İzmir 112 Acil Çağrı Merkezi; sağlık, jandarma, emniyet, sahil güvenlik, itfaiye, orman ve AFAD olmak üzere 7 kurumu bünyesine katarak insanlara 7/24 hizmet veriyor. Merkez, vatandaşın 112’yi tuşladıktan ortalama 107 saniye içerisinde olayla ilgili kurumların ekiplerini bölgeye çıkarmış oluyor. Sağlık, jandarma, emniyet, sahil güvenlik, itfaiye, orman ve AFAD olmak üzere 7 kurumu bünyesine katarak hizmet veren İzmir 112 Acil Çağrı Merkezi, vatandaşın 112’yi tuşladıktan ortalama 107 saniye içerisinde olayla ilgili kurumların ekiplerini bölgeye çıkarıyor. 2021 yılının temmuz ayı itibariyle tüm kurumların katılımıyla hizmet vermeye başladıklarını belirten 112 Acil Çağrı Merkezi Müdürü Dr. Murat Ummak, “Tüm kurumların aramalarına aynı anda hizmet veriyoruz. Vatandaş yolda sıkışmalı bir trafik kazası gördüğünde 112’yi aradığı anda çağrı karşılayıcı personelimizle görüşüyor. Personelimiz, vatandaştan olayı öğrenip adres bilgilerini alıyor, ardından olay hangi kurumları ilgilendiriyorsa o kurumlara aynı anda vakayı bildiriyor. Kurumlar da buna göre ekiplerini bölgeye çıkarıyor. Eskiden bir çağrı geldiği zaman sağlık ekipleri olaya gidecek diğer kurumlara tek tek telefon ya da telsizle bilgi veriyordu. Artık olaya gidecek tüm kurumların ekipleri aynı anda bilgi sahibi oluyor. Vatandaş 112’yi tuşladığı andan itibaren ekip çıkarılmasına kadar geçen süre, ortalama 107 saniye. Bu çok önemli bir rakam. Vatandaş bir bilgiyi almak için aradığında da ilk çağrıyı karşılayan personel o bilgiyi zaten veriyor. Diğer kurumların yoğunluğu da bu sayede azalmış oluyor” diye konuştu.
Birim birim ekip çıkarma saniyeleri
2021 yılında aylık ortalama 550 bin çağrı aldıkları bilgisini paylaşan Ummak, bu çağrıların yaklaşık 180 bininin vakaya yönelik çağrılar olduğunu, geri kalan çağrıların ağırlıkla bilgi edinmeye yönelik yapılan çağrılardan oluştuğunu kaydetti. Çağrıların yüzde 49’a yakınının emniyet, yüzde 41’e yakınının sağlık, yüzde 4’ünün itfaiye, yüzde 4’ünün jandarma, geri kalan çağrıların da sahil güvenlik, orman ve AFAD birimlerine geldiğini ifade eden Ummak, “Bir vatandaşımız 112’yi tuşladığından itibaren emniyet biriminin ekiplerini yola çıkarma süresi 97 saniye, jandarmanın süresi 107 saniye, hastaneler arası nakil birimi de bünyemizde olduğu için sağlık biriminin süresi 153 saniye. Özellikle denizdeki düzensiz göçmenlerle ilgili bir durum söz konusu olduğu için konum bulma sürecinden dolayı sahil güvenlik biriminin süresi 138 saniye. Aynı şekilde örneğin orman yangını durumunda da konum bulma sürecinden dolayı bu süre 117 saniye. İtfaiyenin süresi ise 101 saniye. Türkiye’de bu konuda İzmir olarak çok iyi konumdayız” ifadelerini kullandı.
