İzmir Barosu üyesi iki avukat, 21 Ağustos 2015 tarihinde İzmir Adliyesi'nde görülen duruşma esnasında görevlerini yaparken, fiziksel şiddet gösterilerek, görevlerini yapılması engellenilmişti.
Avukatlık mesleğini icra ederken maruz kaldıkları sözlü / fiili saldırı nedeni ile avukatların şikayeti üzerine İzmir 43. Asliye Ceza Mahkemesi'nde dava açıldı. İlk duruşması 05.05.2016 tarihinde gerçekleşen davaya, İzmir Barosu da suçtan zarar gördüğü gerekçesiyle müdahale talebinde bulundu. Duruşmaya mağdur avukatların yanı sıra İzmir Barosu Başkanı Av. Aydın Özcan da katıldı.
İzmir Barosu Başkanı Av. Aydın Özcan duruşma sırasında söz alarak, “Meslektaşlarımız savunma görevini ifa ederken bu suç işlenmiştir. Savunma görevi kutsaldır ve yargının kurucu unsurlarındandır. Avukatlar her türlü hukuki mesele ve anlaşmazlıkların adalet ve hakkaniyete uygun olarak çözümlenmesini ve hukuk kurallarının tam olarak uygulanmasını sağlanması için çalışmaktadırlar. Vatandaşların haklarını her mecrada savunmakla görevli olan meslektaşlarımızın üstelik de adliye binası içerisinde bir mahkemenin kaleminde uğramış oldukları bu müdahale kabul edilemez. Avukatlık Yasası 76. maddesi baroları, avukatlık mesleğini geliştirmek, meslek mensuplarının birbirleri ve iş sahipleri ile olan ilişkilerinde dürüstlüğü ve güveni sağlamak; meslek düzenini, ahlakını, saygınlığını, hukukun üstünlüğünü, insan haklarını savunmak ve korumak konusunda görev yapan, avukatların ortak gereksinimlerini karşılamak amacıyla tüm çalışmaları yürüten bir kuruluş olarak tanımlanmaktadır. Bu nedenle Baromuzun da suçtan zarar gördüğü dikkate alınarak müdahilliğimize karar verilmesini talep ediyoruz” dedi.
Yapılan ilk duruşma sonunda mahkeme suçtan zarar görme ihtimaline dayanarak İzmir Barosu’nun mağdur avukatlar yanında müdahillik talebini kabul etti.