"Japonum"!

Ali EYCE

Filenin Sultanları'nı, Türkiye'de özellikle kadınlarımızın gururu, genelde tüm Türkiye'nin gururu A Milli Voleybol Kadın Milli Takımımız'ı gösterdiği gayret, başarıdan dolayı kutluyor, olimpiyatlara kattığı heyecan ve renkten dolayı da ayrıca takdir ediyorum.

Dün akşam oynanan yarı final maçında kızlarımızın İtalya Voleybol Milli Takımı'na karşı mücadelesini heyecanla izledim.

Gayet başarılı oynadılar!

Gayet mücadeleci oynadılar!

Gayet A Milli oynadılar!

Bir karşılaşmanın bir galibi olur ilkesinin doğal sonucu olarak, daha az hata yapan, daha çok şansı olan İtalya A Milli Veloybol Takımı'na yenilerek, bronz madalya kazanabilme şansına kaldılar.

Maçın geneline baktığınızda İtalyan A Milli Voleybol Takımı'nda durdurulamayan bir oyuncu vardı;

Paulo Egonu!

Siyah tenli, siyah saçlı, beyaz dişli, iri yapılı ve oldukça güçlü bir fizik gücüne sahip, üzerindeki İtalyan bayrağı logolu formasını çıkarsanız 'Afrika'nın hangi ülkesi?' diye kara kara düşüneceğiniz bir Paulo Egonu!

Yenilgiye mazeret aramıyorum.

Olimpiyatların ruhunu, geleneğini ve olimpiyatlardaki 'Ulus' kavramının niteliğini eleştiriyorum.

En son örnek bu olduğu için de bunu yazıyorum.

Yoksa çekik gözlü Çinlilerden oluşan Amerikan takımına da lafım var, siyah teniyle Fransız olduğunu iddia edenlere de.

Bunlar olimpiyatların tadını kaçıran hareketler!

Profesyonel anlamda spor kulüplerinin daha çok izleyici ile taraftar toplamak ve para kazanmak adına, kendilerine dünyanın en iyi oyuncularını alma heveslerini, kapitalist sistemin gereği olarak makul karşılayabilirsiniz ama söz konusu bir ülkenin adı, bir ülkenin insanı, bir ülkenin ırkı, bir ülkenin başarısı ise işte orada duracaksınız.

Çekik gözlü Amerikalı'yı 'Amerikalı' diye, siyah tenli Afrikalı'yı 'İsveç, Norveç, Alman, Fransız' diye yutturamazsınız.

Yutmuş gibi görünürüz ama olimpiyatların uluslararası organizasyon kavramı boğazımızda düğümlenir kalır.

Bir süre sonra da olimpiyatları uluslararası milli bir oyun organizasyonu olarak görmekten çıkartır, dünyanın en iyi sporcularının yarıştığı ama içinde ülke adı, millet adı olmayan bir organizasyon olarak görürüz.

'Bizim niyetimiz de bu. Olimpiyatları kapitalist sisteme çekip daha çok para kazanmak' diyorsanız da zaten doğru yoldasınız devam edin.

Kapitalist sistemde güçlü olan, parası olandır!

Bir süre sonra çekik gözlü, siyah tenli, sarışın, renkli gözlü, uzun boylu Türkleri görürseniz 'Hayırdır' demeyin, 'Bunlar Türk mü?' diye şaşırmayın!

'Türkler de parayla ırkı paçalı yapmanın yolunu bulmuşlar' diye düşünün.

Bu yıl olimpiyatların açılışıyla başlayan ve bir oyuncunun kadın mı, erkek mi olduğu tartışmalarıyla alevlenen konuya hiç girmek istemiyorum.

Dünyanın çivisini çıkarmaya çalışanlara selam olsun.

Vesselam!

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.