Deniz ve çevre kirliliğinin yanısıra deniz canlıları ile insan yaşamını da tehdit eden ‘hacizli gemiler’ konusunu TBMM’ye taşıyan CHP İzmir Milletvekili Murat Bakan, İzmirlilerin ‘hacizli gemiler’ sorununa çözüm istediğini ifade etti.
DENİZ VE ÇEVRE KİRLİLİĞİ... CANLILARIN YAŞAMINA TEHDİT...
Aliağa’nın Türkiye’nin önemli limanlarından biri olduğunun altını çizen Bakan, Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki’nin yanıtlaması istemiyle verdiği önergede ‘hacizli gemiler’ ve bulundukları bölge ile ilgili detaylı bilgi verdi: “Aliağa Limanlarına yanaşan ve çeşitli alacak, verecek davaları veya başka hukuki davalara muhatap bazı yerli ve yabancı gemiler mahkeme karalarıyla seferden men edilerek alıkonulmakta veya haczedilmekte. Fakat bu gemilerin demirleyebileceği, koruma altında ve deniz güvenliği olan bir bölge bulunmuyor. Bu durumdaki gemiler, Aliağa’nın kuzey çıkışında Bergama’ya doğru, Karadut Mevkii denilen bölgede demirlenerek, alıkonuluyor. Bu bölge antik Myrina kenti sınırları içinde. Hemen yakınında ise, Pınarcık adlı sahil kesiminin yazlık evleri ve Çaltılıdere köyü bulunuyor. Bölge şiddetli kuzey rüzgarlarına açık ve uzun süreli demirlemeye elverişli bir bölge değil. Bölgede halen son derece dar alanda 5 tane hacizli gemi var. Bu gemilerin bir kısmı oldukça uzun zamandır burada. Süren davalar nedeniyle daha ne kadar kalacağı da belirsiz! Gemiler demirlendikten sonra içinde kimse kalmadığından yağmalanıyor. Geçmişte çapasından kurtulan bazı gemiler fırtınalarda sürüklenmiş, hatta Karaburun açıklarına kadar gidenler olmuştu. Bu durum deniz trafiğini ve güvenliğini tehdit ederken, diğer yandan da zaman içinde korozyon, yağma veya fırtına gibi nedenlerle gemilerden çeşitli petrol ve kimyasal sızmalar nedeniyle ciddi deniz ve çevre kirliliğine sebep olmakta. İzmirliler; insan ve deniz canlılarının yaşamını tehdit eden, deniz ve çevre kirliliğine sebep olan bu soruna çözüm istiyor.”
ZEHİR SAÇAN ‘ETHAN GEMİSİ’ İLE İLGİLİ ÖNERGEME HALA CEVAP ALAMADIM!
Geçtiğimiz günlerde Aliağa’daki hacizli ‘Bodyer’ adlı kuru yük gemisinin akaryakıt tankından denize yakıt sızıntısı olduğu basına yansımış, Aliağa Liman Başkanlığı yetkililerinin gemiden sızan yakıtın çevreye daha fazla zarar vermemesi için bariyer sistemiyle gemiyi çevrelediği bilgisi paylaşılmıştı. Önergede bu konuya da değinen Bakan, “Bodyer adlı geminin akaryakıt sızıntısının ciddi boyutlarda olduğu, çevre sağlığını ve deniz canlılarının yaşamını tehdit edecek boyutlara ulaştığı ifade ediliyor. Hacizli gemilerle ilgili acil çözüm istiyoruz. Ayrıca, tehlikeli madde içerdiği gerekçesiyle hiçbir ülkede sökümü yapılmayan geminin adı ‘Ethan’ olarak değiştirilerek Türkiye’ye getirilmişti. AB ülkelerinin yanı sıra Türkiye’de de ticareti, alımı-satımı yasaklanan asbest maddeli gemi; Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’nün ‘gemide tehlikeli madde olmadığı ve sökümün yapılabileceği’ raporu üzerine, Aliağa’daki Gemi Söküm Tesisleri’ne getirilerek sökülmeye başlanmıştı. Bununla ilgili Aralık ayında verdiğim önergeye de halen cevap alamadım” dedi.
ÖZHASEKİ’YE SORULAR...
CHP’li Bakan, Özhaseki’ye sordu: “Bakanlığınız konuyla ilgili olay yerinde tespit ve önlem çalışması yapmış mıdır? Halihazırda sızmış bulunan akaryakıtın yayılımını engellemek ve gerek Aliağa gerekse İzmir Körfezine kıyısı bulunan yakın ilçelerin daha fazla etkilenmemesi ve çevre sağlığını tehdit etmemesi adına alınan tedbirler nelerdir? Aliağa Karadut mevkiinde hacizli olarak veya çeşitli sebeplerle demirlenen ve unutulan gemilerin çevreye verdiği zararı önlemek adına, bu tip gemilerin demirleyip beklemeleri için daha uygun bir yer tahsis edilmesi adına Bakanlığınız bir çalışma yürütmekte midir?”