Meclis toplantısının ana gündem maddeleri, dünyada yaşanan iklim krizi ve kuraklığın tarıma etkileri ve enerji güvenliği, 2021 yılı Borsa işlem hacmindeki gelişmeler, iyi tarım uygulamaları, Borsa iştiraki ile kurulan ELİDAŞ'ın güncel faaliyetleri ve İZLADAŞ’ın Mesleki Yeterlilik Belgelendirme Faaliyetleri oldu.
Ocak Ayı Olağan Meclis Toplantısı’nda konuşan İzmir Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Işınsu Kestelli, ekonomide yaşanan gelişmelerin uzun bir süredir gündemin zirvesindeki yerini koruduğuna dikkatleri çekerek, “Eylül-Aralık dönemine damgasını vuran kur hareketliliği, faiz indirimleri ve ardından gelen kur korumalı mevduat uygulaması, dövizdeki oynaklığı göreceli bir istikrara kavuştursa da enflasyon bir tehdit olarak varlığını sürdürüyor. Özellikle akaryakıt ve enerji sektöründeki fiyat artışları; hem tüketicileri hem de üreticileri ciddi anlamda zorluyor. Tarım, bu zamlardan direkt olarak etkilenen sektörlerin başında geliyor. Tarlayı sürmek ve ürünün nakliyesi için mazota, sulama yapmak için elektriğe ihtiyaç var. Bu da direkt olarak ürün fiyatlarına yansıyor ve insanların en çok hissettiği alanı; yani mutfak enflasyonunu etkiliyor. Bu nedenle, pandeminin etkisini sürdürdüğü ve üreticisinden esnafa her kesimin yaralarını sarmaya çalıştığı bir dönemde, sosyal devlet anlayışı her zamankinden daha büyük önem taşıyor.” dedi.
İklim krizi ve kuraklığın tarımın en kritik meselesi olduğuna değinen Işınsu Kestelli, “Öncelikle belirtmek isterim ki, iklim krizi ile mücadelede elimizde sihirli değnek yok. Uzun soluklu, çok yönlü ve çok taraflı bir mücadele gerekiyor. Tarım ve Orman Bakanlığı’nın kapsamlı bir çalışma sonucunda hazırladığı “İklim Değişikliği ve Tarım Sonuç Raporu” ve “Sonuç Bildirgesi” geçtiğimiz günlerde yayınlandı. Sonuç bildirgesinde yapılması gerekenler 27 madde ile özetlenmiş durumda. Bu maddelerin en önemlilerinden birisi, tarım sektöründe iklim değişikliğine uyum ve azaltım konularına ilişkin AR-GE çalışmalarının desteklenmesi ve geliştirilmesi. Ar-Ge ve teknolojik entegrasyon, bu rapor da dahil olmak üzere yapılan benzer tüm çalışmalarda önemli bir zorunluluk olarak karşımıza çıkıyor. Borsa olarak kuruluş çalışmalarını ilerlettiğimiz İzmir Tarım Teknoloji Merkezi (İTTM) bu anlamda ülkemiz için büyük önem taşıyor. Çünkü raporda belirtilen sorunların büyük bir bölümüne üretilebilecek uygun teknolojik çözümler bulunuyor. İTTM’nin bu çözümlerin geliştirilmesinde öncü bir rol üstleneceğine ve ülkemiz için önemli hizmetler gerçekleştireceğine inanıyoruz.” diye konuştu.
Doğalgaz tedariğinde yaşanan sorunlar nedeniyle Organize Sanayi Bölgelerinde 72 saat sürecek elektrik ve doğalgaz kesintilerine ilişkin gündeme de değinen Kestelli, “Enerji herhangi bir üretim girdisi değil. İrili ufaklı tüm fabrikalarımızın çalışabilmesi için zorunlu. Kesintide firmalarımız sadece üretim sorunu ile karşılaşmayacak. Aynı zamanda 24 saat iklimlendirme yapmak zorunda olan, stoklarındaki ham maddeleri, yarı mamulleri veya üretimi tamamlanmış stok ürünlerini soğutma veya ısıtma yaparak muhafaza etmek zorunda olan işletmelerimiz de önemli sorunlar yaşanacak. Bu nedenle enerji güvenliği büyük önem taşıyor. Yaşadığımız bu gelişmeleri dikkate alarak yerli enerji kaynaklarımızın artırılması çalışmalarına yoğunlaşmalıyız. Bu olay da göstermiş oldu ki, sürdürülebilir bir ekonomi için her alanda yerli üretimi artırmak, orta ve uzun dönem planlarımızı da olası bu ve benzeri gelişmelere hazırlıklı olacak şekilde yapmak zorundayız.” dedi.
