Terör olaylarını nasıl değerlendirdiğini aktaran Güneydoğu’nun genç kanaat önderlerinden ve İzol aşiretinin genç sözcüsü Ramazan İzol, “Ülkemiz uzun yıllardır PKK terör örgütüyle büyük bir mücadele içinde ve yaklaşık 10 senedir bu terör örgütünü bitirmek için büyük bir çaba sarf edildi. Son 1 seneden sonra Sayın Bakanımız Süleyman Soylu’nun büyük gayretiyle beraber PKK’nın etkisi tamamen kırılma noktasında. Son 2 senedir DAEŞ örgütü ortaya çıktı. Bu da ister istemez ülkemizin sınırları içinde ve dışında eylemler yapmaya başladı. Askerimiz ve Özgür Suriye Ordusu ve Rusya müttefikimiz ile beraber DAEŞ’in de sesi kısıldı. Şuanda o bölge için her şey iyiye doğru gidiyor ama İngiltere ve Amerika’nın İpek Yolu Projesi yani Büyük Ortadoğu Projesi ile birlikte ne yazık ki sorunlar devam ediyor. Bu sorunun tamamen çözülmesi için bizim Musul ve Kerkük’ü tamamen kendi haritamıza dahil etmemiz gerekiyor. Bunun dışında kendi emniyet birimlerimizi, askerlerimizi yerleştirmemiz gerekiyor. Sınır dışında askeri karakollar oluşturmamız gerekiyor. İstihbarata gelen bilgiye göre Amerika , PYD’ye yaklaşık 3bin tır silah yardımı yaptı. DAEŞ binlerce tırlık silahla birlikte tahminen Mısır’ın Sina yönüne doğru çekildi. Bizim sınırımıza bu silah yığınağı ne için yapıldığı ve Amerika’nın buradaki B planının ne olduğu konuları çok endişe verecek bir olay ama bizim gerçekten çok güçlü, kudretli ve iradeli bir ülkemiz ve devlet yapımız var. Ben inanıyorum ki bu yapı var olduğu müddetçe ülkemizin sınırlarında hiçbir zaman çatlaklık meydana gelmez. Yeter ki ülkenin içinde yaşayan insanlar dili, dini, ırkı ne olursa olsun birlik ve beraberlik içinde olsun ve sınır içinde bir çatırdama olmasın. Çünkü güçlü bir devlete sahibiz” şeklinde konuştu.
Büyük Ortadoğu Projesinde, İpek Yolu Projesi adı altında Amerika ve İngiltere’nin ilk başta birlikte bir yola çıktıklarını belirten İzol, “Bu yolculuk kısa bir süre sonra son buldu. Amerika, İngiltere’nin egemenliği altında bulunan her yerde bir terör örgütü çıkartıp, o terör örgütüyle İngiltere’nin egemenliğini kırmaya çalıştı. Mesela Afganistan’da Taliban’ı çıkarttı. Taliban’a barış gücü ismi altında girdi, kendi askeri yapısını kurdu ve İngiltere’nin egemenliğini yıktı. Suriye’de Esad’a kendi halkını vur diyen de İngiltere’dir. Sebebi Büyük Ortadoğu Projesi’nin çalışma ve başlama haliydi. Ondan sonra Amerika, DAEŞ’i çıkarttı. Amerika Katar’ı bir terör örgütü üyesi olarak ilan etti ve Katar’a yardım olarak ilk deniz donanmasını yollayan İngiltere oldu. Bu Amerika ve İngiltere’nin ortaklığının bitmiş olduğunun göstergesidir. Düne kadar terör eylemleri olmayan Amerika’da terör eylemleri meydana geldi. Ondan sonra İngiltere Kraliçesi kendi sarayında muhafız askeri tarafından suikast yoluyla öldürülecekti. Bu da son anda engellendi. Pentagon ve Rothschild ailesinin ayrıldığını anlıyoruz buradan” dedi.
