakım geri dönüşü olmayan nörolojik bozukluklar da dâhil olmak üzere hastalıklara sebep olabildiğini ifade etti.
Gebelik süreci tiroid fonksiyonlarında fizyolojik değişikliklere neden olur
İyot eksikliği için en kritik dönemin beyin gelişiminin büyük oranda tamamlandığı 3. trimesterle 3 yaş aralığı olduğuna dikkat çeken Dr. Engin Sennaroğlu, gebelik sürecinin tiroid fonksiyonlarında fizyolojik değişikliklere neden olduğunu, gebelikte tiroid hormonu ve iyot metabolizması ile ilgili bu değişikliklerin iyi bilinmesi gerektiğini belirtti. Dr. Sennaroğlu bu konu ile ilgili şunları kaydetti:
“Gebelikte tiroid hormon sentezi artar, artmış olan hormon sentezi için yeterli iyot alınması gerekir. İyot deniz ürünlerinde, peynir ve yoğurt gibi süt ürünlerinde, yumurta ve sebzelerde yüksek oranda bulunur. Fakat bitkisel ve hayvansal gıdaların iyot içeriğinin, yetiştikleri topraktaki iyot miktarı ile orantılı olduğu da bilinmektedir. Dolayısıyla iyot gerksinimini karşılamak amacıyla iyotlu tuz kullanmak gerekir. UNICEF’in 2008 yılındaki raporuna göre evlerdeki iyotlu tuz tüketimi 1/5 iken günümüzdeki iyotlu tuz tüketimi önemli oranda artmıştır. İyotlu tuz tüketimi için hedef yüzde 95 olarak belirlenmiştir.”dedi.
Dr. Suat Günsel Girne Üniversitesi Hastanesi İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Engin Sennaroğlu, daha zeki, çalışkan, başarılı, üretken bir neslin yetişmesinde iyot eksikliği ile mücadele etmek için mutlaka iyotlu tuz tüketmeye özen gösterilmesi gerektiğini vurgulayarak önlenebilir bir durum olan iyot yetersizliğinin zekâ geriliğinin en önemli sebeplerinden birisi olduğunu hatırlattı.