Borsa’nın pandemi döneminde çalışmalarına büyük bir hızla devam ettiğini sözlerine ekleyen Kestelli, “Bildiğiniz üzere iki yıl önce iştirakimiz İZLADAŞ’da yeni bir yapılanmaya gittik ve Mesleki Yeterlilik Belgesi vermek üzere sınav ve belgelendirme faaliyetleri için ciddi bir hazırlık yaptık. İZLADAŞ’ın Mesleki Yeterlilik Kurumundan belgelendirme yetkisi aldığı alanlardan birisi olan Zeytinyağı Üretim Operatörü mesleği, 31 Aralık 2021 tarihli resmî gazetede ilan edildiği üzere belge zorunluluğu kapsamına dâhil edildi. Alınan karara göre, zeytinyağı üretimi yapan tüm işletmelerimizde Mesleki Yeterlilik Belgesi sahibi çalışan istihdamı zorunlu hale geliyor. Kararın uygulama sürecinde geçiş dönemi 1 yıl olarak belirlenmiş durumda. Sonrasında Bakanlıkça yapılacak tesis denetimlerinde bu koşulun sağlanması da inceleniyor olacak. Türkiye’de bugün zeytinyağı üretim operatörlüğü sınavı yapabilecek iki kuruluştan biriyiz. Bu güzel haberi ve sektörümüzün kalite güvencesi altına alınmasına katkı sunmak için yürütmekte olduğumuz eğitim ve sınavlar ile ilgili olarak yakında detayları ilgili üyelerimiz ve tüm sektör paydaşları ile paylaşıyor olacağız.” diye konuştu.
Konuşmasının son bölümünde 2021 yılı İzmir Ticaret Borsası işlem hacmindeki gelişmeler hakkında bilgiler veren Kestelli, “Öncelikle belirtmek isterim ki tüm zorluklara rağmen Borsa olarak 2021’i gayet başarılı bir şekilde geride bıraktık. Toplam işlem hacmimiz %51’lik artışla 33 milyar liranın üzerine çıktı. Dolar bazında işlem hacmimiz ise %17 artış gösterdi ve 3,6 milyar dolar oldu. İşlemlerimizin %74’ü bitkisel ürünlerden, geri kalan %26’sı ise hayvansal ürünlerden oluştu. Bu oran geçtiğimiz yıllarda da benzer seviyelerdeydi. Bitkisel yağlar, pamuk ve yağlı tohumlar toplam yüzde 48’lik pay ile en yüksek işlem hacmine sahip ürün grupları oldu. İşlem hacmi açısından en yüksek artış ise %106 ile hububatta gerçekleşti. Bunu %91 ile pamuk ve %89 ile bitkisel yağlar takip etti. Ürün bazında baktığımızda ise mahlıç ve çiğitli pamuğun toplam olarak %14 pay ile işlem hacminden aslan payını aldığını görüyoruz. İlimiz ve bölgemiz tarımsal üretiminin önemli ürünleri arasında yer alan kırmızı et, süt ve peynir en fazla tescil yapılan ürünler arasındaydı. İşlem hacmi açısından en yüksek artış ise %260 ile arpa, %130 ile mısır ve %113 ile ayçiçek yağında oldu.” dedi.
Geçen yıldan bu yana tarımsal üretimimizin yaşadığı en büyük tehditlerden birinin kuraklık olduğuna değinen Meclis Başkanı Barış Kocagöz, “Son aylarda meydana gelen yağışlar umut verici. Meteoroloji Müdürlüğü’nün aralık raporuna göre; Türkiye genelinde yağışlar geçen ay normalin ve geçen yılın yağışlarının üzerinde gerçekleşti. Ege Bölgemizdeki aralık ayı yağışı 128.8 mm, normali 90.8 mm ve 2020 yılı aralık ayı yağışı ise 66.5 mm'dir. Yani bölgemizde de yağışlarda normaline göre %42, 2020 yılı Aralık ayı yağışlarına göre ise %94 oranında artış gerçekleşmiş. Bunun üzerine Ocak ayında aldığımız yağışları da eklediğimizde Bölgemiz için tarımsal üretimde gerçekten ümit verici olacak.” dedi.
Tarım ve Orman Bakanlığı’nın son yıllarda uygulamaya soktuğu ve sağladığı destekler ile üreticiyi yönlendirmeye çalıştığı önemli üretim yöntemlerinden birinin de “İyi Tarım Uygulamaları” olduğunu belirten Barış Kocagöz, “Bu uygulama hem tarımsal üretim alanlarımız hem de çevremiz için çok yerinde bir üretim uygulamasıdır. Bu uygulama ile üreticilere üretimlerinde kullanması için verilen destekler, gerçekten üreticilerimizi uygulama başladığından bu yana önemli bir bilinç seviyesine getirmiştir. Ancak nedense bakanlığımız pamuk üretimi için bu uygulamaya verilen destekleri birkaç yıl uyguladıktan sonra kaldırmayı uygun görmüştür. Halbuki pamukta sürdürülebilirliğin markalaşmada öneminin bu denli arttığı son yıllarda pamuk üretiminin de üreticiler nezdinde bu kadar güzel bir uygulama ile desteklenmesinin çok yerinde olacağına inanıyoruz. Bu nedenle, bakanlığımızdan pamuk üretiminde de diğer ürünlerde olduğu gibi “iyi tarım uygulamaları”na tekrar destek verilmesini talep ediyoruz.” diye konuştu.