“İRAN STRATEJİK ORTAĞIMIZDIR”
İran İpek Yolu Projesinde stratejik yapıda önemli bir ülke olduğunu aktaran Ramazan İzol, “İran Orta Doğudaki müttefikimiz ve stratejik ortağımızdır. Ben halkımıza hayranlık duyuyorum çünkü son zamanlarda birlik ve beraberliğimiz ve tüm sıkıntılara rağmen iradeli bir şekilde varlığını ve gücünü göstermesi çok güzel. Nereden geldiğimizi, birlikte neler yaptığımızı, Çanakkale ve Kurtuluş Savaşı gibi mücadelelerimizi biliyoruz. Bizim 14 devlet 1 cumhuriyet kurmuş bir yapımız var. Biz aslında 90 senelik bir devlet değiliz bizim yapımız binli yıllara dayanıyor. Bu köken olduğu sürece kırılma zaten olamaz. Yeni yetişen nesil Türkiye’nin gücünü çok iyi biliyor. Şuanda İslam’ın ve insanlığın kalesi Türkiye’dir. O yüzden bütün dünya Türkiye’ye dua ediyor ve bu çok güzel bir durum. İpek Yolu Projesini yerine getirmek için İran’ı asimile etmeye çalışıyorlar. Benim kendi görüşüm şudur ki, bütün FBI, CIA gibi birimler İran’a hücum ettiler. Bu iç karışıklığın alt zemini 20-30 yıllık bir çalışma ile birlikte atılmıştır. Zaten İpek Yolu projesi çok eski bir proje ve İran her zaman bu projenin içinde sıkıntılı olan bir ülkeydi. Amerika ve Türkiye bir çok kez ittifaklar yaptı ama İran hiç yapmadı. Bu nedenle Amerika kendi evlatlarını İran içinde besleyip büyütmüştür ve faaliyete sokmuştur. O hainler İran’ın içinden çıktığı için şuan İran bir sıkıntı içerisinde ama İran bizim Ortadoğu’daki kardeşlerimizdir ve stratejik ortağımızdır. Şuanda İran’da gerçekleşen bu çatırdama bizim asla işimize gelmez” değerlendirmesinde bulundu.
“CANINI TEHLİKEYE KOYAN BİR CUMHURBAŞKANI VE MİLLET VAR”
Recep Tayyip Erdoğan’nın İran konusunda Ortadoğu Projesini nasıl değerlendirdiğini aktaran İzol, “Ortadoğu Projesi dünya politikasını yansıtıyor. Çünkü bütün dünya hep Ortadoğu’na yönelik iş yapmıştır. Bütün dünya petrollerini, doğalgazını Ortadoğu’dan alır. Yani Ortadoğu dünyayı besleyen bir yerdir ve adeta hazinedir. Amerika sonradan keşfedilmiş bir kıtadır ve sonradan keşfedilen bir kıta dünyaya hakim olamaz. Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, Birleşmiş Milletler toplantısında Kudüs meselesinde Türkiye’nin nasıl bir yapıda olduğunu kanıtladı. Hiç kimse sayın cumhurbaşkanımızın politikasına kötü diyemez. Dış politikası kötü olan bir insan Trump’ın tehditlerine rağmen Birleşmiş Milletler’deki bütün üyelere Kudüs meselesini kabul ettiremezdi. Şuanda tehdit alan dünyada birinci sıradaki insan sayın cumhurbaşkanımızdır diyebiliriz. Bir insana bu kadar tehdit geliyorsa demek ki doğru yoldadır. Aldığı tehditlere rağmen canını tehlikeye koyarak canını milletin önüne koyarak ilerleyen bir komutan varsa, canını önüne koyarak ilerleyen bir halk da var. O nedenle biz böyle bir lider ve halkla sonuna kadar gideriz” dedi.
FETÖ hakkındaki görüşlerini dile getiren İzol, “2012- 2013 yıllarında bütün Doğu ve Güneydoğu Bölgesindeki aşiretleri bitirmek için büyük bir çaba sarf etti. Çünkü devletçi aşiretler hep mücadele etmiştir. Bununla birlikte bazı askerleri ve bazı polisleri eline almıştır. Yani paralel devlet yapılanması yapmıştı. Oradaki atını rahat oynatmak için bir sıkıntısı yok ama bölgedeki devletçi aşiretlerin her biri bir ordu niteliğindedir. O nedenle FETO o yıllarda aşiretleri bitirmek için büyük bir çalışma ve gayret sarf etti. O kitleyi karşısında güç olarak görmek istemedi. Ben darbeden önce FETÖ’nün terör örgütü olduğunu ifade eden bir insanım. Hatta ve FETÖ’nün uluslararası bir yapılanma olduğunu ve uluslararası bir suç örgütü olduğunu belirten bir insanım. Amerika’nın oyunlarını FETÖ’ye dayattığım zamanlardı o zamanlar. Eğer bu darbe başarılı olsaydı hainlere kucak açan Yunanistan bir taraftan, DAEŞ ve PYD bir taraftan ülkeye hücum edecekti. Bu bir işgal hareketiydi. Bu hainler amaçlarına ve hedeflerine ulaşsalardı kendilerinden olmayan devletçi ve milliyetçi insanların hepsini asarlar ve öldürürlerdi. İnsanlar akıllı olsunlar, ülkesine ve vatanına sahip çıksınlar” şeklinde konuştu.