APİKAM’ın “Kent Söyleşileri” serisinde konuşmacı olarak yer alan araştırmacı Sinan Meydan, “İzmir’in işgali, şu sıralar televizyon dizilerinde görüldüğü, aktarıldığı gibi centilmence olmamıştır. Tarihi, televizyon dizilerinden değil, iyi kitaplardan öğreniniz” dedi.
Kentin belleğine ışık tutan çalışmalar yapan İzmir Büyükşehir Belediyesi Ahmet Piriştina Kent Arşivi ve Müzesi (APİKAM), “Kent Söyleşileri” serisinde, Atatürk ve Cumhuriyet üzerine önemli araştırmalara imza atan ünlü araştırmacı Sinan Meydan'ı konuk etti. Meydan, “Atatürk ve İzmir” başlıklı konuşmasıyla İzmirlilerden büyük ilgi gördü.
İzmir kentinin Atatürk için özel bir yeri ve önemi olduğunu belirten Sinan Meydan, konuşmasına Ata’nın İzmir seyahatleriyle başladı. Meydan, Ulu Önder’in 1925 yılında yaptığı bir konuşmasında ‘Benim İzmir’i ilk görüşüm sürgüne gittiğim gündür’ dediğini kaydederek, “Ben Artvin Şavşatlıyım ama İzmir’e geldiğimde kendimi burada memleketimdeymişim gibi hissediyorum” şeklinde konuştu.
Belgeli acılar
Türkler’in bölgedeki Hıristiyan nüfusa yönelik şiddet uygulayacağı ve bir insan kırımı olacağı iddialarının, İzmir’i işgal etmek için emperyalist devletler tarafından uydurulmuş bahane olduğunu ifade eden Meydan, “Evet burada bir insan kırımı yaşanmıştır; ama Türkler yaşamıştır, bizim insanımız kırılmıştır. Bu acılar da belgelidir. İşgal döneminde Batılı görevliler tarafından hazırlanan raporlar da bu acı ve zulümleri gösterir. Ünlü İngiliz tarihçi A. Toynbee ‘Türkiye: Bir Devletin Yeniden Doğuşu’ adlı eserinde İzmir’in çektiği büyük ve derin acıları anlatır” dedi.
Tarihi iyi kitaplardan öğreniniz
Meydan, sözlerine şöyle devam etti: “İzmir’in işgali şu sıralar televizyon dizilerinde görüldüğü, aktarıldığı gibi centilmence olmamıştır. İşgali takip eden birkaç gün içinde 2 bin insan işgal kuvvetleri tarafından öldürülmüştür. Tarihi, televizyon dizilerinden değil, iyi kitaplardan öğreniniz. İzmir, Kurtuluş Savaşı ve ulusal mücadele için bir merkez görevi üstlenmiştir. Lozan barış görüşmeleri sırasında batılı güçlerin Türkiye topraklarındaki ekonomik çıkarlarını kaybetmemek için dayattığı zorlamalara karşı bir tavır olarak düzenlenen kongre, İzmir’de toplanmıştır. Cumhuriyet'in ilanın ardından da bu önemini korumuştur.”