İzmir Ticaret Borsası’nın önder ve örnek olduğu, övünç kaynağı projelerinden biri olan pamukta lisanslı depoculuk şirketi ELİDAŞ’ın, son 5 yıldır tam kapasiteye ulaşması dolayısıyla Kasım ayı sonunda kapılarını üreticilere kapatmak durumunda kaldığını belirten Kocagöz, “Ne mutlu ki üreticilerimiz lisanslı depoculuğun yararlarını kavramış durumda ve sistemi üretimleri için daha çok kullanmak istiyorlar. Tabi ki biz de üreticilerimizden gelen bu talebi lisanslı depoculuk şirketimizde en iyi şekilde kullanmak ve şirketimizi bu konuda zirveye taşımak istiyoruz. Bilgi olarak sizlere aktarmak isterim ki, bu amaçla da 15.000 ton olan kapasitemizi pamukta 33.000 tonlara çıkarırken, ayrıca 10.000 ton da olsa yanına hububat lisanslı depoculuğunu eklemek istiyoruz. Bu sayede pamukta kuruluşumuz için maksimum kapasiteyi yakalarken eğer hububatta da başarı sağlanırsa son etabında toplam kapasitemizi 20.000 tona çıkaracağız. Amacımız bir sonraki hasat sezonunda tam kapasite ile kapılarımızı açmak. Böylece Borsamızın ilklerinden biri olan bu güzel projenin de son etabını tamamlamış olacağız.” dedi.
Son günlerde zorlaşan doğalgaz tedariği yüzünden sanayi tesislerinde üretim kesintileri yapılmak zorunda kalınması ile ilgili görüşlerini paylaşan Kocagöz, “Çoğu sanayici iş adamı haklı olarak bu durumdan mağdur olduğunu beyan ediyor. Ancak unutmayalım ve tekrar edelim ki ülkemiz enerji üretiminin %40’ını hala dış kaynaklar ile yapıyor. Yani o kaynak bizim kaynağımız değil, dolayısıyla kontrolü de ne yazık ki bizde değil. O nedenle, hep söylediğimiz gibi ülkemiz yerli kaynakları ile enerji üretiminin yaygınlaştırılması ve ülke üretimindeki oranının %90’lara çıkarılması şart. Bu anlamda tüm toplum olarak yerli kaynaklarımızla üretime destek vermek zorundayız.” diye konuştu.
Toplantının açılış konuşmaları bölümünün ardından Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’nin “TOBBUYUM” Arabuluculuk ve Uyuşmazlık Çözüm Merkezi hakkında merkezin genel müdürü Dr. Onur Yüksel, Borsa Meclis Üyelerine yönelik bilgilendirici sunum gerçekleştirdi.
Sunumun ardından toplantının görüş ve öneriler bölümünde söz alan Yönetim Kurulu ve Meclis üyeleri, sektörlerine ilişkin güncel gelişmeler hakkında bilgi paylaşımında bulundu. İzmir Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Bülent Arman “Bu dönemde en çok zorluk yaşayan tarımsal alan olan hayvancılıkta süt fiyatları % 28, bıçakta dana eti fiyatları % 17 arttı. Borsamız tescil işlemi verilerine göre besi yemi fiyatlarının % 58 arttığı düşünülürse hayvancılık ile uğraşan üreticilerimizin ne kadar zor şartlarda üretime devam ettiğini daha iyi anlayabiliriz. Başta gübre olmak üzere ilaç ve akaryakıt gibi diğer tarımsal girdi fiyatlarındaki yüksek artış da hepimizin malumu. Et perakende sektörü de aynı şekilde olumsuz yönde etkileniyor. Fiyatlar tezgaha yansıdıkça ne yazık ki tüketim de düşüş oluyor, bu da perakende sektörünü olumsuz yönde etkiliyor.” dedi.
Yönetim Kurulu Üyesi Umut Okan ise Arman’ın görüşlerine ilave olarak turizmde iyi bir sezon beklentisinin olduğu yılda, belirtilen olumsuz koşullar dolayısıyla hayvan sayısı ve et tedarik konusunda sıkıntılar yaşandığına değinerek, “Et ithalatı konusunda da döviz kurlarındaki artış devam ederse maliyetler ekstra artacağı için sıkıntı yaşanacaktır. Bu konuda alınacak önlem ve verilecek destekler sektörümüz için oldukça büyük önem taşımaktadır.” diye konuştu.
İzmir Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Sayman Üyesi Bülent Uçak da pamuk ve iplik üretimi konusunda da sıkıntı yaşandığına değinerek “Elektrik ve doğalgaz kesintisinin yapılacak olması dolayısıyla pamuk ve pamuğa dayalı iplik dokuma sektörlerinde sıkıntı yaşanıyor. Bu durum sadece ihracatçı ve sanayiciyi değil; üreticiyi de sıkıntıya sokan bir durum. Dolayısıyla bu kesintilerin kısa süreli olup olmayacağı konusunda net bir açıklama sektörde yaşanan soru işaretlerini gidermede büyük önem taşıyor.” dedi.