İzmir'de fırın işçileri haftalık izin alabilmek için dernek kurdu

Haftanın yedi günü çalışan fırın işçileri, ailelerine de vakit ayırabilmek için çareyi dernek kurmakta buldular

Çalışma günlerinin tamamını neredeyse iş yerlerine geçiren, bayramlarda bile ailelerine yeterince zaman ayıramayan fırın işçileri, haftanın bir gününü izinli geçirebilmek için dernek çatısı altında toplanıp seslerini duyurmaya çalıştı. 
Türkiye'de ilk kez fırın işçileri bir araya gelerek, İzmir'de bir dernek kurdu. Yaklaşık 3 ay önce fırın işçisi Mehmet Deniz öncülüğünde kurulan İzmir Fırın İşçileri Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği faaliyetlerine başladı. Dernek üyeleri düzenlenen toplantılarda bir araya gelerek, uzun yıllardır alamadıkları yasal haklarının peşine düştü. "İnsan gibi yaşamak istiyoruz" diyerek yola çıkan fırın işçileri, başta haftalık ve senelik izinlerinin verilmesini talep etti. Ayrıca, çalıştıkları süre içerisinde fazla mesai yaptıklarını da ifade eden fırın işçileri, bazı işverenlerin fazla mesai ücretlerini ödemediğini ve SGK primlerini de eksik yatırdığını ileri sürdü.

Haftanın her günü yaklaşık 10-12 saat çalışmak zorunda olan fırın işçileri, dinlemedikleri için üretim kalitesinin düştüğünü ifade etti. Mağdur olan fırın işçileri, yaşadıkları sorunları çözmek ve birbirlerine destek olmak için dün akşam İzmir Fırın İşçileri Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği'nde toplandı. Yapılan toplantıda sorunlarını dile getiren işçiler, haftada bir gün dahi olsa izin yapabilmek için mücadele edeceklerini söyledi.

Dernek başkanı Mehmet Deniz, toplantı sonrası İHA muhabirine yaptığı açıklamada, "Derneğimizin kuruluş amacı, fırın işçileri arkadaşlarımızla bir birliktelik sağlamak. Verilmiş ve gasp edilmiş haklarımız var. Nedir bunlar örneğin; yıllık izinler, haftalık izinlerimiz, mesailerimiz ve eksik yatırılan SGK primlerimiz gibi, bunların hepsi bizden gasp ediliyor. Biz bu haklarımızı alıp, daha insani ve daha sosyal bir yaşam sürmek istiyoruz. Onun içinde bu derneğimizi kurduk" dedi.

"Fırın işçisi bir gün işe gitmediğinde ertesi gün aç kalır"

Fırın işçilerinin zor şartlar altında çalıştıklarını belirten Başkan Deniz, "Fırın işçiliği o kadar basit, küçümsenecek bir şey değil, biz Türkiye'nin en önemli sektörlerinden birinde yer alıyoruz. İşçi arkadaşlarımızın çoğunluğu daha kaliteli ve daha verimli çalışabilmesi içinde insani çalışma ortamlarının olması gerekiyor ve biz bunlar için mücadele veriyoruz. Fırın işçilerini yok sayanlar, şunu bilsinler ki biz varız. Derneğimiz Türkiye'de bir ilk, Türkiye sınırları içerisinde böyle bir dernek, böyle bir oluşum yok, fırın işçisini temsil eden hiçbir oluşum yok. Yeni elaman kesinlikle yetişmiyor, çünkü insani yaşam şartları yok. Günde 10-12 saat arasında çalışıyoruz. Fırın işçisi bir gün işe gitmedi mi ertesi günü aç kalır, hasta olunca yevmiyeni bile alamıyorsun. Cenazeye gidemiyorsun, düğüne gidemiyorsun ve çocuklarınla gezme lüksün bile yok. Biz buna 'dur' demek istiyoruz, günümüzde insanlar uzaya giderken, biz neden orta çağ şartlarında çalıştırılıyoruz. Bu yüzden fırın işçisinin arkadan gelen bir ekibi yok, çalışanların yarısı emekli. Bugün emekliler işi bıraksa Türkiye Cumhuriyetinde ekmek çıkmaz" şeklinde konuştu.

