İnsan aklının, özellikle siyaset kısmında kısa hafızalı olduğu söylenir.
Yeni siyasetçi bir şeyi söylediğinde, onun unutulacağını ve hatırlanmayacağı sanılır.
Oysa hiç de öyle değildir.
Biz seçmenler, siyasetçiler tarafından söylenenleri hiçbir zaman unutmayız ama siyasetin içinde olmayacak şeylerin söylendiğini, yapılmayacak şeylerin yapılacağına dair sözler verildiğini çok duyduğumuzdan, kendimizi üzmek yerine, hatırlamamayı tercih ediyoruz.
2019 seçimlerinde oylar sandıklara atılmadan önce İzmir’de, İzmirlilere neler söylendi, neler.
Projeler havalarda uçuyordu, vaatlerin biri diğerini kovalıyordu.
Sonuçta her seçimin bir oy kullanan olduğu gibi bir de kazananı oluyor doğal olarak.
Seçimi kazanandan beklenen şey ise, oy kullanmadan önce rakipleri gibi verdiği sözleri, projeleri hayata geçirmek oluyor.
Sözleri yerine getirmez, projeleri hayata geçirmezse de, seçimin kazanamayanları tarafından, seçimin oy verenleri tarafından hedef haline getirilir.
AK Parti İzmir İl Başkanı Kerem Ali Sürekli, son yerel seçim atmosferini en iyi yaşayan ve takip eden İzmir’in siyasetçilerinden birisiydi.
Kimin ne söylediğini, ne söylemediğini, hangi projelerin sözlerinin verildiğini, verilmediğini en iyi bilenlerdendi.
İl Başkanı olarak, yerel iktidarı hem merkez de, hem de ilçeler babında çok ama çok iyi takip etti.
İzmirlilerle bir araya geldiğinde, onların üzülmemek için hatırlamak istemediği şeyleri konuşarak hatırlamalarını sağladı.
‘Yaşanabilir İzmir’ sözünün arkasını İzmirliler birlikte sordu.
Bir konuşmasında aynen şöyle diyor Başkan Sürekli, “Gemi lafla yürümüyor işte. Kimse ellerini kollarını bağlamıyor. Yetki ve sorumluluk onlarda, kaynak onlarda. Ama ne zaman bir işi ellerine yüzlerine bulaştırsalar, ‘İzmir’i cezalandırıyorlar, bizi engelliyorlar.’ algısına sığınıyorlar. Bu algı artık yıkılıyor.”
Yerel seçimler 2024’de.
Yani iki yıl sonra.
Bu şehirde yaşayanlara verilen sözlerin yarısı dahi yerine getirilemezse, son iki yıl içinde Başkan Kerem Ali Sürekli’nin İzmirlilerle buluşması, onlarla konuşması, onlara hatırlatması ve onları dinlemesinin hızı kesilmezse ki kesilmeyeceğini başkanın soyadı gibi biliyorum, İzmir’de CHP’nin işi önümüzdeki yerel seçimlerde gerçekten çok zor.
Kimsenin, ‘Köy olsun ama benim olsun’ mantığına sığınacak sabrı da kalmadı, fikri de kalmadı, taraftarlığı da kalmadı.