Kentsel dönüşümün hız kazanmasıyla; özellikle İstanbullu firmaların iştahını kabartan İzmir'de, yapılan aldatıcı reklamlar ve yerine getirilmeyen vaatler nedeniyle yurttaşların müteahhit firmalarla mücadelesi bitmek bilmiyor.
30 Ekim depreminden sonra kentin bir çok noktasında yıkılıp tekrar yapılacak binalar için güvenilir firma arayışına giren İzmirliler daha öncesinde yaşanan olumsuz örneklerden dolayı tedirgin. Tedirgin olmaların kaynaklı olarak da adım atmakta zorlanıyorlar. Hele ki İzmir’e daha önce gelen ve yaptıkları yanıltıcı reklamlar ve tutulmayan vaadler ile insanların geleceği ve hayalleri ile oynanmasından bir gazeteci olarak vicdanen rahatsızım.
Mali yapısı güçlü olan ve ülke çapında marka olarak kabul edilen firmalara yönelmek isteyen vatandaşları, bu firmaların referansları da tatmin etmiyor. Bunlardan biri, İzmir Şehir Hastanesi’nin müteahhiti olarak kente gelen Türkerler İnşaat. Firma, Mahal Bomonti projesiyle 2016 yılında İzmir kamuoyunda adından çok söz ettirmişti. 2019 yılının Haziran ayında teslim edilme taahütüyle tüketicinin karşısına çıkan Proje teslim tarihindeki gecikmeler nedeniyle hala hak sahipleriyle buluşamadı. 6 yıldır süren ve halen çok fazla eksiği olan inşaatın ne zaman biteceği bilinmiyor. Ev sahibi olma hayaliyle projeye yatırım yapan bir çok vatandaşın konuyu yargıya taşıdığı da biliniyor. Gayrimenkullerin teslim tarihi ise hala muamma...
Diğer bir iddialı proje de hatırlanacağı üzere Evora İzmir idi. Yine İstanbul merkezli olan Teknik Yapı güvencesiyle görücüye çıkan bu Proje de 2018 yılında yapılan şaşalı bir lansman ile kamuoyuna tanıtıldı. 36 ayda teslim edileceği söylemleri arkasındaki firmanın ismi ile de birleşince kısa sürede ilgi odağı olmayı da başardı. Ancak verilen sözlere rağmen bu Proje de geçen 4 yılda kaba inşaattan öteye gidemedi. Olan yine hem hak sahiplerine hem de inşaatın yüküyle boğuşan İzmirli'ye oldu. Ortada böyle bir tablo varken aynı Firma bu kez Koç Holding’in önemli markaları arasında yer alan markanın ardına saklanarak “Divan Residans” adıyla farklı bir Projeyle İzmirlilerin karşısına çıkması akıllarda bir çok soru işareti oluşturdu. Bu projenin en dikkat çeken tarafı ise Roman vatandaşların kentsel dönüşüm adıyla evlerinden edilerek boşaltılan alanda yer alması. Atalarımızın, “Ainesi iştir kişinin lafa bakılmaz” sözünde olduğu gibi 4 Yıldır Evora Projesi’nde taahhütlerini yerine getiremeyen Teknik Yapı’nın yeni mağdurlar yaratacağı düşüncesi bende ağır basıyor.
Netice itibari ile insanlar kandırılıyor ve mağdur ediliyor. Vicdanı olan herkes bu durumdan rahatsız. İnsanların ev sahibi olma hayalleri ile oynanıyor.
Yazıktır, günahtır...
Başta Çamdibi olmak üzere İzmir'in bir çok yerinde vatandaşlar müteahhitlerden dertli. Belki de tek sahip olduğu birikimini, babadan, dededen kalan eski evini güvenerek verdiği müteahhitler tarafından mağdur edilen onlarca, yüzlerce vatandaş var. Kimi küçük kimi büyük sermaye sahibi olan bu yapım firmalarının hak sahipleriyle yaptıkları sözleşmeler de vatandaşın elini kolunu bağlıyor.
Ekonominin durumu ortada. Böyle bir ortamda yaşanan sıkıntıları anlayabiliyoruz. Ancak son atımlık kurşununu müteahhitler elinde heba eden yurttaşın sesine de kulak tıkayamayız. Büyük firmalar böyle yaparsa küçük sermaye sahibi olanların yapacaklarını düşünmek içten bile değil.