Aslıhan Sinem Çiçek (18), 26 Temmuz 2022 günü saat 14.00 sıralarında, Bornova’daki iş görüşmesine gitmek için evden çıktı. Eve dönmeyen genç kıza ulaşmayan babası Serdar Çiçek, polise kayıp başvurusunda bulundu. Ekipler, genç kızın Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesinde olduğunu tespit etti. Çiçek, bir gün sonra hastanede yaşamını yitirdi.
Çiçek’in ölümüyle ilgili ekipler, Burak K.’yi gözaltına aldı. Çiçek’in telefonu üzerinde bulunan Burak K., sorgusunda Çiçek’i kendisinin öldürmediğini söyledi. Emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen Burak K., çıkarıldığı Sulh Ceza Hakimliğince ‘Gasp’ suçundan tutuklandı.
Olayla ilgili yapılan araştırmada Aslıhan Sinem Çiçek’in, son olarak beyaz ticari araca bindiği görüldü. Aracın geçtiği noktaları inceleyen ekipler, Cem A.’yı (27) gözaltına aldı. Polisteki işlemlerinin ardından ‘Nitelikli cinsel saldırı’ suçlamasıyla adliyeye sevk Cem A., adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Ayağına elektronik kelepçe takılan Cem A.’ya, konutunu terk etmeme ve yurt dışına çıkma yasağı getirildi. Soruşturma çerçevesinde gözaltına alınan Diyar A. da mahkemece adli kontrol şartıyla serbest kaldı.
KANINDA VE İDRARINDA UYUŞTURUCU MADDE
Burak K. için istenilen adli tıp raporunda kanında ve idrarında uyuşturucu madde tespit edildiği ifade edildi. Burak K., geçen 27 Ekim’de savcının talebiyle yurt dışı çıkış yasağıyla tahliye edildi.
Aslıhan Sinem Çiçek’in ölümüyle ilgili yürütülen soruşturmanın ardından iddianame hazırlandı. İddianamede 26 Temmuz 2022’de 112 çağrı merkezine gelen ihbarda otoyoldan Bornova Çiğli yönüne giderken Bayraklı Tünelleri çıkışında sağ tarafta genç bir kızın olduğu, sağlıklı görünmediği, arabaların önüne atladığının bildirilmesi üzerine kolluk görevlilerinin olay yerine intikal ettikleri belirtildi. Ekiplerin Çiçek’i ormanda yatar durumda bulduğu, vücudunda yaralar, elbisesinde kan izleri olduğu, pantolonun ön düğmesinin ve fermuarının açık olduğunu gördükleri vurgulandı. Çiçek’in polislere kendisine bir kişinin tecavüz etmeye çalıştığını ve sonrasında bilincinin kapandığını söylediği de kaydedildi.
KAN, ÇİÇEK’E AİT DEĞİL
Çiçek’in yakınında park halinde 35 BBB 189 plakalı motosiklet olduğu, motosikletin trafik ekipleri tarafından inceleme yapılmak üzere götürüldüğü, hemen sonrasında şüpheli Burak K.’nin maktulün başında ambulansta bekleyen kolluk görevlilerinin yanına geldiği belirtildi. Burak K.’nin kollarında ve yüzünde kan izlerinin olduğu, motosikletin kendisine ait olduğunu, benzini bittiği için park etmek zorunda kaldığını, yakıt almak için akaryakıt istasyonuna gittiğini söylediği iddianamede yer aldı.
Burak K.'nin üzerindeki kan izleriyle ilgili ise yardım etmek istediği Çiçek’in kendisine saldırması sonucu oluştuğunu söylediği belirtildi. Burak K.’nin üst aramasında Çiçek’e ait cep telefonu, motosiklette ise 30 santim uzunluğunda bir bıçak ile kanlı bir yeşil mont bulundu. Yapılan incelemede monttaki kanın Çiçek’e ait olmadığı da iddianamede yer aldı.
İncelenen güvenlik kamerası kayıtlarında Çiçek’in, olay günü Cem A. ile buluşup şüphelinin evine gittikleri de yer aldı. İddianamede Cem A.’nın ifadesine de yer verildi. Cem A.’nın, Çiçek ile 1 yıl önce tanıştıklarını ancak uzun süre görüşmediğini, olay tarihinden bir hafta kadar önce sosyal medyadan konuşmaya başladıklarını söylediği belirtildi.
Olay günü Çiçek ile buluştuklarını belirten Cem A., Onur Mahallesi civarında dolaştıktan sonra kendi evine gitmeyi teklif ettiğini söylediği iddianamede yer aldı. Şüpheli, eve gittiklerini burada 1-1.5 saat durduktan sonra Çiçek’in işi olduğunu söyleyip evden çıktığını söylediği belirtildi. Toplanan deliller ve alınan ifadeler ışığında savcı, Cem A. için ‘Nitelikli cinsel saldırı’ ve ‘Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma’ suçlarından 19 yıla kadar, Burak K. için ise ‘Yağma’ suçundan 15 yıla kadar hapis cezası talep etti. Cem A. ve Burak K. hakkında ‘Olası kastla öldürme’ suçundan kovuşturmaya yer olmadığı belirtildi.