İzmir'de siyasetin iki tarafında da hareketli günler, hareketli haftalar ve hareketli aylar yaşanıyor.
Bir çoğu kamuoyuna yansımasa da, kamuoyuna yansımaması gerekli görülüyorsa da, partilerin içlerinde olan biteni takip edenlerden gelen kulis bilgileri, bunları doğrulayıcı nitelikte.
AK Parti tarafından Ana Kademe, Kadın Kolları ve Gençlik Kolları kongrelerinin hızla tamamlanmasıyla gözler, İl Kongresi sürecine çevrildi.
AK Parti'nin ana kumanda masasında oturmak isteyen, görev almak isteyenler bugünlerde hem kendilerini ön plana çıkarmak için, hem de olası rakiplerinin ön plana çıkmaması için ciddi bir çalışma içindeler.
AK Parti İzmir İl Başkanlığı binasına gidenin, gelenin bugünlerde haddi çok, hesabı çok.
AK Parti İl Başkanlığı'nda ise atandığından itibaren Cumhurbaşkanlığı, Milletvekilliği, Belediye Başkanlığı ve Meclis Üyeliği gibi büyük seçimlerin sonuçları tartışılır olsa da, süreci siyaseten başarılı geçiren AK Parti İzmir İl Başkanı Bilal Saygılı var.
Başkan Saygılı'nın hedefi ise partisinin bir türlü yakalayamadığı İzmir başarısını, önümüzdeki seçimli yıllarda yakalayabilmek, AK Parti Genel Başkanı, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a verdiği sözü tutabilmek.
Bunun için de daha önceki yazılarımda da kaleme aldığım gibi ekip arkadaşlarını belirlemede aradığı tek kriter: 'Çalışmak!'
İzmir siyasetinin hareketli olan diğer tarafında ise yerelde, İzmir'de iktidarı elinde tutan ama tuttuğuna da seçim sonucuna sevindiği kadar, seçimden aylar sonra aynı oranda sevinemeyen CHP var!
Belediyelerde yaşanan ekonomik sıkıntılar, CHP'nin hem içsel, hem de dışsal sorunu olmaya başladı.
İçsel sorun, CHP örgütlerinde seçim kampanyalarında aktif olarak çalışanların iş, aş taleplerini yeterince karşılamamasından kaynaklanıyor.
Dışsal sorun ise CHP'nin seçim zamanı seçmene anlattığı, söz verdiği, yapacağız dediği bir çok şeyin yapılamamasından kaynaklanıyor.
CHP İzmir İl Başkanı Şenol Aslanoğlu ise, hem içsel, hem dışsal sorunlarda partilileri kendi kaderlerine bırakmış durumda.
Başkan Aslanoğlu, çatışmaların içinde olmamayı tercih edip, çatışmaları kenardan izlediği gibi, çatışmalarda uzlaştırıcı tarafta olmayı ise hiç tercih etmiyor.
Bu da CHP'de bahar aylarında olası bir olağan ve olağanüstü il kongresinin haberi olarak kulislerde konuşuluyor.
Ankara'da yerel seçim döneminde düşündüğü hiç bir şeyi yaptıramadığı için eleştirilen Başkan Aslanoğlu'na olan CHP tabanındaki tepki, sessiz ama derinden işleyerek devam ediyor.
Büyük konuşmak doğru olmaz ama büyük duyduğunuzda da büyük yazmak gerekir.
CHP'de derin hesaplaşma, tartışılan konu, uzlaşma aranılan siyasi ortam İl Başkanının kim olacağı!
Kimin olmayacağı konusu değil!
Vesselam!