"Kendi kına geceme gidemedim"

Dernek üyesi olan ve 27 senedir fırın işçiliği yapan Uğur Karagöz, izin yapamadığı için kendi kına gecesine gidemediğini anlattı. Karagöz, "Ben kendi kına geceme gidemedim, bizim hiç iznimiz yok ki, gittim evimde yattım. Düğünümde ise bir gece evde kaldım daha sonra da ertesi gün işe gitmek zorunda kaldım. Yaşanan bu durum üzücü, en azından haftada bir gün dahi olsa iznimizin olmasını istiyorum" dedi.

36 yıldır fırın işçisi olarak çalışan ve bu meslekten emekli olan İzmir Fırın İşçileri Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği üyesi Abdurrahman Kızıl da fırın işçilerine izin verilmemesi hakkında, "Bütün fırınlarda problemler aynı, sorunlar aynı, sıkıntılar hep aynı, bir yere gidecek olsan, hastan olsa izin verilmiyor. Akraban hasta oluyor gitmek istiyorsun ama gidemiyorsun ve hadi işi bırakıp gitsen işsiz kalırsın. Başka türlü mümkün değil. Biz burada her gün 10 saat çalışıyoruz, ama bunun bazı günler 11-12 saati bulduğu da oluyor. Fırın işçileri camiasında izin diye bir kelime yoktur. İzin diye bir şey yoktur. Resmi tatillerde herkes yatarken, Ramazan Bayram'ında, Kurban Bayram'ında herkes dinlenirken ve ailecek tatillere giderken biz mecburiyetten çalışmak zorundayız. Kesinlikle bizde fırıncılarda izin olayı yoktur. Yani hasta olsan bile bu durum değişmez. Hasta olsan bile ya hastanede iğne yaptırıp işe geleceksin ya da ne rahatsızlığın varsa bir önlem alıp işe gelmek gerekir. Başka bir türlü izin yapma şansın yoktur. Bazen geceleri bile aranıyorsun; ‘Eleman gelmedi, gelmek gerekiyor’ diye, elimiz mahkum mecbur gitmek zorundayız. Tüm kamuoyunun faydalandığı hiçbir bayramdan biz faydalanamıyoruz. Tatil yapamıyoruz. Derneği bu yüzden kurduk. Biz fırında çalışan işçi arkadaşlar olarak bir araya gelelim, sonra kendi haklarımız birlikte olduğumuz zaman savunalım. Şu anda hiç kimse bizi dikkate almıyor. Birlik beraberlik içerisinde olduğumuz zaman bizi mecburen dikkate alacaklardır. Sen dinlendiğin zaman o iş yerine daha çok katkı sağlayacaksın. Daha titiz davranacaksın ve daha istekli çalışabileceksin. Verim konusunda daha iyi olacaksın"' diye konuştu.

"Adam yok geleceksin"

Gençlik yıllarında fırıncılık mesleğini öğrenen ve meslekte 30 yılını geride bırakan fırın işçisi İbrahim Tiryaki, izin aldıkları zaman tehdit edildiklerini belirtti. Tiryaki, "Bu meslekten emekliyim çalışmaya devam ediyorum. Fırıncıya tatil yok, tatil günü yok, kanunen var hakkımız ama biz alamıyoruz işte. Asgari geçim indirimi hepsi içinde diyorlar fakat hepsini içerisinden çıkarttığımız zaman biz asgari ücretten alamıyoruz. Hastaneden raporlu olduğun zaman iş yerinden aradıkları oluyor. ‘Adam yok geleceksin’ raporlu olduğumuzu söylediğimiz zaman ise; ‘Adam yok ne yapalım, yoksa hiç gelme, yerine başka adam buluruz’ diyorlar. Raporlu olduğun halde bile zorunlu olarak çalışıyorsun. Bunun riski çalışana var işverene var, bir şey olduğu zaman raporlusun çünkü, ama işveren bunu düşünmüyor ki, işi yarım kalmış adam yok. Zenginin de fakirin de sofrasında olmazsa olmazı ekmek, bunu da biz üretiyoruz. Bizde bunun için izin istiyoruz. Bizde insan gibi yaşamak istiyoruz. Tatilimizi, iznimizi çoluğumuz ve çocuğumuzla geçirmek istiyoruz" şeklinde yakındı.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Gündem Haberleri