“Vatandaşın doğru adres vermesi gerekiyor”
İtfaiye biriminde görevli Volkan Alkaya, “Yaklaşık 3,5 yıldır burada görev yapıyorum. Gün içinde pek çok çağrı alıyoruz. Yangın, trafik kazası, kurtarma, sel su baskını gibi vakalara gidiyoruz. İtfaiye birimi olarak 5 kişiyiz. Bir ev yangını ihbarı geldiğinde vatandaştan adres bilgisi alıyoruz. Acil durumlarda insanlar adreslerini karıştırıp unutabiliyor. Vatandaşın doğru adres vermesi gerekiyor. Bizim araçlarımız uzun ve hacimli araçlar olduğu için araç paralel sokağa bile girse aracı olayın olduğu sokağa götürebilmemiz uzun zaman alabiliyor. Örneğin bir yangın ihbarında neyin yandığı çok önemli. Binada mahsur kalanların olup olmadığını değerlendiriyoruz. Ardından lokasyona en yakın ekiplerin sevk ve idaresini sağlıyoruz. İnsanlar çok zor anlarında bize ulaşıyor. İnsanların zor zamanlarında yanında olmak, onlarla empati yapmak zorundasınız. İnsanların kurtulmasını sağlamak bizim için çok önemli. Biz özellikle çocukları kurtardığımızda olaydan duygusal olarak daha çok etkileniyoruz” dedi.
“Kadına şiddet vakalarından etkileniyorum”
Çağrı karşılayıcı Suna Çamcı, “Burada 6 yıldır çalışıyorum. Önceden Denizli 112’de çalışıyordum. İzmir 112’deki çağrılar ilk bize düşüyor. Vakanın kısa tanımını, adresi alıyoruz ve ilgili birimlere yönlendiriyoruz. Bazen bazı vakalar birçok birimi ilgilendirebiliyor. Örneğin sıkışmalı trafik kazalarında itfaiye, sağlık, emniyet birimlerine aynı anda vakayı yönlendiriyoruz. İlk çağrıyı bizim almamız, bütün kurumların koordineli bir şekilde olaya en kısa sürede müdahalesini sağlıyor. Bir gün kadına şiddet çağrısı almıştım. Muhtemelen olay esnasında aradı. Çok kısık sesle konuşuyordu. Anlamakta güçlük çekmiştim. Adresi alabildiğim kadar alıp ekip yönlendirdik. Bu vaka beni çok etkilemişti. Özellikle kadına şiddet vakalarından ve bebeklerle ilgili vakalardan çok etkileniyorum” diye konuştu.
“Kapıyı açtıklarında çocuğu annesinin başındaymış”
Sağlık biriminde görevli Merve Çınar da şunları söyledi:
“Acil tıp teknisyeniyim ve sağlık biriminde çalışıyorum. Çok çeşitli, bizi etkileyen vakalarla karşılaşıyoruz. Mümkün olduğunca kısa süreli molalar yaparak çalışıp hata payımızı en aza indiriyoruz. Ben ailemden uzakta olduğum için çalışırken özellikle anne-baba ilgili olaylarda etkileniyorum. Örneğin annesi için arayan bir çocuk vardı. Müdahale ettirip hastanın nefes aldığını duyduğum vaka beni çok etkilemişti. Bugün de bir çağrı aldık. Gaziantep’ten bizi aradılar. İzmir’den bir adres verildi. Yakınlarının fenalaştığını söylediler. Hastanın sadece yaşı, isim soy isim ve adres bilgisini biliyorlardı. Vakaya dair ayrıntı bilmiyorlardı. Yakınlarının yanında bir çocuk olduğunu söylediler. Aldığım telefon numarası kapalıydı. Bu tür durumlarda kapı açılması gerekebiliyor. Dolayısıyla diğer kurumlarla da iletişim halindeyiz. Ben de önce tedbir amaçlı ambulans ekibini yönlendirdim. Sonrasında emniyet ve itfaiye ekipleri yönlendirildi. Ekiplerimiz vakit kaybetmeden ulaşmış. Kapıyı açtıklarında çocuğu annesinin başında, annesinin de baygın olduğu görülmüş. Kısa sürede müdahale edilmiş.”