İzmir Büyükşehir Belediyesi Tunç Soyer önderliğinde, İzmir'in, hatta Türkiye'nin en kapsamlı hayvan hastanesi açıldı.
Açılışa gidip, her yeri gezdim. Pırıl pırıl, ışıl ışıl, özel hastane gibi bir yer yapılmış. Bravo diyorum.
Büyük bir ihtiyaç karşılanmış oldu.
Sahipli hayvanların da yine ücreti karşılığında bakılabilmesini isterdik.
Hem belediye için bir kazanç da olmuş olurdu. Bence çok iyi olurdu.
Öğrendiğime göre, özel klinikler toplanıp itiraz etmişler.
Kazançları azalacak diye korkmuş olmalılar.
Tabii, normal.
Çok uzun yıllardır, köpekleri, kedileri mecburen özel klinikte tedavi ettiriyorum. Neden mecburen?
Çünkü bir çok belediye veterinerliğinde kan testi bile yok. Röntgen yok. Kan testi olmadan teşhisi koyup tedaviyi nasıl verecek?
Röntgensiz kırığı çıkığı neyle görecek?
Dolayısıyla, elim mahkum, özel kliniklere gidiyorum.
Beni gören klinik hekimleri mutluluktan uçuşuyor elbette. Çünkü ben bir kazanç kapısıyım.
Benim gibi yüzlercesi.
Bizler sayesinde bir çok klinik ihya oldu, bu da bir sır değil. Kendileri de kabul edecektir.
Şimdi bu gelirin azalması onları üzer. Dolayısıyla itiraz etmişler ve maalesef ücreti ile bile tedavisinden faydalanamıyoruz.
O zaman biz de bütün belediyelerin tam donanımlı hizmet vermesi için çalışmaya başlarız.
Bütün belediye veterinerliklerinde ekipman sağlanması için bugün çalışmamızı başlatalım diyorum ben.
En önemli iki ekipman veterinerliklere temin edilsin.
Kan testi
Röntgen cihazı.
Karşıyaka Belediye başkanı Cemil Tugay ile görüşmemizde "Röntgen cihazına gerek var mı diye sordum veteriner müdürüme yok İzmir Büyükşehir'den destek alıyoruz dediler bana o yüzden almadım" demişti. Trajedi.
Kırık çıkık ağrılı sancılı hayvanı oraya getirmişler, röntgen lazım ama tesiste yok.
Haydi hayvanı tekrar karga tulumba bindir gönder Büyükşehir'e, çekilsin röntgen, haydi bir daha karga tulumba bindir arabaya getir geriye tedavi başlat
Eziyetin elli tonu...
Hayvan diye eziyet görmesinde sakınca görmemek.
Başka bir tanımı var mı sizce?
Şimdi bir çok kişi ama bütçe yok, ama ama diye düşüncelere kapılabilir.
Bütçe var elbette. Belediye başkanı karar veriyor onu nasıl kullanacağına. Ve her zaman olduğu gibi hayvan meselesi halının altına süpürülüyor.
Uzay mekiği alalım demiyoruz sayın başkanlar, kan testi ve röntgen cihazı diyoruz.
Gerek var mı diye sorduğunuz kişiler size yük olmak istemeyen ekipleriniz maalesef.
Ben buradan gerek olduğunu bildirmiş olayım.
Sokaklarımızdaki hayvanlara bakmak zorundayız. Ama milyonlar da ödemek zorunda değiliz. İşin zor tarafı zaten bizde. Sahip çıkması bizden, tedavisini sağlaması sizden
Ve ilave olarak başka önemli bir konu da, belediye veterinerliklerinin memur zihniyetiyle çalışması.
Gözler saatte, saat beşe beş varken hazırlanıp kapıya koşmak.
Sağlık sektöründe saat beşte paydos olur mu? Hafta sonu kapalı olur mu sağlık sektörü?
24 saat hizmet verilmeli.
Hele bayramda tam eziyet. Günlerce gelen giden yok.
Var mı böyle sağlık sektörü?
Aklın yolu bir, olması gereken bu.
Aksiyon planlarınızı bekliyoruz belediyeler.
Tabii özel klinikler sizi bir daha korkutmazsa