İzmir'de Konak Meydan Camii önünde Memur-Sen İzmir İl Temsilciliği öncülüğünde düzenlenen basın açıklamasına aralarında İzmir Sivil Toplum Kuruluşları Platformu (İSTOK), Buca Güç Birliği Platformu, İnsani Yardım Derneği (İZYAD) İzmir Şubesi ve Anadolu Gençlik Derneği üyelerinin de bulunduğu yüzlerce protestocu katıldı. "Sessizliğin Halep'i boğmasın", "Halep ölüyor, çığlığına ses ver", "Yıkılan Halep, ölen insanlığımız, "İnsanlık uyuma, kardeşine sahip çık" yazılı dövizlerin taşındığı eylemde, Esed rejimi, Rusya ve İran aleyhine sloganlar atıldı, Birleşmiş Milletler'in Halep'e karşı pasif tutumu protesto edildi.
Grup adına basın açıklamasını okuyan Memur-Sen İzmir İl Temsilcisi ve Eğitim-Bir-Sen İzmir 1 No'lu Şube Başkanı Ali Musa Bina, "Zulüm, Halepli kardeşlerimizin üzerine bin bir şekliyle gelmektedir. Tüm dünya bu vahşetin suç ortağıdır" dedi.
"YÜREK YAKAN MANZARALARLA KARŞI KARŞIYAYIZ"
Bina, basın açıklamasında şunları kaydetti:
"Günlerdir dünyanın gözleri önünde Halep’ten yürek yakan manzaralara şahit oluyoruz. Esad Rejimi, Amerika, İsrail, Rusya, PKK, İran, Hizbullah ve sair güçler, her birlikte bu kadim şehri yok etmek için işbirliği içindeler. Dünyanın gözleri önünde Haleplileri diri diri toprağa gömüyorlar. Bir araya gelmesi mümkün görünmeyen güçlerin, aynı cephede buluştuğuna tanıklık ediyoruz. Ancak modern dünya, Müslüman kardeşlerimizin yaşadıkları karşısında sessiz, adeta üç maymunu oynuyor. İslam dünyasından içeriksiz, yasak savma kabilinden cılız sesler yükselse de kan, gözyaşı ve zulüm devam ediyor.
Aylardır abluka altında olan, insani yardım malzemelerinin dahi girmesine izin verilmeyen Halep’te, dünya tarihinin en ağır bombardımanı ve sivil katliamlarından biri yaşanıyor. Şer Koalisyonu, sistematik biçimde okulları, fırınları ve hastaneleri, ambulansları, yardım tırlarını ve camileri vurup imha ediyor. Günlerdir fırınlarda ekmek dahi çıkmıyor, her gün binlerce insan şehri terk ediyor. Kalanlar da Esad güçlerinin kimyasal silahlarıyla katlediliyor. Suriye’de rejim güçleri ve Şer Koalisyonunun Halep’e düzenlediği yoğun saldırılar sonrası sokaklar, ceset yığınlarından geçilemez halde. Dünyanın sessizliği ve umursamazlığı karşısında katliamlarının dozunu sürekli arttıran Şer Koalisyonu, Suriye’yi sömürmek ve halkına boyun eğdirmek için vahşice öldürmeye devam ediyor.
DÜNYA KÜRESEL İKİYÜZLÜLÜK SERGİLİYOR
Bize göre dünya, Halep katliamı karşısında Küresel bir ikiyüzlülük sergiliyor. İslam coğrafyasını topyekün yok etmeyi amaçlayan şer koalisyonunun işgal girişimi karşısında insanlık, ağır bir sınavdan geçiyor. Her akşam, Halep’ten gelen yürek parçalayıcı haberleri ve görüntüleri sessizce izlemeye devam ediyoruz. Halep’in yok oluşuna, büyük bir açık hava mezarlığına dönüştüğüne şahitlik ediyor ve sessizliğimizle buna göz yumuyoruz. Onca acı karşısında seyirci kalanlar, bu vahşete suç ortaklığı yapmaya devam ediyor.
Bugün Halep'te yaşananları, kadim şehrin mazlum insanlarına yaşatılanları yarın Şam'a, Kahire'ye, İstanbul'a taşımak istediklerini, asıl planlarının bu olduğunu gayet iyi biliyoruz. Suriye işgali biter bitmez sıranın İslam coğrafyasının diğer bölgelerine geleceğini de biliyoruz. Zira 15 Temmuz’da medeniyet coğrafyamızın kalbinde, yani ülkemizde bunu denediler. Ancak milletimizin feraseti ve kahramanlığı işgalcilere geçit vermedi. Türkiye’nin İslam medeniyetinin kilit taşı olduğunu çok iyi biliyorlardı. Türkiye diz çökerse, cihanın çökeceğini" de biliyorlardı. Ancak bu millet, Türkiye’ye asla diz çöktüremeyeceklerini bir kez daha gösterdi. Şimdi zaman, Halep’in işgalcilerden kurtarılması zamanıdır.
Evet kardeşlerim, Bütün dünyanın gözleri önünde Halep ölüyor. Koskoca bir tarih, kadim bir medeniyet şer koalisyonunun, savaş tacirlerinin ihtiraslarına kurban ediliyor. Aslında kurban edilen, yıkılıp yok edilen sadece Halep değil, insanlığın vicdanıdır… Bütün şer koalisyonu bilmelidir ki; ellerinde Halepli masum sivillerin kanı var. Ve onlar, bir gün masumların kanlarında boğulacaklar.
SESİMİZİ VE SÖZÜMÜZÜ YÜKSELTMELİYİZ
Sivil toplum örgütleri olarak yapacaklarımız sınırlı olabilir. Ancak tüm bu katliamlar, zulümler, ahlaksızlıklar karşısında hakkı ve adaleti savunmak, zalimlerin boğmaya çalıştıkları sesi yükseltmek zorundayız. Yaşanan zulümler karşısında sessiz kalmak, bu katliama ortak olmaktır. Bizler Halep’teki kardeşlerimizle ekmeğimizi bölüşmekle, onlara her türlü yardımı etmekle ve bu zulmü tüm dünyaya duyurmakla mükellefiz. Hiç olmazsa yüreğimizle, dilimizle, zalimlere karşı tavır almalı, masum sivillerin yanında yer almalı, sesimizi ve sözümüzü yükseltmeliyiz.
Halep’e ses ver! Sessizliğin Halep’i boğmasın."