İzmir’de yaşayıp, İzmir’in havasını soluyup, İzmir’in denizine girip, İzmir’in güneşini alıp, İzmir’in toprağından beslenip, İzmir’in soğuğunda gezinip, yağmurunda ıslanıp, kaldırımda yürüyüp, dağında çiçek toplayıp, ovasında incir, üzüm yiyip, gecesinde dinlenip, gündüzünde yorulacaksınız sonra İzmirli olamayacaksınız, İzmirliyim diyemeyeceksiniz!
Geçtiğimiz günlerde Fevzipaşa Bulvarı üzerinden, Basmane Tren Garına doğru yürürken, kafama kaldırdığımda, sağda solda gördüğüm tabelalar beni bu düşüncelere itti, bunları yazmamana neden oldu.
İzmirli Olamamak üzerine.
İzmir Türkiye’nin göç alan üçüncü büyük şehri. Bundan dolayıdır ki, üçüncü büyük kenti de.
Ama deniz gören ikinci büyük kendi.
Her bir yerden gelen insanlar, İzmir’de yaşamayı tercih ederken, İzmir’de yaşlanmayı da tercih etmiş oluyorlar.
Kimin, nereden geldiğinin bir önemi yok, kişinin İzmirli sosyal, kültürel kimliğine bürünmesi bir yılını almıyor.
Benimsiyor, özümsüyor, beğeniyor İzmirli olmayı.
Ama nedense İzmirliyim diyemiyor.
Sonra o tabelalar ortaya çıkıyor, bilmem hangi şehir, hangi ilçe, belde, kültür, dayanışma ve yardımlaşma derneği!
Geldiği şehirden gelenlerden habersiz, geldiği şehirden gelenleri dahi umursamaz halde.
Ben bunları kimse kusura bakmasın Sivil Toplum Örgütü olarak da göremiyorum.
Sadece geldiği yerden gelen tanığı bir avuç insanın bir araya geldiği, ofis içi, dükkân altı, kahve üstü dernekler.
Bu derneklerin şehirleri bitmiş, bir de o şehirlerin ilçelerinin köylerinin yardımlaşma ve dayanışma dernekleri de türemiş.
O şehrin, bu şehir insanına, o köyün bu köyün insanına yardım etmeyeceği, dayanışma içinde olmayacağını ima edercesine.
Bir de içlerine kültür kelimesini koyarlar. Amaçları geldikleri yerin kültüründe yaşamak, göç ettikleri yerin kültürünü de yaşamak.
Yılın 350 günü İzmirli gibi yaşayıp, yılın bir haftası bilmem nerenin kültür etkinliğini düzenlesen ne çare.
İzmirlisin, İzmirli olmuşsun gerisi hikâye.
Bir hafta ben oralıyım, ben buralıyım diye yaygara yapsan ne çare.
İzmirlisin, İzmirli olmuşsun gerisi hikâye.
‘Aslını İnkâr Eden Bizden Değildir’ sözüyle atış yapacaklara tek atış da benden gelsin.
İzmir’de yalandan mı yaşıyorsunuz?
Göçüp geldiğiniz bu şehirde, doğup büyüyen çocuklarınız, torunlarınız yıllar ve yıllar sonra sizin diyemediğinizi diyecek.
İzmirliyim!